15/04/2013 | Yazar: İnan Keser

Türkiye tarihinin son tehcirinin en ağır biçimde ger-çekleştirildiği bölgelerden biri Diyarbakır artalanıydı.

Türkiye tarihinin son tehcirinin en ağır biçimde gerçekleştirildiği bölgelerden biri Diyarbakır artalanıydı. Zorla göç ettirme PKK ve Hizbullah’ın nadiren başvurduğu bir yoldu ve yaşanan göç neredeyse tamamıyla güvenlik güçleri ve köy korucularının yapıp ettikleriyle gerçekleşmişti.
 
Güvenlik güçlerinin zorla göç ettirmeye yaygın biçimde başvurmasının temel nedeni, 1990’lı yılların başında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin uygulamaya koyduğu yeni bir doktrindi. ‘Alan hâkimiyeti doktrini’ olarak adlandırılan bu doktrin ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Soğuk Savaş koşullarına göre oluşturulmuş yapısı büyük bir dönüşüm geçirerek yeni bir biçim kazandı.
 
Örgütlenmesini değiştirerek hareket kabiliyeti yüksek küçük birlikler oluşturan Türk Silahlı Kuvvetleri, aynı zamanda bu birlikleri çatışma bölgelerine hızlı biçimde ulaştırmayı ve PKK üyelerine müdahale etmeyi sağlayacak savaş ve nakliye helikopteri gibi araçları envanterine kattı, birçok ek karakol inşa etti ve çatışmalara girecek personelinin profesyonelleştirilmesine yönelik eğitim programları oluşturdu. Bu doktrinin bir diğer ayağını korucu sayısının hızla arttırılması ve 1990’lara kadar görülmemiş miktarda askeri personelin (tahmini olarak 300.000) Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde PKK üyelerinin etkili olduğu alanlara yığılması oluşturmaktaydı. Bu doktrinin uygulanmasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri çatışma bölgelerine hızla profesyonel birlikler gönderebilen, oldukça geniş alanları PKK üyelerinden ‘arındırdıktan’ sonra, önceki dönemlerden farklı olarak, garnizonlara çekilmeyip elinde tutmaya devam eden bir yapı kazandı.
 
Bu doktrininin zorunlu göç sürecini başlatan yönü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK üyelerinden ‘arındırmak’ ve elinde tutmak için belirlediği bölgelerde yaşayanlar üzerindeki kontrolünü arttırmayı temel amaçlardan birisi olarak benimsemesiydi. Hatırlanacağı gibi 1990’lı yıllarda PKK üyeleri, Diyarbakır artalanını oluşturan, Diyarbakır ilinin dağlık alanları ile Bingöl ilinin Genç ilçesi ve Mardin ilinin Mazıdağı ve Derik ilçelerinin kırsal bölgelerinde oldukça rahat hareket edebilmekteydi. Şüphesiz PKK üyelerinin rahat biçimde hareket edebiliyor olmaları bu bölgelerde yaşamlarını sürdüren kişilerin PKK üyelerini desteklediği yargısının da oluşmasına neden olmuştu. Bu nedenle belirtilen bölgeler ve özellikle Diyarbakır ilinin dağlarla kaplı kuzey kesimleri Türk Silahlı Kuvvetleri için alan hâkimiyetinin kurulacağı öncelikli alanlar olarak belirlendi. Bu bölgelerde hemen hemen her yıl hava kuvvetlerinin desteğinde binlerce askerin katıldığı, aylar boyunca süren askeri operasyonlar yürütüldü, yaşayanların önemli bir kısmı da açık ya da örtük zor kullanılarak göç ettirildi.
 
Tahmin edilebileceği gibi göç ettirilenlerin neredeyse tamamını, oldukça zor hayat koşullarının hüküm sürdüğü dağlık alanlardaki kırsal yerleşimlerde, küçük çaplı hayvancılık ve ziraat ile geçimini sağlayan, sillahlı şiddetin neden olduğu olumsuz koşullar paranteze alınsa dahi, oldukça düşük ekonomik birikime sahip olan insanlar oluşturmaktaydı.

  


Etiketler:
nefret