09/09/2013 | Yazar: Erdal Partog

Akit gazetesinin tüm nefretini ve hedef göstermesini bilmelerine rağmen AKP politikacıları ve onların izinden yürüyen köşeyazarları eşcinsellik konusunda neden suspus oluyorlar.

Vicdan deyip duranlar vicdanlarına ne kadar yabancılaştıklarını bu iki ayrımcılık biçiminde görebilirler. 
 
Geçen gün türbanlı bir grup öğrenciye ODTÜ’de bir kısım öğrenci tacizde bulunmuş... Bu tacizin demokrasi açısından savunulabilir hiçbir tarafı yok. Bunun adı kendisi gibi düşünmeyene, kendisi gibi olmayana karşı ayrımcılıktır. Sırf türbanlı olduğu için, farklı düşündüğü için ‘seni burada istemiyoruz’ demek gerçekten demokrasi ile bağdaşmıyor.
 
Ancak benim dikkat çekmek istediğim mesele aslında bu değil. Ben daha çok bu gibi nefret söylemlerinin ya da suçlarının medyaya nasıl yansıdığını ve devlet kurumları tarafından bunun nasıl yönetildiğine odaklanmak istiyorum.
 
Bildiğiniz gibi Gezi Direnişi sırasında da benzer bir olay gündeme gelmişti. Başbakan Erdoğan türbanlı ve çocuklu bir kadına karşı yapılan saldırıyı kınamış hatta Gezi Direnişi’ni bunun üzerinden karalamıştı. Yine muhafazakâr medya da Erdoğan’nın izinden yürümüştü.
 
Yine hem siyasiler hem de köşeyazarları ODTÜ örneğinde olduğu gibi bütün bunları yapan kişileri ağır bir dille suçladı bu kesimlerin demokrat olmadıklarını iddia etti. Bu kesimleri faşist, insan haklarına karşı kişiler olarak tarif etti. Akit gazetesi her zaman yaptığı gibi eşcinselleri bunun üzerinden aşağıladı. Nefret suçu işlemeye devam etti ediyor.
 
Pekii türban konusunda bu kadar hassas olan ayrımcılık konusunda bu kadar vicdanlı olan AKP politikacıları ve onların izinden yürüyen köşeyazarları eşcinsellik konusunda neden suspus oluyorlar. Neden gıkları çıkmıyor? Üstelik türbanlılara karşı yapılan ayrımcılığın yüz katının eçinselllere karşı yapıldığını bilmelerine rağmen. Akit gazetesinin tüm nefretini ve hedef göstermesini bilmelerine rağmen.
Türban konusunda yapılan ayrımcılığı bu kadar savunurken neden eşcinsellere, alevilere, ateistlere karşı yapılan ayrımcılığı savunamıyorlar? Türban konusunda yapılan ayrımclık medyada yer bulurken eşcinsellere yapılan ayrımclık neden yer bulmuyor? Yoksa eşcinseller türbanlılardan daha mı az ayrımcılığa uğruyor zannediyorsunuz? Hayır tam tersi sözkonusu türbanlılar göreceli olsa da bazı hakları somut olarak kazanmış durumdalar ama hâlâ eşcinsellik konusunda yasal hiçbir adım yok.
 
LGBT örgütleri son senelerde LGBT bireylere yönelik ayrımcılığı düzenli raporlar halinde yayınlıyor. En son yayınlanan rapor 2012 yılına ait. SPOD (cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve sosyal politika çalışmaları derneği) LGBT insan hakları 2012 raporunu yayınladı. Buna göre 2012’de 11 nefret cinayeti işlendi, 6 trans 5 gey öldürüldü. 3 Transın barınma hakkı ihlal edildi. 2 Kişi eşcinsel olduğu için işten atıldı. Linç grişimi, aile içi şiddet, tecavüz ve siber saldırıları saymıyorum bile. 2013 yılında ise 6 nefret cinayeti bu sayılara eklenmiş oldu. Yani 2012’den beri LGBT örgütlerinin tespit ettiği sayı bu, bunun dışında tespit edilemeyen cinayetler var.
 
Bir ikinci ayrımcılık ya da nefret söylemi ise bizzat hükümet mensuplarınca yapıldı. Eski, aileden sorumlu bakan Aliye Kavaf eşcinselliğin hastalık olduğunu açıkladı, ancak hükümet adeta bu nefret suçunu görmezden geldi. AKP ve Akit bu konuda ele ele vermekten çekinmedi. Muhafazkâr kesimler de neredeyse buna destek çıktı. Bu da yetmedi en son geçen baharda bazı milletvekilerinin mecliste LGBT sorunlarının tespiti için komisyon kurulması teklifi sırasında yaşandı. AKP adına konuşan milletvekli Türkan Dağoğlu da aynı şekilde eşcinselliği bir hastalık olarak niteledi. Teklif AKP ve MHP oyları ile reddedildi.
 
Şimdi vicdanı olduğunu iddia eden herkese sormak isterim türban konsunda çıkardığınız bu sesi neden eşcinseller konusunda çıkaramıyorsunuz? Üstelik hükümet resmi olarak eşcinsellik konsunda bu kadar nefret suçunu benimserken. AKP yandaşlığı yapan köşe yazarlarına sesleniyorum siz neden bir kez olsun eşcinsel ayrımclığından bahsetmiyorsunuz? Türban konusunda bu kadar hassassınız neden eşcinsellik konusunda bu kadar iki yüzlüsünüz?
 
Kendine cumhuriyetçi Kemalist diyen kesimlerin trunsol kâğıdı türban ise kendine muhafazakâr demokrat diyenlerin de turnusol kâğıdı eşcinselliktir. Varın kendi vicdan terazinizde bunları tartın. Neden ikiyüzlü bir siyasete hapsolduğumuzu daha kolay görmüş olursunuz.
 
Ayrıca 10 yıldır hükümet olan AKP’nin STK’ların hadi nefret suçları yasasını çıkarın demelerine rağmen hâlâ bir nefret suçları yasasını çıkarmamış olduğunun altını çizmek isterim. Madem bu kadar vicdanlısınız neden bu yasayı çıkarmadınız? Elinizi tutan birileri mi var? Madem bu kadar demokratsınız neden köşelerinizde nefret suçları yasası için kampanya yapmıyorsunuz?
 
Vicdan deyip duranlar vicdanlarına ne kadar yabancılaştıklarını bu iki ayrımcılık biçiminde görebilirler. İslam’a ve Eşcinselliğe aynı mesafede olamayan bir demokrasi gerçek demokrasi olamaz. İslam’a ve Eşcinselliğe aynı mesafede olmayanlar gerçek vicdandan da bahsedemez.

Etiketler:
İstihdam