20/06/2019 | Yazar: Tunca Özlen
Bize olumsuz anlamlar atfedilerek yöneltilen tüm sözcükleri sahiplenip kuirleştirmeye alışkınız ancak “tereddütlü” lafının çıtayı yukarı taşıdığını itiraf etmeliyim.
Bize olumsuz anlamlar atfedilerek yöneltilen tüm sözcükleri sahiplenip kuirleştirmeye alışkınız ancak “tereddütlü” lafının çıtayı yukarı taşıdığını itiraf etmeliyim.
Ataol Behramoğlu’nun bu dizesini Musa Anter’in sesinden dinlemişsinizdir:
Ve cellat uyandı yatağında bir gece
Tanrım dedi bu ne zor bilmece
Öldürdükçe çoğalıyor adamlar
Ben tükenmekteyim öldürdükçe
Son zamanlarda Türkiye’nin çeşitli şehirlerine atanmış valilerin benzer bir psikolojiyi paylaştıklarını düşünmek için elimizde yeterince veri birikti.
Gündeme önce, Ankara Valiliği’nin Kasım 2017’den bu yana hukuksuz bir biçimde uyguladığı “süresiz LGBT konulu etkinlik yasağı”nın mahkeme tarafından iptal edilmesi geldi. Ankara Valiliği tarafından OHAL Kanunu kapsamında getirilen süresiz yasak, Bölge İdare Mahkemesi kararıyla kaldırıldı.
Mahkemenin gerekçeli kararı şöyle özetlenebilir: Valiliğin görevi provokasyon çıkar diye etkinlikleri yasaklamak değil, kolluk kuvvetlerinin olası provokasyonlara karşı LGBT’leri korumasını sağlamaktır.
Her ne kadar ODTÜ kayyumu Verşan Kök iptal edilen yasağa dayanarak ODTÜ Onur Yürüyüşü’nü yasaklasa ve kampüse polis soksa da, ertesi gün binlerce öğrencinin katıldığı boykot, mahkeme kararından daha etkili oldu.
Sonra gündeme AKP Ordu İl Başkanı mı Ordu Valisi mi olduğu belli olmayan Seddar Yavuz damgasını vurdu. Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu Karadeniz turundan dönerken Ordu havalimanında VIP bölümüne sokmayan Vali Seddar Yavuz, açık ki Erdoğan’ın talimatıyla hareket etmişti.
Bu neresinden baksanız basitlikti, havuz medyası Ekrem İmamoğlu’nun bu sözünü “itlik” olarak lanse etti ve aslında valiye kendileri hakaret etti.
Ardından sahneye Antalya Valiliği çıktı. 14-16 Haziran tarihleri arasında bu sene üçüncü kez düzenlenmesi plananan Antalya Onur Haftası valiliğin kararıyla yasaklandı.
Antalya Valiliği yasaklama kararını “karşıt görüşlü grupların karşı karşıya gelmemesi” için aldığını açıkladı. Oysa cinsel kimlik bir “görüş” değil varoluştur; “karşıt görüş” denilerek meşrulaştırılan homofobi ise ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkün olmayan bir nefret suçudur.
İzmir LGBTİ+ Onur Yürüyüşü, 2015
Antalya’daki yasağı kıskanan İzmir Valiliği benim neyim eksik diyerek, 17-23 Haziran tarihleri arasında bu sene yedinci kez düzenlenecek olan İzmir Onur Haftası’nı yasakladı. Anlaşılan Onur Haftası yasaklamanın tadını alan bir valilik, diğerlerine “bu yasak çok güzel gelsene” diyor.
Ancak “canım Egem”de işler valiliğin istediği gibi gitmedi. İzmir 1. İdare Mahkemesi, İzmir Onur Haftası yasağının yürütmesini durdurdu. Onur Yürüyüşü’nün yasaklanmasıyla ilgili olarak Valilik’ten bir de savunma istedi.
Bu sefer gözler İstanbul Valiliği’ne çevrildi. Vali yardımcısı ile görüşen İstanbul LGBTİ Onur Haftası Komitesi, Onur Yürüyüşü’nü Taksim’de gerçekleştirmek istediklerini iletti. Aldıkları yanıt evlere şenlik: Siz tereddütlü grupsunuz, yürüyemezsiniz!
Bize olumsuz anlamlar atfedilerek yöneltilen tüm sözcükleri sahiplenip kuirleştirmeye alışkınız ancak “tereddütlü” lafının çıtayı yukarı taşıdığını itiraf etmeliyim. İstanbul Onur Yürüyüşü’nde açılacak dövizlerde eminim buna tereddütsüz yanıt verilecektir.
Ülkemizin, seçilmiş temsilcilerimizin, LGBT hareketinin valilerle imtihanı yılın kalan yarısında da süreceğe benziyor. Toplumsal desteği hızla aşınan tek adam rejiminin, çareyi atanmışları tetikçi olarak kullanmakta, parti-devletini tahkim etmeye çalışmakta arayacağını öngörmek zor değil.
Bu ise, kaçınılmaz sonun gelişini hızlandırmaktan başka bir sonuç vermeyecek. Tarih bize gösteriyor ki gençlerle, kadınlarla, toplumsal dinamiklerle sürekli kavga eden yönetimlerin kaderi ortak.
Yasaklar, valiler, diktatörler gidecek, biz yine burada olacağız.
Ataol Behramoğlu’nun dizerini uyarlarsak:
Ve Vali uyandı yatağında bir gece
Reis dedi bu ne zor bilmece
Yasakladıkça çoğalıyor Onur Yürüyüşleri
Ben tükenmekteyim lubunlar yürüdükçe
*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.
Etiketler: