16/04/2013 | Yazar: Sanaç Yortu

Bir kadın doğmuştu. Vesile kadın koymuştum ismini. Vesileler kadını.

Ruhum tüm günahlardan arınmış, kıskaçlarla bedenimden çekilen; günah defterimi daha da artıracak ihanetler, yalanlar bir anda yok olup demir tokmaklarla bir zemine kapatılmıştı. Düşüncelerim, dört duvar arasında saklanmadan serbestçe dolaşmaları, yeni bir hayata doğmuşcasına ruhumu yenilemişti. Kadınlar, hayatımda güneşin varoluşu gibi vardılar... Bir kadın battığında yeni bir kadın ufuktan, önce hafif kızılımsı renklerini belli ederek doğuyordu. Hayatım, bir kadın battığında yeni doğacak olan kadını beklemekle geçiyordu...
 
Bir kadın doğmuştu. Vesile kadın koymuştum ismini. Vesileler kadını. Şimdiye kadar doğan tüm güneşlerden farklı, insanın içini daha derinden yakan, menekşelerin renklerini belirginleştiren, doğarken erguvanımsı renkler yayan, çıplak gözle göremeyeceğini bilsen de kısık gözlerle kendisine bakmaya hayran bırakan, iliklerine işlenen soğuğu bir çırpıda ısıtabilen, kış aylarında yetmeyen sıcaklığına kendi enerjisinden sıcaklık katan, günün ardından karanlığa hapsedilirken; gece, kısa süreli vedasında bile ruhunu kasvete boğabilen. Bir vesile kadın yaratmıştı tanrı.

Etiketler:
İstihdam