04/09/2013 | Yazar: Emre Korlu

"Ateş düştüğü yeri yakıyor ama bu saçmalıklar hiç bitmiyor. Tam bitti derken yeniden başlıyor." PINAR SELEK

Ya, diyorum. Yoklamada bir kez de Pınar parmak kaldırsa...

Yeşil tişörtünü giydi diye öğretmeninden işittiği azarın karşısında gülümsese ancak dolsa gözleri.
O öğretmen için sövsem zira Pınar duyar da üzülür diye sussam,otursam bir köşeye!
Biz hep bir yer bulduk kendimize diye hayıflansam. 
Bir gün bahar köşesine de kurulacağız söz! Desem sonra; sonra da gülsen!
Gülsen be Pınar!
***

15 yıl boyunca, haksızlığa ve hukuksuzluğa itimat edemeyen bir adamın kızı olduğunu ne de iyi gösterdin. Aslında zordu: onca acıya katlanmak, sen kimseye kaptırmadın kendini. Masumiyetini açık açık gösterdin. 9 Temmuz 1998 yılından sonra gülüşüne hüzün giydirilmiş gibi çıktın yollara. 
PKK yandaşı olduğun ve Mısır çarşısını bombalayanların arasında bulunduğunu iddia ettikleri için önce hapsoldun, sonra işkenceler yaptılar sana.

PKK üzerine yürüttüğün araştırmaların seni kayıp kadın yapacağını hiç tahmin etmemiştin. Nasıl edebilirdin ki alt tarafı "düşünmüştün." 
Düşünce özgürlüğünün ayıp bir şey olduğunu bilerek yapmıştın bunu(!) Çünkü, dışarıda olanlara sessiz kalıp pencereni sokağa kapamak istememiştin. Seks işçileri öldürülürken, Transseksüellik aşağılanırken sokak çocukları hor görülürken  rahat uyuyamamıştın. 
Hiç patlamamış bir bombanın, bombacısı olmak üzmüştü seni. Seri katiller aflarla salınırken şehirlere, tinerlerle ölürken çocuklar surların dibinde sessiz, seks işçiliği işçi sınıfına girmemişken henüz...
Bir kapı koymuşlardı önüne. Bir uğurlamış, bir buyur etmişlerdi(!)

Kolaydı özgürlüğünü isteyen martıyı vurmak. Mantık yerle yeksan edilmemişken, insanları bunca sahiplenen birinin kimsenin ölümüne sebebiyet vermeyecek oluşunu, işlerine gelmediği için kabul etmeyen zihniyetin bir insan beyninde vuku bulabileceğini düşünmek ahmaklıktı.
Lakin, Pınar da bekledi bizimle birlikte. İki beraat kararını duyup, sonrasın da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını işitene dek...
 Kesinleşmiş bir suç yoktu ortalıkta ki suçlu olsun.

***
27 yaşındaydın, yıl 1998

Bir gün o çarşıda bir şey oldu. Senin üzerine yıkılacak bir şey... 

Hapse atıldın. Vücuduna elektroşok uyguladılar;kafatasına elektirik verdiler ve o güzel kollarını arkadan bağlayıp seni o şekilde tavana astılar. Annen orada yaşadıklarına dayanamadı ve 63 yaşında kalp krizi sonucu hayata gözlerini yumdu.

Öyle bir dava ki annemi bile ellerimden aldı diyordun.

Bu dava cüzzam gibi yapıştı üzerimize. O dönemin hiçbir haberi veyahut olayı ne derseniz deyin bu denli konuşulmadı. Şimdinin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın o yıl kesinleşen 10 aylık hapis cezası bile...

Herkes işine geleni unutuyor yargıtayım(!)

Bu yıl da payımıza kırmızı düştü. Artık uzun bir süre daha Pınar buralara gelmez öğretmenim! 

"Ateş düştüğü yeri yakıyor ama bu saçmalıklar hiç bitmiyor. Tam bitti derken yeniden başlıyor." PINAR SELEK


 


Etiketler:
İstihdam