22/10/2014 | Yazar: Emre Korlu
Acınacak reyting mücadelelerine bir yenisini eklemenin derdindeydiler.
Bu kez yamyamlar, sadece biz transları değil, ailelerimizi de ayartmaya çalışıyorlardı. Acınacak reyting mücadelelerine bir yenisini eklemenin derdindeydiler.
Zahide’yi tanımam, aslına bakarsanız Zahide de beni tanımaz. Ben kendi halinde bir yazarım o güya milletin halinden anlayan program sunucusu...
Keşke, hep TRT kanalında belgesel seslendiren o toy yıllarında kalsaydı, çünkü biz televizyon programcısı olmayı beceremediğini ekran karşısında sergilediği yapay duruşu ile ele vermesinden anlamıştık.
“Zahide reytinge doymuyor desinler” diye milyon çeşit programdan sonra bir trans erkek gölgesiyle kamera karşısına geçmiş tek kişilik oyun sahnelemiş ama ne yazık ki(!) yine başarılı olamamıştı.
Erkekliği belli kalıplara oturtmuş ancak o savunduğu kalıpları taşıyan biri tarafından da tacize uğramaktan kaçamamıştı.
Transseksüelliğe karşı duruşunu o üstün diksiyonuyla dile getirmiş zira verdiği yanlış bilgiler gündemde kalma ömrünü ne yazık ki uzatamamıştı(!)
Bir zamanın, “Doktorlar” programını sunmuş olmasına rağmen transseksüelliğin hastalık literatüründen çıkarılmış olmasını bir türlü kanıksayamamıştı.
Bizim Zahide, komşu kızı Esra Erol’la da arkadaştı. İkinci evliliğini yaptığında düğünde karşılıklı göbek attılar.
Bilen bilir,Esra Erol’un içinde transfobi harlı bir ateş gibidir;hiç sönmez. Ailemizin cici kızı imajını çizer lakin Seda Sayan’dan sonra en kötü hassas insan tiplemesidir. Zahide’nin ışığı da geçtiğimiz günlerde parladı. Sözüm ona bir trans erkeği programına konuk etti. Pardon paravanın arkasına gizledi. Yalnızca bir gölgenin ameliyat olduktan sonra vücudunu çok garipsediğini dinlemeye başladık. Trajikomik, bir drama sahnesinin yüzümde oluşturduğu tek etki gülümseyişti.
Bu kez yamyamlar, sadece biz transları değil, ailelerimizi de ayartmaya çalışıyorlardı. Acınacak reyting mücadelelerine bir yenisini eklemenin derdindeydiler.
Diyelim ki paravanın ardında bir trans erkek vardı, mutsuzdu vs.
Bunu tüm transseksüellere indirgemek nasıl bir zihniyetin ürünüydü. Peki, memesinden,çükünden,vajinasından,göğsünden, cılız- iri bedeninden memnun olan onca transseksüel varken o program sunucusu nasıl oluyordu da sabit bir kanıya varıp, ailelere yanlışı ya da doğruyu anlatma görevini kendinde görebiliyordu.
Oysa bendeniz efenim, silikon göğüslerine hakaret edip onu yapaylığa alet etmemişken, dilenci kılığına girdiğinde sırtını okşamak bahanesiyle bedenini tacize yeltenmemişken genellemelerle kimliğimi yok sayması hafife alınır bir husus olamaz.
Ancak o, üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmenin huzuruyla saçlarını dağıtıp, rüzgarlara bırakıp programını bitirirken, geriye hayata yetişemeyen bir Zahide kalır.
İlgili haber:
Etiketler: