23/07/2024 | Yazar: Kaos GL

İstanbul Trans Onur Haftası, yaptığı açıklamada “Polisin ve devletin tüm tacizine, baskısına rağmen mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” dedi. Davanın ilk duruşması 13 Kasım'da İstanbul Anadolu Adliyesi 54. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

10 Şubat 2024’te Süreyya Operası önünde basın açıklaması yapan 11 LGBTİ+ aktivistine dava açıldı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İstanbul Trans Onur Haftası’nın 10 Şubat 2024 tarihinde Kadıköy Süreyya Operası önünde yaptığı “Depremde Yitirdiklerimiz İçin” başlığıyla yaptığı basın açıklamasına polis saldırdı. Eyleme katılan 11 kişi işkenceyle gözaltına alındı, Onur Haftası’nın avukatları ve işkenceye tepki gösteren basın emekçileri ile eylemi izleyenler alandan uzaklaştırıldı.

İstanbul Trans Onur Haftası, dün yaptığı açıklamada söz konusu eyleme ilişkin 11 LGBTİ+ aktivistine dava açıldığını duyurdu:

“10 Şubat 2024 günü, Süreyya Operası’na çağrısını yaptığımız basın açıklamasına katılan 11 arkadaşımıza 19 Temmuz 2024 tarihinde dava açıldı.

Doğal afet olan depremin AKP-MHP ittifakının rant ve talan politikalarıyla katliama çevrildiği 6 Şubat depremlerinin faturası mültecilere, yoksullara, translara kesilmek istendi. Kitlelerin katliama olan öfkesi, mülteci düşmanlığı ve LGBTİ+fobi ile ezilen kesimlere yönlendirildi. AKP-MHP ittifakının bu rant/talan politikasını ifşa eden, translara karşı uygulanan nefret ve katletme politiklarını Süreyya Operası önünde haykıran 11 arkadaşımız, basın açıklaması esnasında ablukaya alınarak işkence ile gözaltına alınmış, aralarından 1 arkadaşımız “6 Şubat’ı Unutma Unutturma” sloganını attırması sebep gösterilerek mevcutlu tutularak 11 Şubat’ta yurtdışı yasağı ve adli kontrol talebi ile serbest bırakılmıştı. 10 Şubat 2024 günü yaptığımız bu basın açıklaması sebep gösterilerek 19 Temmuz 2024’te açılmış olduğunu gördüğümüz dava, 13 Kasım 2024 günü görülecek. Polisin ve devletin tüm tacizine, baskısına rağmen mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. 6 Şubat’ın hesabını siz verene kadar sormaya devam edeceğiz! Yaşasın birleşik mücadelemiz, yaşasın trans+ dayanışmamız!”

Ne olmuştu?

10 Şubat Cumartesi günü İstanbul Trans Onur Haftası’nın Süreyya Operası önünde düzenlediği eyleme polis saldırmış, eyleme katılan 11 kişi işkenceyle gözaltına alınmıştı. Avukatlar ve basın emekçileri, polis tarafından oluşturulan çemberin dışında bırakılmıştı.

 KaosGL.org’a konuşan hak savunucuları, gözaltı aracındaki işkenceyi anlatmıştı:

“İlk başta sözlü tacize ve işkenceye maruz bırakıldık. Transfobik, ahlakçı söylemlerle baş başa kalmamızın ardından muayene olacağımız hastaneye gidiş esnasında araç içerisinde polislerin fiziksel saldırısına maruz kaldık. Gözüme, kulağıma, burnuma tokat ve yumruk yedim. Bu esnada ters kelepçeli olduğumdan ötürü öz savunma uygulayabilecek bir şansa da sahip değildim. Kulağım ve gözüm şişti, ters kelepçeden ötürü sol el parmaklarımda hissizlik mevcut. Araç içerisinde bu işkenceler yaşanırken aynı zamanda sözlü taciz ve sözlü şiddet uygulanmaya da devam edildi. Bizlere uygulanan fiziksel işkencelerin yanında tüm bu yaşatılanların psikolojik boyutu da oldukça yıpratıcı ve yorucu.”

“Henüz sabah saatlerinde sayımızın yüzlerce katı polisle karşılaştık, alana saatlerdir arkamızda olan sivil polislerle birlikte, yarattıkları ablukayı aşarak, sizlere inat buradayız ve yasaklarınız hukuksuzdur demek için girdik. Abluka içerisinde basın, avukatlar ve arkadaşlarımıza erişimimiz engellendi. Ters kelepçeli şekilde polis aracına yaslandım ve kafam birkaç kez polis aracına vuruldu. Devletin karşısında eğileceksin dendi, bir polis beni eğmişken öteki kafama üst bacağıyla sert biçimde vurdu. Araca binerken belime tekme yedim. Bu sebepten şu an yürüyemiyorum. Araç içerisinde burnuma, yüzümün sağ ve sol taraflarına yumruk yedim, sol taraftaki darbeden ötürü çenemi oynatamıyorum, birkaç gündür sıvı besleniyorum. Sözlü ve psikolojik tacizler gözaltı anından serbest bırakılma anına kadar devam etti.”

Gözaltına alınan 11 kişinin serbest bırakılmasının ardından İstanbul Trans Onur Haftası Komitesi, şu açıklamayı yapmıştı:

““2 gün imza ve yurtdışına çıkış yasağını kapsayan adli kontrol şartıyla serbest bırakılan arkadaşımıza uygulanan işkenceyle gözaltı ve devamında gece boyunca süren kötü muameleyle alıkonma kabul edilemez. Bizi fiziksel can güvenliğimizle tehdit ediyorsunuz, bunun farkındayız fakat yılmıyoruz, mücadelemizden vazgeçmiyoruz, gerekli olan tüm itirazlarımızı yapacağız. Translar olarak buradan bir kez daha söylüyoruz, sokaklardan, kampüslerden, meclisten, iş yerlerinden, hastanelerden, yaşamın hiçbir alanından bizi uzaklaştıramazsınız. Varız ayol. Her gün daha da çoğalarak varız! Yaşamın her alanında, yaşasın trans mücadelemiz!”


Etiketler: insan hakları, dava
2024