16/05/2025 | Yazar: Kaos GL

Trans Onur Haftası Komitesi, temasını Söğütlüçeşme üst geçidine astığı pankart ile duyurdu, “Artık görünmeye değil, görünmez kıldıklarınızın hesabını sormaya geliyoruz” dedi.

11. Trans Onur Yürüyüşü’nün teması belli oldu: “Başkaldırı” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

11. Trans Onur Yürüyüşü’nün teması belli oldu. Geçtiğimiz aylarda sosyal medyadan paylaştığı anketle Trans Onur Yürüyüşü’nün temasını aradığını duyuran Komite, bu seneki yürüyüş temasının “Başkaldırı” olduğunu duyurdu. Komite, bu seneki temasını Söğütlüçeşme üst geçidine astığı pankartla açıkladı.

Komite, sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada “Artık görünmeye değil, görünmez kıldıklarınızın hesabını sormaya geliyoruz. Bizi görüp de hazmedemeyenlerin kabusu olmaya geliyoruz” dedi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

“11. Trans Onur Haftası’nı 16-22 Haziran’da gerçekleştireceğiz ve Pazar günü yürüyüşle sonlandıracağız. Bu yıl, direnişin ve özgürlük arayışının sembolü olan temayla bir araya geliyoruz: BAŞKALDIR! Lubunya, Biliyoruz, sadece kendin olmak istedin. Sana önce “değiş”, sonra “sus”, en son da “yok ol” dediler.

Tüm bunlara rağmen, sana dayatılan her kimliğin karşısında kendi adını fısıldamaya devam ettin. İşte asıl başkaldırı bu. Çünkü başkaldırmak sadece bağırmakla değil, bazen de korka korka, ama yine de sahip olduğun kendi sesinle konuşmayı sürdürmektir.

Seni makul buldukları kalıpların içerisindeyken sevebilir bulup oradan taştığın anda seni reddedenler, “aile yılı” kisvesinde iki yüzlülüklerini sergiliyorlar. Senin kendine sadakatin, tüm bastırma çabalarından daha gür çıktı. Biz sana hayranız.

Devlet; kaynaklarını, kurumlarını bedenlerimiz üzerinde denetim kurmak için devreye sokuyor. Hormonuna bile karışan bir devlet var karşında. Sanki sen bedeninin yabancısıymışsın gibi. Sanki sen hayatına sen değil de bir kurul karar vermiş gibi. Bedenlerimizi hapsetmeye çalıştıkları sınırlara razı değiliz, yaşamı sömürüyor!”

“Aile yılına başkaldırıyoruz ve yaşamlarımızı savunuyoruz”

"Devletin kutsadığı aile modeli, cisseksist, kadın düşmanı ve erkek egemen bir düzenin yalancı yüzüdür. Bu düzen bir yandan kadınları sermayenin ve devletin çıkarları için işçi veya asker doğurmaya mahkum ederken bir yandan da LGBTİ+’ları düşmanlaştırma politikalarıyla toplumun ahlak tutkallı olma işlevi görüyor. “Aile” kavramının cis hetero-patriyarkal bir kalıba sıkıştırılması trans varoluşları yok saymak, bizleri görünmez kılmak ve haklarımızı gasp etmek demektir.

Katliam yasalarıyla, yasaklarla, bombalarla, işgallerle, abluka ve nefretle kuşatılmış bir dünyada biz translar, barışın savunucularıyız.

Sadece kendimiz için değil; Filistin, Kürdistan ve Türkiye halkları için de özgürlüğü, eşitliği ve barışı haykırıyoruz. Biz, sadece savaşsızlık değil; adil, onurlu, eşit yaşamdır.

Savaş karşıtlığımız, tutsak lubunyalar, direnişteki lubunyalar, tutuklu lubunyalar içerde de, dışarda da eteğimizin etrafında. Tecavüze, işkenceye, arpalara, çıplak aramaya, yasal sınırların her türlüsüne direnişi gövdesinden dinmeyen özgürlüğü elinden alınmış tüm mahpus lubunyalara selam olsun! Tüm tutuklu LGBTİ+’ların isyanını sokakta taşımaya devam ediyoruz. Zindanlara, baskıya, işkenceye, kuyu tipi hapishanelere karşı BAŞKALDIRIYORUZ!”

“Tüm şehri abluka altına alsanız da çatlaklardan sızdık”

“Biz yaşam ve çalışma alanlarında evi mühürlenip evinden olan seks işçileriyiz, kocanın, babanın, sevgilinin şiddetiyle mücadele eden kadınlarız, lezbiyen mezbiyeniz, kırığız; ikili cinsiyet rejimimize sığmayan, devlet şiddetiyle sindiremediğiniz götü başı ayrı oynayan lubunyalarız. Şiddete ve sömürüye açık hale getirilen bedenlerimizi; mücadelemizle, dayanışmamızla yeniden yaratıyoruz. Tüm yasaklarınıza BAŞKALDIRDIK. Ne sokaklardan ne meydanlardan ne de gecelerden vazgeçtik; sloganlarımızla, bayraklarımızla birbirimize soluk olmaya devam ettik… Eylem yasaklarını, polis ablukalarını bir yolunu bulup aştık, tüm şehri abluka altına alsanız da çatlaklardan sızdık. Şimdi tüm yasaklara rağmen lubunya bayraklarımızı her yerde olduğu gibi üniversitelerde de sallandırıyoruz. Bu sene de neşemizle, gullümümüzle, cesurca BAŞKALDIRALIM LUBUNYA!”

“Başkaldırmak yaşamaktır!”

“Artık görünmeye değil, görünmez kıldıklarınızın hesabını sormaya geliyoruz. Bizi görüp de hazmedemeyenlerin kabusu olmaya geliyoruz. Çünkü biz bu sokaklara yeni çıkmadık. Sadece artık eğilmeden yürüyoruz Susmuyoruz, korkmuyoruz, başkaldırıyoruz! İtaat etmiyoruz, başkaldırıyoruz! Aileye, devlete, kayyıma, şiddet failine, sevgiliye, patrona, erkek şiddetine, orospufobiye, transfobiye, ırkçılığa, HIVfobiye, mülteci düşmanlığına ve LGBTİ+ fobiye başkaldırıyoruz! Tehdit edilmiyoruz, tenkil edilmiyoruz, taassuba başkaldırıyoruz! Başkaldırmak yaşamaktır! 11. İstanbul Trans Onur Haftası’nda ve 11. İstanbul Trans Onur Yürüyüşü’nde buluşalım.”


Etiketler: insan hakları, yaşam, onur yürüyüşü
İstihdam