19/09/2024 | Yazar: Kaos GL
17 Mayıs Derneği, Avrupa Konseyi’ne ilettiği raporunda Türkiye’deki LGBTİ+’ların hayat pahalılığından daha fazla etkilendiği, hükümetin aldığını söylediği tedbirlerin LGBTİ+’lar açısından hiçbir anlamı olmadığını belirtti.
17 Mayıs Derneği, Avrupa Sosyal Şartı kapsamında Türkiye’deki LGBTİ+ yoksulluğuna ilişkin Avrupa Konseyi’ne rapor sundu.
Taraf devletlerin Avrupa Sosyal Şartı’na uyup uymadığını izleyen Avrupa Sosyal Haklar Komitesi, COVID-19 pandemisi sonrası hayat pahalılığı krizine ilişkin devletlerden özel bir rapor talep etti. 17 Mayıs Derneği, Türkiye’nin Ocak ayında sunduğu raporda yer almayan LGBTİ+ yoksulluğuna ilişkin rapor hazırladı ve Avrupa Konseyi’ne sundu.
“LGBTİ+’ların istihdama katılma oranları genel nüfus ortalamasının çok altında”
17 Mayıs Derneği’nin raporunda mevcut koşulların LGBTİ+'lar için toplumun geneline kıyasla çok daha zorlu olduğu belirtildi. Dernek, LGBTİ+’ların ekonomik durumuna ilişkin araştırmaları da hatırlatarak şunları kaydetti:
“Türkiyeli LGBTİ+ların istihdama katılma oranları, yaşadıkları ayrımcılığın yapısallığı ve tarihselliği de düşünüldüğünde, genel nüfus ortalamasının çok altındadır. LGBTİ+ların ezici bir çoğunluğu sürdürülebilir olmayan, sosyal güvenceden yoksun, yevmiye ile kazanç elde edebildikleri, düşük ücretli ve geçici işlerde çalışabilmektedirler.
“Türkiye’de açık kimliği ile yaşayan LGBTİ+ların ezici bir çoğunluğu geleneksel aile destek mekanizmalarından yoksun, tek başlarına hayatlarını sürdürmektedir. Ev içi şiddetin ekonomik şiddet şeklindeki tezahürü LGBTİ+lar açısında baskılanma, kimliğini gizleme ve yalnızlaşmayı da beraberinde getirmektedir. Türkiye’de evlilik, yasal olarak ancak bir kadın ve bir erkek arasında uygun şartları taşımaları halinde gerçekleşebilmektedir. Dolayısıyla eşcinsel partnerler için hukuken herhangi bir tanıma mevcut değildir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın hanehalkı ve aile tanımlamaları, bunlara ilişkin sosyal yardım programları eşcinsel çiftlerden oluşan aileleri tamamen dışarıda bırakmaktadır.”
“LGBTİ+’lara dair herhangi bir sosyal politika bulunmuyor”
Devletin hayat pahalılığına karşı aldığını söylediği tedbirlerin sosyal dışlanma, ayrımcılık ve düzensiz gelir ile çalışmak zorunda bırakılan LGBTİ+lar açısından hiçbir anlamı olmadığını vurgulayan 17 Mayıs, “LGBTİ+ları yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşamaya devam etmek durumunda bırakmaktadır” dedi.
Raporda ayrıca şu ifadeler yer aldı:
“Avrupa Sosyal Şartı’nın 30. ve 31. maddelerinde de altını çizdiği üzere sosyal dışlanma ve yoksulluk riskini en fazla şekilde yaşayan birincil toplumsal gruplardan olan LGBTİ+’lara dair herhangi bir sosyal politikası bulunmamaktadır. Bilakis, LGBTİ+’lar ve LGBTİ+’lara yönelik çalışmalar yürüten kişi, kurum ve kuruluşlar doğrudan hedef gösterilerek daha fazla yoksullaştırılmaktadırlar yorumu yapılabilir.”
Etiketler: insan hakları, çalışma hayatı, ekonomi, özel haber