29/11/2019 | Yazar: Kaos GL
Susma Platformu Genel Kurulu’nda sansür konuşuldu. Platformun rapor çalışmasına göre LGBTİ+’lara sansür yoğun yaşanıyor, sansür gerekçeleri arasında sıklıkla “genel ahlak” yer alıyor.

Susma Platformu’nun genel
kurul toplantısı bugün (29 Kasım) İstanbul Cezayir Toplantı Salonu’nda başladı.
Sivil toplum temsilcileri ve gazetecilerin yoğun olarak katıldığı toplantıda
platformun kültür sanat, yayıncılık, akademi ve medya alanlarında yaşanan ifade
özgürlüğü ihlallerine ilişkin çalışmaları paylaşıldı.
Toplantı, Susma’nın
sansüre ilişkin gazetecilerle yaptığı video röportajların gösterilmesi ile
başladı. Röportajlar arasında Kaos GL Medya ve İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar
ile yapılan görüşme de yer aldı.
Gazeteciler mesleklerini daha özgür yapabilsin diye…
Röportajların ardından P24 adına Gazeteci Andrew Finkel konuştu. Finkel açılış konuşmasında gazetecileri ve gazeteciliği desteklemek için çalıştıklarını söyledi ve ekledi: “Gazeteciler mesleklerini daha özgür yapabilsin diye çalışıyoruz. Sansür somut bir mesele ve buna karşı somut adımlar atmak gerekiyor” dedi.
Ardından Susma Platformu’ndan
Özlem Altunok ve Kültigin Kağan Akbulut sene boyunca sürdürdükleri belgeleme ve
raporlama çalışma sonuçlarını paylaştı. Altunok, bütün bu çalışmaların ürünü
olan Türkiye’de Sansür ve Otosansür Raporu’nun önümüzdeki günlerde okurla
buluşacağını söyledi.
LGBTİ+’lara sansür yoğun
Toplantıda paylaşan sansür örnekleri arasında LGBTİ+’lara sansür öne çıkıyordu. Akbulut, medyadaki sansürü anlatırken, “LGBTİ+’lar ana akım medyada görünmez kılınıyor. İktidarın sinir ucu olarak görülen LGBTİ+ gerçekliğine ne ana akım medyada ne de televizyonda rastlayamıyoruz. Toptan bir yok sayma durumu var” dedi.
Altunok ise yayıncılık
alanında sansüre ilişkin konuşurken Turkuvaz Yayın Grubu’na bağlı Sabit Fikir
dergisinin “Tarih
Boyunca En Etkin 100 Eşcinsel” kitap reklamını sansürleme girişiminden
bahsetti. Dört çocuk kitabının “çocuklarda
transseksüelliği özendirme” gerekçesiyle sansürlendiğini hatırlatan
Altunok, sinema alanında ise Ankara Valiliği’nin LGBTİ+ etkinlik yasağının
Pembe Hayat Kuirfest ve başka LGBTİ+ film gösterimlerini etkilediğini söyledi.
Altunok, Susma olarak Kuirfest’in sansürlenmesine karşı etkinlik yaptıklarını; Onur Haftası boyunca Sınır/sız sergisini desteklediklerini, İstanbul Edebiyat Evi ile ortak olarak sansüre karşı alternatif kanallar açmaya çalıştıklarını da hatırlattı.
Sansüre gerekçe: Genel ahlak ve kamu güvenliği
Ardından Akbulut konu bazında sansür alanlarını çıkardıklarını söyledi. Sansür alanları arasında en çok yer alan konular arasında “genel ahlak”, “LGBTİ+”, “kamu güvenliği” ve “terör örgütü propagandası” yer alıyor. Akbulut, “Özellikle etkinlik ve eylem yasaklarında LGBTİ+ yasakları öne çıkıyor. Genel ahlak ve kamu güvenliği öne çıkan iki gerekçe oldu” dedi.
Sansür örneklerine
ilişkin sunumların ardından bölge sunumları yapıldı. İstanbul, Ankara, İzmir ve
Diyarbakır’da P24 bünyesinde çalışan raportörler bölgelerindeki durumu aktardı.
İzmir'deki durumu Aktaran Onur Yıldırım, İzmir LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'ne de değindi, Yürüyüşe polisin saldırdığını ve çok sayıda kişiyi gözaltına aldığını hatırlattı. Ankara'dan Pelin Buzluk ise, "OHAL Ankara'da fiili olarak devam ediyor" dedi. 2019'un 2018'e çok benzer geçtiğini söyleyen Buzluk, "LGBTİ+ faaliyetleri zaten Valilikçe 2017 yılında süresiz olarak yasaklanmıştı ve bu durum aynı sertlikle devam etti" ifadelerini kullandı. ODTÜ ve Hacettepe Üniversitesi'nin LGBTİ+ etkinliklerine engel olduğunu söyledi. ODTÜ'ye atanan Rektör Verşan Kök'ün üniversite sınırları içerisinde eleştirel sesleri susturduğunu belirtti.
Etiketler: insan hakları, medya, kültür sanat, yaşam