22/05/2025 | Yazar: Kaos GL
Avukat Hayriye Kara: “İlk hedef LGBTİ+'larmış gibi gözükse de aslında taslaktaki ve kanun teklifindeki muğlak kavramlara baktığımızda, normun dışında kalan ya da normu kabul etmeyen herkesin hedefe konulacağı bir düzenlemedir bu.”

İnsan Hakları Okulu’nun, gündemdeki farklı insan hakları sorunlarını ve ihlallerini ele aldığı 404 programının onuncu bölümü yayınladı. Oğulcan Özgenç moderatörlüğünde hazırlanan bölüm, Avukat Hayriye Kara’nın katılımıyla gerçekleşti. Bölümde, iktidarın hazırladığı LGBTİ+ karşıtı yasa taslağı ve HÜDA-PAR’ın Meclis’e sunduğu teklif üzerine tartışıldı.
Kara, biyolojik cinsiyet kavramının yasa taslağında kullanılmasının LGBTİ+’ları hedef aldığını vurgulayarak şöyle şöyledi:
“Biyolojik cinsiyeti LGBTİ+’lara karşı parlatma aslında yani ‘evet norm dışında kalan herkesi, her şeyi biz hedefe koyacağız ve istersek cezalandıracağız’ anlamına geliyor uygulamada.”
Nefret yasası taslağının kişilerin özel alanına doğrudan müdahale ettiğini söyleyen Kara, şöyle dedi:
“Gerçekten kişilerin özel hayatına, özel alanına doğrudan müdahale etme alanı açan bir düzenleme bu. Özellikle aile kavramının da parlatılmasıyla aslında hangi aileyi istiyoruz biz bunu da tartışmaya açmak gerekiyor. Aile nedir tartışmasını da açmak gerekiyor o aile yılında.”
Nefret söylemlerinde sıklıkla kullanılan kavramların aslında hukuki bir karşılığı olmadığını dile getiren Kara, şu açıklamayı yaptı:
“Gerekçelere baktığımızda cinsiyetsizleştirme ideolojisi, sapkın ideolojiler, fıtrat gibi aslında Türkiye hukukunda ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde hiçbir karşılığı olmayan söylemlerden bahsediyoruz şu anda. Bunların hukuki hiçbir karşılığı yok.”
Suç tanımlarının net olmadığını belirten Kara, şöyle dedi:
“HÜDA-PAR’ın teklifine baktığımızda verilecek olan ceza arttırılıyor. 8 yıla kadar hapis cezası istiyor aslında alenen cinsel ilişkide bulunan kişiler hakkında. Aynı cinsiyetten kişilerin cinsel ilişkide bulunmasını da nitelikli hal olarak öngörüyor ve cezanın arttırılmasını istiyor. Bir de alenen hayasızca hareketlerde bulunan ve teşhircilik yapan kişinin de cezalandırılmasını istiyor. Yine hayasızca hareketler nedir, neyi sokacaklar bunu içerisine ve aleniyetten bahsediyoruz, kamusal alandan bahsediyoruz.”
Kamusal alandaki görünürlüğümüzün tehdit edildiğini ekleyen Kara, şu ifadeleri kullandı:
“Aslında bu yasa teklifi aynı biyolojik cinsiyetten kişilerin cinsel ilişkisinde cezanın arttırılmasını istiyor. Bu da şu anlama geliyor ben kamusal alanda bunun görünür olmasını istemiyorum, kamusal alandan bunun çıkmasını istiyorum ve bu tip muğlak kavramları kullanarak da bu kişilerin görünür olmasını istemiyorum ve cezalandırma tehdidiyle karşı karşıya bırakmak istiyorum diyor.”
Bölümün tamamını izlemek için tıklayın.
Etiketler: insan hakları, medya, sivil anayasa, siyaset