11/03/2008 | Yazar: Kaos GL

Sabancı Üniversitesi’nden dört kadın akademisyenin yürüttüğü "Cinselliğin Kadın Halleri" başlıklı proje kapsamında düzenlenen okuma oyunu Türkiye'de ilk defa Diyarbakır'da sahnelendi.

Sabancı Üniversitesi’nden dört kadın akademisyenin yürüttüğü "Cinselliğin Kadın Halleri" başlıklı proje kapsamında düzenlenen okuma oyunu Türkiye'de ilk defa Diyarbakır'da sahnelendi. Oyunda kadınların cinsel yönelimlerine ve yaşadıkları cinsel şiddete dikkat çekiliyor.

Sabancı Üniversitesi öğretim Üyesi Hülya Adak, Ayşe Gül Altınay, yurtdışında yüksek lisans yapan Esin Düzel ve Nilgün Bayraktar, Türkiye'de ve Almanya'da yaklaşık 50 kadınla yüzyüze görüştü. Kadınların cinsellik deneyimleri, cinsel yönelimleri, taciz ve cinsel şiddet konusundaki görüşlerinden ortaya çıkardıkları 30 kadının gerçek hikâyesinin anlatıldığı "İşte Böyle Güzelim: Cinselliğin Kadın Halleri" adlı okuma tiyatrosu, Türkiye'de ilk defa Diyarbakır'da sunuldu. Türkiyeli kadınların cinsellik hikâyelerinden oluşan bu okuma tiyatrosu, özellikle kadınların cinsel mağduriyetlerine dikkat çekiyor.

Çeşitli versiyonları 2002 yılında Filipinler'de, Uluslararası Barış Eğitimi Enstitüsü'nün düzenlediği konferansta ve 2005 yılında Stuttgart Dünya Tiyatro Festivali'nde (Theater der Welt) de sunulan oyun, Türkiye'de ilk defa 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla Diyarbakır'da sahnelendi. Okuma tiyatrosunu proje boyunca destekleyen Diyarbakır KAMER'in daveti üzerine İstanbul'dan gelen 10 kadın ile 20 KAMER'li kadın, gerçek hayattan derlenen hikâyeleri aralarında bölüşerek önceki gece Diyarbakır'ın tarihi mekânlarından olan Hasan Paşa Hanı'nda kadın seyircilere sundu.

Yüzyüze görüşmeler

Oyunu, kısaca "Türkiyeli kadınların cinsellik hikâyelerinden oluşan bir okuma tiyatrosu" olarak nitelendiren Sabancı Üniversitesi Kültürel Çalışmalar Programı öğretim Üyesi Hülya Adak, 2002 yılından beri "feminist sözlü görüşme" yöntemleri kullanarak yaklaşık 50 kadınla birebir cinsellik deneyimleri, cinsel yönelim, taciz ve cinsel şiddet konusunda görüşmeler yaptıklarını anlattı. Yapılan görüşmeleri redaksiyon sürecinden geçirdikten sonra 30 hikâyelik bir okuma tiyatrosu ortaya çıkardıklarını dile getiren Adak, "Türkiye'nin çeşitli illerinden ve Almanya'da yaşayan Türkiyeli kadınlar arasından meslek, eğitim, etnisite olarak birbirinden farklı 18 yaş üzeri kadınlarla görüşmeler yaptık. Gerçek hayat hikâyelerini temsil eden bu okuma tiyatrosunda kadınların mahremiyetini korumak için her kadın bir rumuz seçti. Okuma tiyatrosunda isimleri yalnızca bu rumuzlarla anılıyor" dedi.

Herkes paylaşabilir

Projeye başlarken , kadınların cinsellikleri ve cinsel deneyimlerini dillendirebildikleri, yazabildikleri ve korkusuzca yaşayabildikleri bir ortam oluşturmayı amaçladıklarını ifade eden Adak şöyle devam etti: "Tür olarak okuma tiyatrosunu seçmemizin nedeni, hikâyelerin kolayca yaygınlaştırılmasını sağlamak. Bu yüzden yalnızca tiyatro yapan profesyonellerle sınırlı kalabilecek bir tiyatro eseri değil, sahne, dekor, kostüm ve oyunculuk gerektirmeyen bir okuma tiyatrosu yazmayı tercih ettik. Bu sayede tiyatrolarda olduğu kadar, kadın örgütlerinde, farklı sivil toplum kuruluşlarında ve üniversitelerde de belli bir tiyatro eğitimi olmaksızın herkesin paylaşabileceği bir metin hazırlanmış oldu.

Kitapta toplanacak

Oyun metnine ek olarak, 2000'ler Türkiyesi bağlamında, Kuzey Amerika, Avrupa ve Türkiye'de feminist tiyatronun gelişimi, popüler kültür ve cinsellik, feminist hareket ve cinsellik konularında okuma tiyatrosunu olduğu kadar cinsellik söylemini de tartışan akademik makaleler de yazdıklarını hatırlatan Adak, bu oyun ve makaleleri "Cinselliğin Kadın Halleri: Türkiye'de Feminizm, Popüler Kültür ve Tiyatro’ başlığı altında toplayarak yayımlayacaklarını söyledi. "İşte Böyle Güzelim: Cinselliğin Kadın Halleri" oyununun nisan ayında İstanbul'da da sahnelenmesi planlanıyor.
Burhan Ekinci

Etiketler: kültür sanat
nefret