06/09/2008 | Yazar: Kaos GL

53 yıl önce bugün

53 yıl önce bugün Türkiye büyük bir utanç yaşadı. Başta Rumlar olmak üzere gayrimüslim yurttaşlarımıza yönelik bir linç ve azgın bir saldırganlık kampanyası başlatılması sonucu binlerce gayrimüslim yurttaşın evleri yakılıp yağmalandı, ibadethaneleri talan edildi, malları mülkleri önce sokaklara dökülüp ardından yağmalandı, öldürülenler ve yaralananlar oldu. Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi’nin 6-7 Eylül olaylarıyla ilgili basın açıklaması.

Sonradan anlaşıldığı üzere bu kampanya bir kontrgerilla kışkırtmasının sonucuydu. 6-7 Eylül vahşetinin ardından Rum yurttaşların büyük bir bölümü daha ülkesini terk etmek zorunda kalırken, saldırıları kışkırtanlar ödüllendirildi, vali bile yapıldı.

Özel Harpçi, MGK eski genel sekreteri emekli orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, açıkça: ‘6-7 Eylül bir Özel Harp işiydi ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı’ diyerek bu kışkırtmayı resmi ağızdan ilân edebildi.



6-7 Eylül pogromu hem nüfusu hem de sermayeyi Türkleştirme operasyonlarının devamıdır. 6-7 Eylül’ün ardından, Rumların ekonomideki etkisi iyice zayıflamış ve Türklerin sermayeye hâkim olması hızlanmıştır. 1923’te 110 bini bulan İstanbul'daki Rum nüfus, 1999’da 2 bin 500 kişiye düşmüştür. 6-7 Eylül olayları etnik homojenleşme ve milli ekonomi yaratma çabasının ürünüdür.

Sonraki yıllarda yürütülen politikalarla da ‘kamulaştırma’ adı altında gayrimüslim yurttaşların mallarına, mülklerine, vakıflarına el konulmuştur. Bunların bedellerinin ödendiği ise yalandır. Bir çift ayakkabının 50 lira olduğu bir dönemde, Rumların arsa veya tarlalarına, metrekaresi 35 kuruştan resmen el konulmuştur.



Biz 6-7 Eylül zihniyetinin devamını biliyoruz. Bu zihniyetin devamcıları 19 Ocak 2007’de Hrant Dink’i öldürdü. Malatya Zirve Yayınevi’nde Hıristiyanların boğazlarını kesti. Trabzon’da Rahip Santoro’yu katletti. Bu zihniyetin devamcılarının bir kısmı şimdi Ergenekon davasında yargılanıyor.

Yarım yüzyıldan fazla zamandır bu toprakların insanlarına yaşatılan utanca artık bir son verilmeli. Bu ülkenin özgür ve her bakımdan eşit yurttaşları olan 6-7 Eylül pogromunun mağdurlarından devlet düzeyinde özür dilenmeli. Vahşetin nesnesi haline getirilen tüm yurttaşlarımızın maddi ve manevi zararları ‘sözde değil özde’ karşılanmalıdır.

Devlet bu özürle birlikte bütün yurttaşlarına eşit davranılacağını ilân etmiş olacaktır.

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi

Basın Açıklaması: 6 Eylül 2008

Saat: 17.00

Yer: Galatasaray Meydanı – İstanbul


Etiketler: insan hakları
İstihdam