09/03/2009 | Yazar: Ali Erol

Avrupa Birliği Sürecinde Sivil Toplumla Diyalog Toplantısı, 6 Mart Cuma günü Ankara’da gerçekleştirildi. 

Avrupa Birliği Sürecinde Sivil Toplumla Diyalog Toplantısı, 6 Mart Cuma günü Ankara’da gerçekleştirildi. 

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Türkiye’nin dört köşesinden 1000’in üzerinde STK temsilcisi katıldı.
 
LGBT derneklerinden Kaos GL, Lambdaistanbul ve Pembe Hayat temsilcileri de toplantıya katıldılar.
 
Kaos GL adına Ali Erol ile Lambdaistanbul adına Fırat Söyle de birer konuşma yaptılar. LGBT dernekleri adına yapılan konuşmada, Avrupa Birliği sürecinde ‘cinsel yönelim’ ifadesinin ilk kez 2001 yılında açıklanan orta vadeli beklentilerde yer aldığı ama bu süreçte devlet aktörleri ile LGBT örgütleri arasında bir diyalogun oluşamadığı hatırlatıldı.

LGBT örgütleri sivil toplum içinde yatay bir diyalog kurabildiği halde, devlet aktörleri ile dikey hatta bir diyalog kuramadığından, toplantıya davet edilmelerinden memnuniyetlerini dile getirdiler. Diyalogun da dönüşümün kendisinin de bir ‘süreç’ işi olduğunun altını çizen LGBT dernek temsilcileri, acil çözüm bekleyen ve ertelenemez sorunların örgütlenme özgürlüğünün engellerle karşılaşması, nefret cinayetlerinin önüne geçilmemesi, çalışma hayatında cinsel yönelim ayrımcılığının yasalarca korunması olarak belirttiler.
Yeni bir anayasanın ‘cinsel yönelim’ ve ‘cinsiyet kimliği’ ayrımcılığına karşı güvence sağlaması gerekliliği de vurgulandı.
 
Toplantıda tüm gün boyunca 142 sivil toplum kuruluşuna söz verildi. Toplantının kolaylaştırıcılığını Prof. Eser Karakaş yaptı. Bakan Bağış, sabahtan akşam saatlerine kadar aralıksız olarak sivil toplum örgütlerini dinledi. Konuşma sırası gelmeyen sivil toplum örgütleri için de görüşlerini iletebilecekleri bir masa hazırlandı.
 
Başmüzakereci Bağış’ın danışmanlarından Tuna Bekleviç, toplantıda dile getirilen önerilerden bazılarının altını çizdi:
 
‘Toplantıda derneklere yapılan bağış ve yardımların vergiden düşülebilmesi hususunda yeni bir düzenlemenin ihtiyacından bahsedildi. Bu toplantıların yerel ve sektörel olarak daha konu bazlı devam ettirilmesi konusunda mutabakata varıldı. Neredeyse tüm sivil toplum örgütleri tarafından özellikle kırsal bölgelerde Avrupa Birliği bilincini geliştirecek çalışmalar yapılması talep edildi. Bazı sivil toplum örgütleri son zamanlarda AB treninin yavaşladığı konusunda eleştiriler yapsa da yeni bakanın ‘katılımcı demokrasi’ inancı çerçevesinde sivil toplum örgütlerini bir araya getirme çabasının çok olumlu bir başlangıç olduğunu ifade ettiler. Toplantı sonrası birçok derneğin temsilcisi darbe anayasası ile Türkiye’nin sorunlarının çözülemediğini ifade ederken yeni anayasa ihtiyacını açıkça dile getirdi.’
 
AB sürecinde Sivil Toplumla Diyalog toplantılarının devam etmesi bekleniyor.


Etiketler: yaşam, siyaset
nefret