14/07/2021 | Yazar: Kaos GL
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dayanışma Ağı’nın “İstanbul Sözleşmesi ve Medyada Nefret Söylemi” atölyesinde Medysasope’dan Gülçin Karabağ, Kaos GL’den Aslı Alpar ve Sivil Sayfalar’dan Onur Burçak Belli konuştu.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dayanışma Ağı’nın (Ağ-Da) “İstanbul Sözleşmesi ve Medyada Nefret Söylemi” atölyesinde, kadın gazeteci ve akademisyenler, İstanbul Sözleşmesi bağlamında medyadaki nefret söylemini tartıştı.
Ağ-Da’nın 10 Temmuz tarihlerinde çevrimiçi düzenlediği atölyenin açılış konuşmasını Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç.Dr. Eser Köker yaptı. Köker’in nefret söyleminin kadın ve LGBTİ+’lara nasıl yöneldiğine dair konuşmasının ardından sözü Ağ-Da’dan Ülkü Doğanay aldı.
Doğanay Ağ-Da’nın çalışmalarını anlattı ve atölyeyi neden düzenlediklerinden bahsetti. Anaakım medyanın kalmadığından ve nefret söyleminin sıradanlaştığından bahseden Doğanay’ın konuşmasının ardından atölye başladı.
Atölyenin ilk konuşmacısı Medysasope’dan Gülçin Karabağ oldu. Karabağ, İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin çekilme sürecini özetledi ve kadın ve LGBTİ+’ların medyadaki temsilini değerlendirdi.
Karabağ’ın konuşmasının ardından sözü Kaos GL’den Aslı Alpar aldı. Alpar, kamu görevlilerinin İstanbul Sözleşmesi’ni, LGBTİ+’ları düşmanlaştırarak hedef aldığını ve medyanın da bu dili takip edip yeniden ürettiğini söyledi.
Atölyenin son konuşmacısı Sivil Sayfalar’dan gazeteci Onur Burçak Belli oldu. Belli konuşmasında alanda kadın gazeteci olarak çalışmaya değindi ve gazeteciliğin etik ilkelerine değindi. Belli gazetecilerin insan haklarından taraf olması gerektiğini hatırlattı.
Atölye katılımcıların sorularının cevaplanmasının ardından sona erdi.
Etiketler: kadın, medya
