AIDS Kongresi

30/11/2006 | Yazar: Kaos GL

11-14 Kasım 2001 tarihleri arasında AIDS Savaşım Derneği tarafından düzenlenen 5. AIDS Kongresi programında, 11 Kasım 2001 Pazar günü 'Farklı Cinsel Yönelimlerde Güvenli Seks' adlı workshop/atölye Lambdaİstanbul’un yönetiminde yapıldı. 13 Kasım 2001 tarihindeki 'Farklı Cinsel Yönelimlerde Eğitim Stratejileri' adlı workshop/atölye'de Lambdaİstanbul’dan, KAOS’tan ve İnsan Kaynaklarını Geliştirme Vakfı’ndan temsilciler konuşmacı olarak yer aldı. Sunum ve soru-cevap bölümleri yer alan atölyelere LGBT gruplarından arkadaşlar dinleyici olarak hazır bulundu.

FARKLI CİNSEL YÖNELİMLERDE GÜVENLİ SEKS

Yeşim: AIDS 80’li yılların Kuzey Amerika’sında önem görmedi. Çünkü eşcinsel hastalığıydı. Sahip çıkanlar ise sadece geyler olmuştu. O yılların ahlakçı ama ahlaksız insanları hastalığın aslında bir eşcinsel hastalığı olmadığının farkına geç de olsa varabilmişti. Ve hemen ardından STK’lar bu savaşı sırtlandılar. AIDS hastası ülkeler %90 gelişmekte olan ülkelerdir. Ve ilaçlarda pahalıydı. Güney Afrika’da büyük bir çaba harcanarak halka dağıtılmak üzere ücretsiz ya da kârsız ilaç yapılıp satımına başlandı. Tabi bunun karşısında birinci olarak ilaç firmaları karşı çıktı ve ilaç firmaları ile bu ilaçları yapıp ücretsiz ya da kârsız satanlar arasında mahkemelerde de devam eden savaşlar başladı. Bu savaşların sonunda ilaç firmaları pes etmiş fakat istekleri bu ilaçları yapın ama halkınızdan başkasına vermeyin gibi ifadelerdi..

Türkiye’de son zamana yakın Sağlık Bakanlığı’nın çıkardığı afiş ve reklâmlarda ‘bazı ilişkiler ayağınızı yerden kesebilir’ gibi ahlakçı cümleler kullanılmıştı. Ve muhalefetten dolayı bunu değiştirmek zorunda kaldılar. Hastalığın sadece ‘penis’ ile bulaştığı gibi bir düşünce oluşmuştu. Oral seks ile daha az riski olduğu ortaya çıkarıldı. Hindistan’da (her ne kadar muhafazakâr olsa bile) eşcinsel erkeklerin başlattığı ve devletin de desteklemek zorunda kaldığı çalışmalar var. Desteklemek zorunda çünkü bu hastalık Hindistan gibi nüfusu milyonları geçen bir ülkede sadece eşcinsel hastalığı olamaz heteroseksüllere de bulaşacağı kesindir. Aslında bir nevi menfaat ilişkisi dışına çıkmamaktadır. Fakat bu eşcinsel oluşumlar sadece ‘cybh’ (cinsel yolla bulaşan hastalıklar) ile uğraşmayıp bazı eşcinsel aktivitelere de verilen bu desteği kullanarak girmiştir...

Demet: AIDS, 1982 yılında dünyada 1984 yılında Türkiye’de eşcinsel hastalığı gibi ortaya çıktı. Ve Türkiye’de ilk olarak Murtaza Ersin’de görüldü. Ve eşcinseller Murti gibi lakaplarla adlandırıldı. Çünkü oluşan düşünce AIDS in eşcinsel hastalığı olmasıydı ve sadece eşcinseller AIDS’li olabilirdi. Biz Ülker Sokakta iki arkadaş kondom kullanmaya ve kullandırmaya başladık. Bunun bizden götürüsü ise müşterilerin bunu kullanmamaya direnip ve daha sonra da kaçmasıydı. Ve telkinle kondom kullanımını çoğalmaya başladı.aynı sistem genel evlerde de vardı. İKGV seks işçileriyle beraber çalışmalar (bilgilendirme, kondom dağıtımı gibi..) yapmaya başladı.bu eğitim ve bilgilendirme kapsamında 10 seks işçisi bilgilendirip eğitildi. Böylece AIDS ile savaşmak tabana indirgenmiş oldu. Müşterilerin kullanmamak için söylediği ‘biz Türküz bize bir şey olmaz’ ‘atın ölümü arpadan olsun’ ‘senden gelecek ölümü şerbetlerde içerim’ cümleleri ise bilgisizliğin bir göstergesiydi. Bu zaman zarfı içerisinde ortalama %10 gibi bir seks işçisi kondom kullanmıyordu. Ortaya çıkan AIDS’li travesti vakalarını medyamız kullanarak ‘eşcinseller ölüm saçıyor’ gibi vurucu cümlelerle kullanmaya başladılar. Bir arkadaşımız AIDS’li olduğu için hastaneden kovuldu. Bu arkadaş için İKGV ye başvuru yaptık ve vakfın torpili ile Şişli’de hastaneye yatırılan arkadaşımız geç teşhis ve ihmalkârlık yüzünden sadece 1,5 ay yaşayabildi. Bu durumda ortaya çıkan olayların bizi götürdüğü sonuç seks işçilerine yönelik çalışmaların arttırılmasıdır...

Oya: AIDS’li olduğu halde çalışan arkadaşlarımız var. Görünüş olarak diğer insanlardan hiçbir farkları yok ama HIV virüsü taşıyorlar. Demet arkadaşımın da dediği gibi kondom kullanmayan arkadaşlarımız yok değil. Hatta bazı travesti arkadaşlarımız müşterilerinden ayrı beraber oldukları sevgilileri ile en başlarda kullanıp daha sonra kullanmamaya başlıyorlar. Bunun sonucunda ise ölümler gerçekleşiyor ve insanları da AIDS’le mücadeleye iten olay ise bu ölümlerden oluşan fobi.

Şevval: İKGV 1996 yılında CYBH ve AIDS’e yönelik ciddi çalışmalar başlattı. Riske atılacak olan şeylerin içerisinde kondom kullanmaktan kaçınan müşterilerin kaçması yani para vardı. Bu yüzden işler çok daha zorlu bir şekilde gerçekleştirildi.. AIDS’le mücadeleye destek olması açısından direk olarak E-5’e veya diğer çark alanlarına gidip direk olarak telkinlerde bulunamıyorsunuz... Bunu yayabileceğiniz tek yöntem ise telkin zaten diğer yöntemler (ölümlerden korkutarak veya AIDS’li bir hastanın yakınındaki insanların şahit oldukları olaylar) kendini otomatik olarak öne çıkarıyor..

Nejat: Bir erkek veya bir bayan hayat tarzlarını yönelimlerini belirlemedikleri zaman içerisinde (ergenlik çağı gibi..) tecavüze uğramış veya diğer partnerleri ile ilişkiye girmiş olabilirler. Çocukluk dönemlerinde farklılıklarını hissetmedikleri zaman içerisinde girdikleri ilişkilerde korunmayacaklardır. Belki de bir risk yoktur. Ama daha sonra korunmanın ne olduğunu bilmedikleri ve hayat kadınlarıyla korunmasız ilişkiye girdikleri anda kapabilecekleri hastalık çoktur. Az bilinçli olanlar ise hastalığı kapmak için bir ölçü olmadığından dolayı kriterlere dikkat etmeyecektir. Riskleri öğrendikleri anda korunmaya başlıyorlar ama bu sadece ilk ilişki için geçerli oluyor sevgili ve aşk olayında. Bu olaylarla beraber yaşamayı öğrenmek zorundayız. Belki AIDS olmayabiliriz ama AIDS’li olan arkadaşımız muhakkak olacaktır. Bu yüzden HIV+ olan arkadaşlarımız veya tanıdıklarımıza nasıl davranmamız gerektiğini de öğrenmek zorundayız.

YORUM VE SORULAR

-bildiklerimizi neden uygulamıyoruz?

-bu sadece cinsel ilişki için değil her şey için geçerli yaşamda. Bu bir ‘yok sayarak’ amaçlı savunma mekanizmalarından biri.

-güvenli seks için başvurulan araçlar ve yollar kapsamında eğitim, sosyoekonomik altyapının da etkisi olduğu tartışılmaz.

-AIDS hastalarının çok azı farklı cinsel yönelimlerde olabilir ama, eşcinsellerin içerisinde HIV+ oranı yüksek.

-güvenli seks konusunda çalışmaların sadece seks işçileri üzerinde olması yanlıştır. Bu biraz da ötekileştirmek, uzak görme gibi düşüncelerin altından çıkar.

-Bulgaristan’da çocukların ufak yaşta korunmaya yönlendirilmesi açısından yapılmış çalışmalardan bir tanesi ise ilk okulda çocuklara dağıtılan prezervatiflerin çocuklar tarafından incelenmesidir. Bu şekilde ergenlik çağında hatta daha altında korunma olgusunun temelleri sağlam bir şekilde atılmış oluyor.

Türkiye’deki ‘Vulnerable’ (kırılgan) Gruptaki Gençlerin Sağlık ve Sosyal Haklarının İrdelenmesi Projesi

Lambdaİstanbul

AIDS Savaşım Derneği ve Hollanda İstanbul Konsolosluğu ile ortak düzenlenen ve halen devam eden çalışma İstanbul'daki LGBT gruplarında çalışan arkadaşlarımızın katılımıyla yapılıyor. 1 yıl içinde aylık toplantılar ile devam edecek projenin amacı:
'Vulnerable' gruptaki gençler arasında HIV/AIDS ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBH)’in yayılımını azaltmak; hastalıklarını veya madde bağımlılıklarını tedavi ettirmek için gençlerin cinsel sağlık bilgi düzeyini yükseltmek; gençlerin insan hakları ve etik konularında bilgilenmelerini sağlamak.

Proje içinde yer alacak grup çalışmalarının konuları:

HIV/AIDS ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlarin (CYBH) bulaşmasının önlenmesinde bilgilenme, tutum ve davranış değişikliği oluşması

HIV/AIDS ve madde bağımlılığı tedavisinin psikososyal boyutları

'Vulnerable' grup gençlerin karşılaştıkları etik sorunlar ve insan hakları

'Vulnerable' grup gençlerin istismarı ve korunmaları

Türkiye’de kırılgan grupların haklarının geliştirilmesi bağlamında Hollanda’nın deneyimlerinden yararlanma

'Vulnerable' grupların güçlendirilmesi amacı ile Proje geliştirme bilgileri

KKM’de AIDS Günleri

Tuğçe

1 Aralık günü KKM’ne gelen arkadaşlara anlamını da açıklayarak kırmızı kurdelaları dağıttım. Arkadaşlardan bazıları bunu sokakta da taşıyıp taşıyamayacaklarını dahi sordular. Ama pek azı kurdelaları reddetti.

Aynı gün AIDS konulu 30 adet kısa film gösterimi vardı. Filmler Fransızcaydı. Bazılarından çok etkilendik, bazılarında güldük ama çoğunu anlamadık açıkçası.

Ertesi gün ise Koray’ın yönettiği bir psikodrama yapıldı. Mükemmel bir oyundu.Herkes katıldı. Sonradan aldığım değerlendirmeler katılanların çok etkilendiği yönünde idi. Bir gün katılmayanların da katılımıyla bu oyunu tekrar oynama olasılığını düşünerek içeriğini anlatmıyorum.

Pazartesi günü ise Koray bize AIDS ve hepatit-B başta olmak üzere cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda bir dizi slayt eşliğinde çok kapsamlı bir sunum yaptı. O kadar çok ilgi ve soru vardı ki, bizim ‘haz ve ölüm: AIDS çağında cinsellik’ söyleşi planımız ertelendi. Üstelik bilinmeyen bir tarihe. bu söyleşi bir aralıkta olmak zorunda değil, konu hep güncel ve biz hep hazırız.

Kaynak: Kaos GL, Ocak Şubat 2002, Sayı 9

Etiketler: insan hakları, sağlık