26/09/2008 | Yazar: Barış Sulu
Uzun yıllar ‘Çağın vebası’ olarak adlandırılan HIV/AIDS'i araştıranlar, dün İstanbul’da bir araya geldi. Uzmanlar, son yıllarda dünya ölçeğinde gerilemesine karşın Türkiye’de HIV taşıyanlardaki artışa dikkat çekti.
Uzun yıllar ‘Çağın vebası’ olarak adlandırılan HIV/AIDS'i araştıranlar, dün İstanbul’da bir araya geldi. Uzmanlar, son yıllarda dünya ölçeğinde gerilemesine karşın Türkiye’de HIV taşıyanlardaki artışa dikkat çekti.
KAOS GL - 26/09/2008
Taksim The Marmara Oteli’nde dün düzenlenen toplantıda, AIDS hastalarına yönelik ilk değerlendirme, tedaviye başlama zamanı, HIV testlerini değerlendirme, kısa ve uzun vadeli yan etkiler, ilaçların kullanımı, güvenli cinsel ilişki, beslenme, spor, zihin sağlığı, hukuki sorunlar, dışlanma, damgalanma konuları masaya yatırıldı.
Toplantıya, HIV Eğitimi ve Kaynakları İnisiyatifi (HIVTRI) Proje yöneticisi Benjamin Collins, Royal Free Hospital Londra HIV Klinik Araştırma Direktörü Dr. Mike Youla, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Gökengin, Pozitif Yaşam Derneği Koordinatör’ü Arzu Kaykı, Londra HIV i-Base Tedavi Destek Hizmetleri partneri Simon Collins katıldı.
Gençlere eğitim?şart
Toplantıda, Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerindeki gibi HIV Türkiye’de hızla yayıldığına dikkat çekildi. Toplantıya katılan uzmanlar, dünyada yapılan önleme çalışmaları ile yeni vaka sayısı sabit bir grafik gösterdiğini belirtirken, Türkiye’de yeni vaka sayısında artışın kaygı verici boyutlara ulaştığına işaret etti. Uzmanlar, gerçek rakamın ise kayıtlı vakaların 10 katı kadar olduğunu anlattı. Uzmanlar ayrıca, Türkiye nüfusunun yüzde 50’sini gençlerin oluşturduğunu ve önleme çalışmaları ile bilinçlendirmenin yetersiz olduğunu söyledi.
16 yıldır?HIV taşıyıcısı
Toplantıda, HIV taşıyan, bu yüzden eşini ve kızını kaybeden Selahattin Demirer, AIDS’le ilgili deneyimlerini, şöyle anlattı: ‘Virüsü 1990’lı yıllarda bekârlık döneminde Romanya’da kaptım. Sonra Türkiye’ye döndüm, evlendim. Hasta olduğum ortaya çıktığında eşim hamileydi. Eşim ve bebeğimi bu hastalıktan kaybettim, daha sonra işimi kaybettim. Bana Üç-beş ay sonra ölürsün’ demişlerdi ama 16 sene geçti. Tedaviye başladıktan sonra HIV taşımanın hayatın sonu olmadığını, düzenli tedaviyle, uzun yıllar yaşayabileceğimi öğrendim.’
Benjamin Collins ise ‘20 yıldır HIV pozitifim. 1980’li yıllarda HIV idam cezası gibi görülüyordu. Bugün durum çok farklı. Bu konuda çalışmalar yapmak için 2006’da HIVTRI kurduk’ dedi. Dr. Mike Youla ise ‘Ben AIDS hastalarını tedavi ediyorum. En gelişmiş tedavi yöntemlerine uygun bir tedavi kılavuzu hazırladık ve 12 dile çevirdik. Biz savaşmıyoruz, onunla yaşamayı öğretmeye çalışıyoruz.’
Kaynak: Taraf, 26 Eylül 2008
Etiketler: insan hakları, sağlık
