21/08/2014 | Yazar: Kaos GL

AİHM Yüksek Dairesi, evli bir trans bireyin, cinsiyet kimliğinin hukuken tanınmadan önce evliliğini yasal olarak sonlandırması ile alakalı jüri kararını yayınladı.

AİHM transların boşanmaya zorlanmasının yasal olduğunu onayladı! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Yüksek Dairesi, evli bir trans bireyin, cinsiyet kimliğinin hukuken tanınmadan önce evliliğini yasal olarak sonlandırması ile alakalı olan Hämäläinen v. Finland (başvuru no.37359/09) davası için jüri kararını yayınladı. Mahkeme trans bireyin evliliğini, cinsiyet kimliğinin hukuken tanınmadan önce, müseccel (kayda geçmiş) ortaklık ilişkisi olarak dönüştürme talebini, talebin özel ve aile hayatını, evlenme hakkını ve aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ayrım gözetmeme ilkesini ihlali gerekçesiyle reddetti. Davaya 3. taraf olarak dâhil olan TGEU (Transgender Europe), Avrupa’daki en yüksek İnsan Hakları Mahkemesinin trans bireylerin haklarını korumak için böylesine büyük bir fırsatı kaçırmış olmasından dolayı büyük bir hayal kırıklığına uğradı.
 
Davanın detayları oldukça anlaşılır ve evli trans bir bireyin cinsiyet kimliğinin hukuken tanınmadan önce boşanmış veya ayrılmış olmasının gerektiği 20 Avrupa ülkesinde de çok benzer şekillerde karşılaşılabilir. Başvuru sahibi, Finlandiya vatandaşı Heli Hämäläinen, kendisi gibi Hristiyan inanışına sahip eşiyle birlikte 18 yıldır mutlu bir evlilik sürdürmekteydi. 12 yaşında bir çocukları var. Heli Hämäläinen’in hukuken bir kadın olarak tanınma talebi, eşi ve kendisinin boşanmayı veya evliliklerini müseccel ortaklık ilişkisi olarak dönüştürmeyi kabul etmedikleri için, Finlandiya cinsiyet doğrulama yasasının ön şartı sebebiyle Finlandiyalı yetkililer tarafından reddedildi. Bütün yerel yasal yollar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi taleplerini geri çevirdi. Sonuçlar; başvuru sahibinin kadın olmasına rağmen resmi cinsiyetinin resmi evraklara yansıması, trans kimliğini sayısız olarak, her gün açıklamaya zorunlu kalma durumu ve kişinin yüksek ayrımcılık riskine maruz kalması olacaktır.
 
Her ne kadar Yüksek Daire bir cinsiyet kimliğinin yasal olarak tanınmamasının, trans bireyin ‘günlük durumları’nda ‘rahatsızlıklara’ yol açacağını kabulleniyor olsa da, mahkemenin kanısı çiftin mutlu evliliklerini bitirmelerinin haklarını ihlal etmediği yönünde. Dayanağın esası olarak, Yüksek Daire çiftin evliliklerini ‘neredeyse birebir (…) yasal koruma’ sağlayan ve sadece ‘küçük farklılıklar’ gerektiren müseccel ortaklık ilişkisi olarak değiştirmeye zorlamanın uygunsuz olmadığını savundu. Bu çok üzücü çünkü bu durum trans bireylerin bazı hakları karşılığında başka bir şeyden vazgeçeceği anlamına gelmektedir: var olma ve evliliğini devam ettirme hakkına karşı cinsiyet kimliğinin yasal olarak kabulünün onaylanması.
 
Ancak, TGEU trans bireylerin haklarının korunmasını fazlasıyla destekleyen muhalif yargıçları; Sajó, Keller ve Lemmens’i sıcak karşılamaktadır. Yargıçlar ‘iki insanın hakları (…)arasına çukur açmanın fazlasıyla problemli’ olduğunun altını çizmektedir ve ‘başvuru sahibinin ve eşinin haklarına müdahale etmenin demokratik bir toplumda olmaması gerektiği’ gibi bazı kabul edilebilir fikirlerinin  çoğunluğun kararları ile örtüşmesinin olanaksız olduğu sonucuna varmışlardır. Muhalif yargıçlar, Yüksek Dairenin başvuru sahibi ve eşinin dindar olmalarından dolayı müseccel (kayda geçmiş) ortaklık ilişkisini bir seçenek olarak göremeyecekleri ve çiftlerden birinin yasal cinsiyet kabulünü talep ediyor olmasının çiftin cinsel yönelimi ile karıştırılmaması gerektiği gibi bazı gerçekleri  görmezden gelerek, dikkatlice ele almadığını vurgulamışlardır.
 
‘Düşüncelerimiz bu gün Heli Hämäläinen ve ailesiyle birlikte. Mahkeme onların aile olarak haklarını bir aile ve evliliğin nasıl olması gerektiğine dair dar fikirli görüşleriyle değersiz olduğuna karar verdi.’ diyor TGEU Finlandiya Eş başkanı Arja Voipio. ‘Mahkeme kararı trans bireylerin meselelerinin tehlikede olduğunun hala tam olarak anlaşılmadığını göstermektedir’.
 
TGEU Eş başkanı ve avukat Alecs Recher ‘Trans bireyleri yasal cinsiyet kabulü ve evlenme hakkı gibi diğer insan hakları arasında seçim yapma ikileminde bırakmamak, birçok insan hakları uzmanının çağrıları doğrultusunda mahkemenin bu uygulamayı getirmek için kaçırmış olduğu bir fırsat. Bu gün, yaklaşımları kabul edilebilir olduğu söylenen bu Avrupa Ülkeleri  hala trans bireyleri en temel haklarından vazgeçmeleri için zorluyor – ki bu yaklaşımlar kabul edilemez’ diye ekliyor.
 
‘Mahkemenin herkesin istediği gibi özgür ve hukuken kutsanmış temel hakları koruma hakkına sahip olduğu bir yerde, mahkemenin Avrupa için verilen bu mücadeleyi desteklememesi büyük hayal kırıklığı. Umarız mahkeme bu çiftin ortaklık ilişkisini kabul edemiyor olması durumunda farklı bir karar verebilecektir.’
 
Yüksek mahkemenin Hämäläinen v Finland mahkeme kararını yargıç Sajó, Keller ve Lemmens karşıt fikirleri ile birlikte okumak için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.
 
Çeviri: Fatoş Kamburoğlu/T-Der
 
İlgili haber:
 

Etiketler: insan hakları
İstihdam