26/02/2025 | Yazar: Kaos GL
Enrique Anarte Lazo Context’e yazdı: “Seçim kampanyası sırasında Merz’in CDU’su, transların resmi belgelerdeki cinsiyet hanelerini değiştirmelerini kolaylaştıran yeni öz-belirlenim yasasını geri almayı vaat etti.”

Enrique Anarte Lazo’nun Context’te yayınlanan “Where does Germany’s Friedrich Merz stand on LGBTQ+ rights?” başlıklı yazısını KaosGL.org okuyucuları için çevirdik. Yazının tamamı aşağıda yer alıyor:
Almanya’daki seçimleri geçtiğimiz pazar günü muhafazakâr blok kazandı, ancak bir sonraki şansölye olması beklenen Friedrich Merz, seçmenlere vaat ettiği LGBTQ+ haklarını geri alma planlarını uygulayabilmek için diğer partilerden yeterli desteği sağlamakta zorlanabilir.
Şansölye Olaf Scholz'un üçlü ittifakının çökmesinin ardından aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin tarihi bir çıkış yaparak ikinci sıraya yerleşmesi, Merz’i karmaşık ve uzun koalisyon müzakereleriyle karşı karşıya bırakıyor.
CDU/CSU seçimleri yüzde 28,6 oy oranıyla birinci sırada tamamlarken, aşırı sağcı AfD yüzde 20,8 ile ikinci, merkez sol Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise yüzde 16,4 ile üçüncü sırada yer aldı. Geçici sonuçlara göre, bu durum Merz’in bir hükümet kurabilmesi için iki seçeneği olduğu anlamına geliyor: AfD ile ittifak kurmak ya da LGBTQ+ haklarının daha fazla korunmasını savunan SPD ile yeni bir “büyük koalisyon” oluşturmak.
Ancak muhafazakâr Alman lider, ABD’li teknoloji milyarderi Elon Musk’ın da desteklediği AfD ile koalisyon kurma seçeneğini defalarca reddetti. Bu da ikinci seçeneğin daha olası olduğunu gösteriyor.
Friedrich Merz’in LGBTQ+ hakları konusundaki geçmişi nedir?
Merz, geçmişte yaptığı açıklamalar nedeniyle Alman LGBTQ+ aktivistleri tarafından uzun süredir eleştiriliyor.
2001 yılında Berlin’in dönemin belediye başkanı Klaus Wowereit’in eşcinsel olduğunu açıklamasıyla ilgili yaptığı bir yorumda, "Bana yaklaşmadığı sürece umurumda değil." diyerek tepki çekmişti.
2020’de, eşcinsel CDU üyesi Jens Spahn parti liderliği için yarışırken, bir LGBTQ+’nın ülkeyi yönetmesine karşı olup olmadığı sorulduğunda, “Cinsel yönelim kamunun meselesi değildir. Hukuk çerçevesinde kaldığı ve çocukları etkilemediği sürece bu, kamunun tartışması gereken bir konu değildir. Ancak çocuklar söz konusu olduğunda kesin bir sınır koyarım.” ifadelerini kullanmıştı.
2025 seçimleri öncesinde ise Merz, ABD Başkanı Donald Trump’ın, önceki yönetimin getirdiği ve kendini ikili cinsiyet sistemine uymayan bireyler için cinsiyetsiz kimlik belirteci sunan politikayı iptal etme kararını değerlendirerek, bunun “anlaşılabilir bir karar” olduğunu söylemişti.
Bu açıklamaları LGBTQ+ topluluğunun ve CDU içindeki bazı üyelerin tepkisini çekerken, parti yetkilileri Almanya'da 2017’de Anayasa Mahkemesi kararıyla yürürlüğe giren non-binary yasal tanımanın kaldırılmasının CDU’nun seçim programında yer almadığını vurgulamıştı.
CDU/CSU’nun LGBTQ+ hakları konusundaki vaatleri nelerdir?
CDU/CSU bloğu tarihsel olarak LGBTQ+ haklarını genişleten yasaların çoğuna karşı oy kullandı, ancak bazı üyeleri 2017’de eşcinsel evliliğin yasallaşmasını destekledi. Hem CDU hem de Bavyeralı CSU kanadı, 2020’de onarım terapisine (conversion therapy) yönelik kısmi bir yasağı desteklemişti.
Seçim kampanyası sırasında Merz’in CDU’su, kasım ayında yürürlüğe giren ve transların resmi belgelerdeki cinsiyet hanelerini değiştirmelerini kolaylaştıran yeni öz-belirlenim yasasını geri almayı vaat etti.
Bu yasa, transların ve non-binarylerin yerel nüfus müdürlüğüne giderek yalnızca beyan yoluyla kimlik belgelerindeki cinsiyet hanelerini değiştirmelerine olanak tanıyor. Önceden bu süreç yıllar sürebiliyor ve binlerce avroya mal olabiliyordu.
Merz, geçen hafta Alman FOCUS dergisine verdiği röportajda, “Öz-belirlenim yasası tasarlandığı şekliyle yanlıştır, özellikle de çocukları ilgilendirdiği noktalarda.” ifadelerini kullandı.
Yasaya göre 14 yaş ve üzerindeki gençler, yasal vasilerinin onayıyla kimlik belgelerini değiştirebiliyor.
CDU/CSU ayrıca trans gençler için ergenlik engelleyici ilaçlar ve hormon terapisi gibi tıbbi cinsiyet uyum süreçlerine erişimi kısıtlamayı ve resmi belgelerde, okullarda ve kamu yönetiminde cinsiyetten bağımsız dil kullanımını yasaklamayı vaat etti.
Merz seçim vaatlerini yasaya dönüştürebilir mi?
Muhafazakâr blok, geçici sonuçlara göre Bundestag’da (Alman parlamentosunun alt kanadı) 630 sandalyeden yalnızca 208’ini kazandı. Bu da bir parlamento çoğunluğu sağlamak için diğer partilerle iş birliği yapması gerektiği anlamına geliyor.
Merz’in partisi, 120 sandalye ile LGBTQ+ haklarını güçlendirmeyi savunan SPD ile ittifak kurmak istiyor. SPD’nin mevcut yasaları geri almaya destek vermesi beklenmiyor.
Merz, trans haklarını kısıtlamak için AfD’nin desteğini almaya çalışırsa, SPD’nin desteğini kaybederek hükümetin çökme riskini göze alabilir.
Alternatif olarak, CDU/CSU federal düzeyde bir azınlık hükümeti kurarak belirli önlemleri geçirmek için muhalefet partilerinin desteğini toplamayı deneyebilir. Ancak, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’da federal düzeyde bir azınlık hükümeti görülmemiş bir durum olacaktır.
Merz, nisan ayı sonuna kadar bir hükümet kurmayı hedeflediğini açıkladı.
Etiketler: insan hakları, siyaset, dünyadan, özel haber