14/07/2011 | Yazar: Kaos GL

Sevgi, dostluk, yalnızlık, tutku, inanç/inançsızlık, korku ve ölüm gibi kavram ve temalarını sıkça kullandığı yazılarıyla kendine özgü bir dil geliştiren Bilge Karasu, 14 Temmuz 1995’de yaşama veda etti.

Anısına: Bilge Karasu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı



Sevgi, dostluk, yalnızlık, tutku, inanç/inançsızlık, korku ve ölüm gibi kavram ve temalarını sıkça kullandığı yazılarıyla kendine özgü bir dil geliştiren Bilge Karasu, 14 Temmuz 1995'de yaşama veda etti.

“Benim dilim, çiçek dermek üzere eğilip kalkan bir gövdenin yumuşaklığına,
dalgalanışına ulaşmalı.”
Gece


1930'da İstanbul'da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi gördü. Ankara Radyosu’nun dış yayınlar servisinde çalıştı. İlk öyküleri 1950’de Seçilmiş Hikayeler dergisinde yayınlandı. Rockefeller bursuyla gittiği Avrupa'dan döndü ve çevirmenliğe başladı. Aynı yıl, öykülerinden derlediği ilk kitabı çıktı.

Bilge Karasu, 1950 kuşağı öykücüleri arasında, bireyin sorunlarına ağırlık veren, onun günlük hayatındaki açmazlarını derinlemesine işleyen bir yazar olarak öne çıktı. Sevgi, dostluk, yalnızlık, tutku, inanç/inançsızlık, korku ve ölüm gibi kavram ve temalarını sıkça kullandığı yazılarıyla kendine özgü bir dil geliştirdi.

1970’de Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı ile Sait Faik Öykü Ödülü’nü kazandı. 1991’de Gece ile Pegasus Ödülü, 1994’te Ne Kitapsız Ne Kedisiz ile de Sedat Simavi Edebiyat Ödülü aldı.

Bilge Karasu, 14 Temmuz 1995'de pankreas kanseri teşhisiyle tedavi gördüğü Hacettepe Üniversitesi'nde yaşama veda etti. Vasiyeti üzerine bütün yapıtlarını yayımlayan Metis Yayınları tarafından kitaplarının gelirinden elde edilen parayla adına Edebiyat Bursu veriliyor.

İlgili bağlantı:

http://www.kaosgl.com/sayfa.php?id=442 


Etiketler: kültür sanat
İstihdam