26/11/2024 | Yazar: Kaos GL

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde LGBTİ+’lar, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’nde polis saldırısı nedeniyle okunamayan basın açıklamasını okudu.

Ankara’da 25 Kasım: “Translar, yok sayılan LGBTİ+’lar olarak buradayız! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Evrensel

Kadınlar ve LGBTİ+’lar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Ankara Kadın Platformu’nun çağrısıyla Kolej Meydanı’nda toplandı. Kolej Meydanı’ndan Sakarya Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçen kadınlar ve LGBTİ+’lar polis engeliyle karşılaştı.

Sendika.org’ta yer alan habere göre; polis bir kişiyi gözaltına almaya çalıştı. Sakarya Caddesi’ne giren kadınların ve LGBTİ+’ların önüne polisler yeniden barikat kurdu. Barikatı aşan kadınlar ve LGBTİ+’lar Sakarya Caddesi’ne girdi. Sakarya Caddesi’ne giren kadınlar ve LGBTİ+’lar basın metnini Türkçe, Arapça, Kürtçe ve Ermenice olarak okudu. Basın açıklamasından satırbaşları şöyle:

Erkek-devlet şiddetine karşı, kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak eşit ve özgür bir yaşam için bir aradayız! Erkek-devlet şiddeti bedenlerimizi zapt edemeyecek! Onur yürüyüşlerine, trans yürüyüşlerine saldırıyorsunuz! Biz homofobiye de transfobiye geçit vermeyeceğiz! Bu beden bizim!”

“Üniversiteli Kadın ve LGBTİ+lar olarak yaşam hakkımıza saldıran, bizleri müşteri haline getiren bu iktidar bilsin ki: Erkek Şiddetine, Yoksulluğa, kayyım rektörlere, cinsiyetçiliğe, LGBTİ+ fobiye karşı kampüslerden sokaklara isyanımız büyüyor! Şüphesiz ki Engelli kadınların dayanışması ve direnişi de mücadelemizin ayrılmaz bir parçası! Engelli kadınlar, erkek şiddetiyle birlikte sağlamcı sistemin dayattığı ayrımcılıkla da mücadele ediyor. Ne sokaklarda ne evlerde ne de kamusal alanda yalnız bırakılmadığımız bu çifte sömürü düzenine karşı isyandayız! Erkek egemen kapitalist sistemin yarattığı ekonomik kriz, bize çifte sömürü olarak dönüyor, kadın yoksulluğu salt bir kavramın ötesinde yakıcı bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Ekonomik kriz gerekçesiyle, kadın emeği güvencesiz, esnek ve ucuz-iş gücü alanına hapsedilmeye çalışılıyor. Tüm bu döngü, kendi hayatını geçindirecek kadar maaşı olmayan kadınları, eve, evdeki şiddete, kendileri için biçilen düzene biat etmeye zorluyor, kadına şiddeti yeniden üretiyor. Dünya bizim emeğimizle dönerken ev içi emeğimiz görünmezleştiriliyor. İşyerlerinde tacize, cinsel şiddete ve mobbinge maruz kalıyoruz. Biz kadınları yoksullaştıran ve güvencesizleştiren politikalarını kabul etmiyoruz! Biz Kadınlar eşit işe eşit ücret hakkımızdan, ücretsiz kreş talebimizden vazgeçmiyoruz!”

“Katledilen, kaybedilen tüm kadınların, çocukların isyanı için mücadele ediyoruz! Katledilen Translar, yok sayılan LGBTİ+’lar olarak buradayız! Kayyımsız, güvenli kentler için sokaklarda mücadeleyi büyüteceğiz! Eşit, özgür bir yaşamı kadın dayanışması ile kuracağız. Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın geceleri aydınlatacak mücadelemiz! Sokakları ve geceleri, özgürlüğümüzü, bu dünyada kazandığımız ne varsa hepsini mücadele ederek aldık. Bulunduğumuz her yerde yine haykırıyoruz. Evlerde, sokaklarda, işyerlerinde, sendikalarda, okullarda, üniversitelerde, fabrikalardayız. Susmuyoruz. Bize dayatılan bu cehennemi kabul etmiyoruz. Çabalarınız nafile, çırpınışınız boşuna. “Kadın Yaşam Özgürlük” diyen sesimizi bastıramayacaksınız.”

“2024, LGBTİ+ karşıtı şiddetin arttığı ve adalete kavuşamadığımız bir yıl oldu”

Ankara’da gerçekleşen 25 Kasım eyleminde, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’ne yönelik polis saldırısı nedeniyle okunamayan Onur Haftası Komitesi’nin basın açıklaması da okundu. Söz konusu açıklamadan bir kesit şöyle:

2024 yılı bir kez daha kadın ve trans cinayetlerinin, LGBTİ+ karşıtı şiddetin arttığı ve adalete kavuşamadığımız bir yıl oldu. 2019’da İzmir’de bir kolluk kuvveti tarafından evinde öldürülen Hande Buse Şeker davasında gördük ki adalet sisteminin nefret suçlarına karşı aldığı tavır, cezasızlık politikasından öteye gitmiyor. Cinsel saldırıya uğrayarak katledilen Hande Buse’nin davası, yıllardır sürüncemede bırakılırken failler sürekli korunuyor, cezaları hafifletiliyor. Bu karar duruşması, bir kez daha bize gösterdi ki, trans cinayetlerine karşı erkek adaletin yanıtı aynı; failleri cesaretlendirmek! Hande Buse için gerçek adaleti istiyoruz, her türlü adaletsizliğin, cezasızlık politikasının karşısındayız. Bizlere yaşam hakkı tanımayan, güvencemizi elimizden alan, baskı ve şiddet uygulayan bu iktidarların nefretine karşı duruyoruz. Bizler trans varoluşumuzu savunarak, bize sunulan karanlığa karşı hep birlikte aydınlığa yürümeye devam edeceğiz! 2024 yılı boyunca kadın ve trans cinayetleri bir kez daha bize gösterdi ki, kadınlar ve translar aynı şiddet çemberinde hayatta kalmaya çalışıyor. Bu yüzden, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nde de alanlarda olacağız!”

20 Kasım’da ne olmuştu?

Ankara Onur Haftası Komitesi’nin çağrısıyla nefret suçu mağduru transları anmak için sessiz yürüyüş yapmak isteyenlere polis saldırmıştı. Polis, Kolej metroda bir araya gelen trans hakları savunucularının yürüyüş yapmasına da basın açıklamasına da izin vermemişti. Basın açıklamasını yarıda bölen polis, trans aktivistlere saldırmıştı. Polis saldırısında 4 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlar arasında bir de avukat vardı.

Gözaltına alınanlar, emniyetteki ifade ve sağlık muayenelerinin ardından serbest bırakılmıştı. Trans aktivistler, polisin okunmasına izin vermediği basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi'nde okumuştu.

TIKLAYIN - Ankara’da Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü yürüyüşüne polis saldırısı


Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları
2024