08/03/2019 | Yazar: Aslı Alpar
Ankara Feminist Gece Yürüyüşü’nde kadınlar cinsiyetçiliğe, emek sömürüsüne, Ankara Valiliği’nin LGBTİ+ yasaklarına, seks işçisi trans kadınlara yönelik bekçi şiddetine karşı bir aradaydı.
Ankara Feminist Gece Yürüyüşü’nde kadınlar cinsiyetçiliğe, emek sömürüsüne, Ankara Valiliği’nin LGBTİ+ yasaklarına, seks işçisi trans kadınlara yönelik bekçi şiddetine karşı bir aradaydı.
Ankara Feminist Kolektif ve Feminist İletişim’den kadınların çağrısı ile Feminist Gece Yürüyüşü için Ankara Sakarya Meydanı’nda kadınlar “Haklarımızda ısrarcıyız! Feminist mücadele geçmişimizle buradayız” sloganıyla bir araya geldi.
Ankara’da bu yıl 13.sü gerçekleşen Feminist Gece Yürüyüşü’nde kadınlar polisin ablukaya aldığı Sakarya Meydanı’nda yürüdü. “Aşk, aşk hürriyet, uzak olsun nefret”, “Batsın, batsın ahlakınız batsın”, “Jin, Jiyan, Azadi” sloganlarıyla yürüyen kadınlar tüm renkleriyle alanı doldurdu.
Yaşasın kadın kadına aşk!
Eylemde okunan basın açıklamasında Ankara Valiliği’nin LGBTİ+ yasaklarına da değinildi: “Ankara’da valilik kararıyla, 2017 Kasım ayından bu yana bütün LGBTİ+ etkinlikleri yasaklı. Bizler ‘yaşasın kadın kadına aşk’ diyen lezbiyen, biseksüel, kadınlarız! Ve aşka yasak tanımadığımızı buradan bir kere daha haykırıyoruz!”
Açıklamada, “Seks işçisi, trans kadınlara yönelik bekçi şiddeti gün geçtikçe artıyor. Bizler patronsuz, pezevenksiz bir dünya isteyen seks işçisi kadınlarız!” denildi.
Basın açıklamasının tamamı şöyle:
FEMİNİST MÜCADELEYLE VARIZ! HAKLARIMIZDA ISRARCIYIZ!
“Ankara’daki 8 Mart feminist gece yürüyüşlerinin 13.sünde yine sokaklardayız. Kazanımlarımızın bütününe yönelik dört bir yandan saldırılar karşısında feminist mücadelemizle varız! Haklarımızda ısrarcıyız! Feminist mücadele geçmişimizle buradayız.
“1987’de ‘Bağır Herkes Duysun’ diyerek erkek şiddetine karşı sokaklara çıktık, 1989’da mor iğnelerimizi tacizcilere batırdık. 90’ların 8 Martlarında ‘kadınların mücadele tarihleri bir güne sığmaz!’ diye sesimizi yükselttik ve tarih yazmaya devam ettik. 2000’lerde “Görünmeyen emek sesini yükselt” diye sokaklarda, ‘Erkek adalet değil gerçek adalet’ diye mahkeme salonlarında bağıran da bizleriz! Her yerdeydik, her yerdeyiz.
“Bu yıl yine dünyanın dört bir yanında kadınlar feminist grevlerle hayatı örgütlüyor. “Biz durursak dünya durur” diyen İspanya’dan Şili’ye kadınların seslerine seslerimizi ekliyoruz… Bizler hayatı isteyen, dönüştüren, üreten kadınlarız, bu hayat bizim, birlikte yürüyoruz! Yürüyeceğiz!
“Biz özgürlüklerimiz gasp edilirken direnmekten ve barışta ısrar etmekten asla vazgeçmeyen kadınlarız! Kürt kadınları, her dönem daha da zorlaşan mücadele alanlarında direnişe devam ederken hep bir ağızdan yılmadan ısrarla “jin jiyan azadi, kadın yaşam özgürlük” demeye devam edeceğiz!
“Biz dünyanın her yerinde savaştan en çok etkilenen, göçe zorlanan, yara alan, taciz ve tecavüze uğrayan kadınlarız... Hayatları ellerinden alınan, hakları yok sayılan tüm göçmen ve sığınmacı kadınların yaşadığı ayrımcılık ve güvencesizliğin son bulmasını istiyoruz. İşte bu yüzden biz kadınlar tüm gücümüzle savaşa ve militarizme karşı durmaya devam edeceğiz.
“Aileyi kutsayıp kadınları yok sayan her türlü politikaya, annelik güzellemelerine, çocuk - yaşlı - hasta bakımının üstümüze yıkılmasına, ev içi emeğimize erkeklerin el koymasına, bedenimizin, cinselliğimizin, devlet ve erkekler tarafından tahakküm altına alınmasına isyanımız var! Özel olanın politik olduğunu savunmaktan asla geri durmayacağız.
“1857’de Newyork’ta eşit işe eşit ücret, 8 saatlik işgünü talebiyle greve çıkan dokuma işçisi kadınları sadece 8 Martlarda anmakla yetinmiyoruz. Onları unutmadan Novamed’den Flormar’a direnen bütün kadınlarla dayanışıyoruz. Devraldığımız geçmişimizi, bugünden yarına taşımanın sözünü tutuyoruz.
“AKP iktidarının özgürlüklerimizi hedef alan sistematik saldırılarının eşitlik ve özgürlük mücadelemizi geriletmesine izin vermeyeceğiz. YÖK’ün toplumsal cinsiyet eşitliği tutum belgesini kaldırmasına itirazımız var! “Kadınların erkeklerin saygı duyulan eşleri” olarak yetiştirilmesi anlayışına, kadınların kazanılmış haklarını yok sayan her türlü yasal düzenlemeye itirazımız var!
“Ekonomik krizin faturasının kadınlara çıkarılmasına, esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına, hakların lütuf diye sunulmasına, kadın yoksulluğunu kalıcılaştıracak yardım temelli sosyal politikalara itirazımız var!
“Kürtaj hakkına erişimde karşımıza çıkarılan engellere, erkek mağduriyetine yol açtığı algısı yaratarak nafaka düzenlemesi girişimlerine, kadın mücadelesinin kazanımı olan 6284 sayılı yasanın ruhuna aykırı değişiklikler getirilmesine ve imzalanan uluslararası sözleşmelere rağmen dini referanslarla kadın mücadelesinin hedef gösterilmesine itirazımız var.
“Nasıl ki kız çocuklarına tecavüzleri evlilikle aklama ve meşrulaştırma çabalarına karşı durduysak, bugün de çocuk istismarını önlemek yerine tecavüzcülere af tartışmalarını yeniden gündeme getirenler karşısında tüm gücümüzle duracağımızı haykırıyoruz! Yıllardır verdiğimiz mücadeleler sonucu kazandığımız haklarımızın bizlerden alınmasına dur diyeceğiz. Biz kadınların hayatları hakkında karar vermek ne devlete ne de erkeklere düşer! Bu hayat bizim!
“Biz hayatın her alanında varız, tahakkümün her türlüsüne karşıyız. Mesleğini, konumunu, yaşını, gücünü kullanarak tacizde, tecavüzde bulunan erkekleri, yani patriyarkanın bütün yüzlerini biliyoruz, hangi kılığa girerse girsin tanıyoruz. Bunun üstünün örtülmesine izin vermeyeceğiz ve “kadının beyanı esastır” ilkesinin sonuna kadar arkasında durup her seferinde “sessizliği bozacağız”. Bir kişi daha eksilmemek, kadınların öldürülmesine dur demek için kadın cinayetlerinin politik olduğunu söylemeye devam edeceğiz.
“Ankara’da valilik kararıyla, 2017 Kasım ayından bu yana bütün LGBTİ+ etkinlikleri yasaklı. Bizler “yaşasın kadın kadına aşk” diyen lezbiyen, biseksüel, kadınlarız! ve aşka yasak tanımadığımızı buradan bir kere daha haykırıyoruz!
“Seks işçisi, trans kadınlara yönelik bekçi şiddeti gün geçtikçe artıyor. Bizler patronsuz, pezevenksiz bir dünya isteyen seks işçisi kadınlarız! feminist ve LGBTİ+ mücadelesinin birlikteliğinden güç alıp “Yine de aşk boyun eğmez yasaklara” diyerek, direnişe devam edeceğiz.
“Bizi çalışan-çalışmayan, yaşlı-genç, bekar-evli, iffetli-iffetsiz, trans kadın-natrans kadın olarak ayrıştırmalarına karşıyız. Bizi evlere-aileye hapsetmeye çalışan eril zihniyete karşı anneannelerimize yaşatılanları unutmadan mücadele edeceğiz. Erkek egemen sisteme karşı haykırıyoruz! Yaşasın feminist mücadelemiz!
“Cinsiyetçiliğe, Militarizme, Savaşa, Sömürüye, Erkek Egemenliğine, Homofobiye, Bifobiye, Transfobiye, Devlet Şiddetine, Erkek Şiddetine, Tacize, Tecavüze, Kadın Cinayetlerine Hep Birlikte Hayır Diyoruz!
“Biz, erkek tarihin en başından bugüne kadar yakmakla bitiremedikleri cadıların torunlarıyız! Erkek egemen sisteme ve hiçbir devlete teslim olmadık. Durmadı, durmayacak özgürlük mücadelemiz!
“Geceleri de sokakları da terk etmiyoruz...
“Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz.
“Yaşasın Kadın Dayanışması! Yaşasın Feminist Mücadelemiz!“
Etiketler: kadın