04/09/2006 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL, Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nin Kaos GL’nin ‘Pornografi’ konulu 28. sayısını toplatma ve el koyma kararına karşı Av. Oya Aydın vekilliğinde itiraz dilekçesi sundu. Bu dilekçeyi okumak için…

Kaos GL, Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nin Kaos GL’nin ‘Pornografi’ konulu 28. sayısını toplatma ve el koyma kararına karşı Av. Oya Aydın vekilliğinde itiraz dilekçesi sundu. Bu dilekçeyi okumak için…

KAOS GL

ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE,

İTİRAZ EDEN: Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği

VEKİLİ: Av. Oya Aydın

KONU: Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi 2006/848 Müt. Numaralı toplatma ve el koyma kararına (Ek 1) itiraz.

AÇIKLAMALAR:

28. sayısının toplatılmasına karar verilen Kaos GL Gey Lezbiyen dergisinin sahibi müvekkil dernek eşcinselliğe yönelik ayrımcılığa karşı kurulmuş ve toplumsal konulara ilgisi yanı sıra eşcinsellik temelli kültürel, düşünsel, sanatsal ve politik konularda çalışan bir örgüttür. Kaos GL Gey Lezbiyen dergisi de 1999 yılından bu yana aylık olarak yayınlanmaktadır. 28. sayısına kadar hiç bir sayısı hakkında toplatma kararı verilmemiştir. Derneğin kapatılması konusunda valilik talebi ise Ankara Basın Savcılığının verdiği kararla reddedilmiştir. (Ek 2)

Temel konusu cinselliğin bir alanına yöneldiğinden dergi ve dernek çalışmalarında cinsellikle ilgili öğeler yoğunluktadır. Son sayısında da tüm dünyada hem hukukçular hem sanat çevreleri hem de akademinin yoğun biçimde tartıştığı ‘pornografi’ konusunu ele almıştır. Bu çerçevede aşağıda (ek 3) kısaca haklarında bilgi verilen gazeteci, yazar, akademisyen ve sanatçıların görüşlerine yer verilmiş, konu gey-lezbiyen cinselliği üzerinden pornografinin bilimsel, kültürel ve sanatsal eleştirisi, sorgulanması ve eleştirisine değinilmiştir.

Söz konusu dergide (Ek 4) yer alan yazılar okunduğunda yukarda belirttiğimiz çerçevede oldukları görülecektir. Pornografinin ne olduğu, nasıl oluşturulduğu, kadınların bakışı, eşcinsellik ve pornografi tartışmalarının yapıldığı bu yazılar Anayasa 25, 26 ve 90. madde atfıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmeleri ve Birleşmiş Milletler sözleşmeleri çerçevesinde ifade özgürlüğü kapsamındadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları incelendiğinde pornografi ile ilgili yasakların ancak, şiddet, başta çocuklar olmak üzere kişilerin cinsel sömürüsü bağlamında gündeme geldiği, bunun dışında sınırlamanın kabul edilemez olduğu görülecektir. Mahkemeye göre, rahatsız edici olsa da herkesin ifade özgürlüğü, demokratik toplumun temel koşuludur.

Toplatma ve el koyma kararı Basın kanununa da aykırıdır. Bu konuya ilişkin, El koyma, dağıtım ve satış yasağı başlıklı 25. Maddeye göre;

‘Soruşturma için sübut vasıtası olarak her türlü basılmış eserin en fazla üç adedine Cumhuriyet savcısı, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kolluk el koyabilir.

Soruşturma veya kovuşturmanın başlatılmış olması şartıyla 25.7.1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda, Anayasanın 174 üncü maddesinde yer alan inkılâp kanunlarında, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 146ncı maddesinin ikinci fıkrasında, 153 üncü maddesinin birinci ve dördüncü fıkralarında, 155 inci maddesinde, 311 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, 312nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarında, 312/a maddesinde ve 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7nci maddesinin ikinci ve beşinci fıkralarında öngörülen suçlarla ilgili olarak basılmış eserlerin tamamına hâkim kararıyla el konulabilir.

Hangi dilde olursa olsun Türkiye dışında basılan süreli veya süresiz yayın ve gazetelerin ikinci fıkrada belirtilen suçları içerdiklerine dair kuvvetli delil bulunması halinde, bunların Türkiye'de dağıtılması veya satışa sunulması, Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine sulh ceza hâkiminin kararı ile yasaklanabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Başsavcılığının kararı yeterlidir. Bu karar en geç yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunulur. Kırk sekiz saat içinde hâkim tarafından onaylanmaması halinde Cumhuriyet Başsavcılığının kararı hükümsüz kalır.’

Görüldüğü üzere, el koyma kararı verilmesi iki koşul için düzenlenmiştir:

ya bir soruşturma başlatılması amacıyla cumhuriyet savcılığı veya kollukça sadece üç adete el konulması,

veya Türk Ceza Kanununda yer alan ve tahdidi olarak sayılan suçlarla ilgili Soruşturma veya kovuşturmanın başlatılmış olması halinde yayının tamamına el koyma gündeme gelir.

Bu suçlar, Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar, İnkılâp Kanunları aleyhine suçlar, devletin anayasal düzenini bozmak, askeri kanunlara karşı itaatsizlik, halkı askerlikten soğutmak, halkı kin ve husumete tahrik, suç işlemeye teşvik olarak tek tek sayılmıştır.

Bunun dışında her hangi bir makama veya mahkemeye, el koyma ve dağıtımın engellenmesi konusunda yetki verilmemiştir.

Diğer taraftan itiraz konusu karar, bir kısım yazı içerikleri ve resimlerin genel ahlaka aykırılığı gibi soyut bir gerekçeye dayanmakta olup, bu nedenle de karar hukuka aykırıdır. Mahkemenin açıkça hangi yazı ve hangi resmin, ne gibi nedenlerle ahlaka aykırı olduğunu da somut olarak ortaya koyması gerekirdi.

SONUÇ: Açıkladığım nedenlerle, Anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve diğer uluslararası sözleşmeler ile Basın Kanununa açıkça aykırı olarak basın özgürlüğüne müdahale teşkil eden karara itirazımızın kabulü ile el koyma kararının kaldırılmasına, el konulan dergilerin iadesine karar verilmesini saygılarımla dilerim.

Etiketler: insan hakları
İstihdam