17/09/2010 | Yazar: KAOS GL

Türkiye Barış Meclisi'nin çağrısı üzerine 178 sivil toplum kuruluşu ve siyasi çevrelerin katılımı ile askeri operasyonların durdurulması ve müzakerelerin başlam

Türkiye Barış Meclisi'nin çağrısı üzerine 178 sivil toplum kuruluşu ve siyasi çevrelerin katılımı ile askeri operasyonların durdurulması ve müzakerelerin başlaması için, 18 Eylül'de 'Barış yürüyüşü' düzenlenecek. Yürüyüşte, Türk halkına seslenilerek, hükümete barış için adım atması yönünde baskı yapmaları istenecek.

Ankara, PKK'nin 13 Ağustos tarihinde ilan ettiği eylemsiz karının bitimine iki gün kala 'barış yürüyüşü'ne ev sahipliği yapacak. Türkiye Barış Meclisi'nin çağrısı üzerine 178 sivil toplum örgütünün ve siyasi partilerinin katılımı ile 18 Eylül Cumartesi günü 'barış yürüyüşü' düzenlenecek. Kolej Meydanı'ndan Sakarya Caddesi'ne yapılacak yürüyüşün ardından kitlesel bir basın açıklaması yapılacak. Yürüyüşte, PKK'nin 20 Eylül tarihinde bitireceği ateşkesin süreklileşmesi ve çift taraflı eylemsizlik sürecine girilmesi istenecek. Yapılacak olan basın açıklamasında, hükümetin askeri operasyonları durdurması ve karşılıklı müzakerelerin başlaması talebinde bulunulacak. Yürüyüşte, 'Operasyonlar dursun, müzakereler başlasın' yazılı 3 metre büyüklüğünde pankart açılacak ve aynı içerikte Kürtçe, Türkçe yazılmış olan dövizler taşınacak. Yürüyüşte ayrıca, üzerinde 'Barış' yazan büyük balonlar havaya uçurulacak.

'Kürtlere değil Türklere çağrıda bulunacağız'

Yürüyüşün çağrıcısı olan Türkiye Barış Meclisi'nin Türkiye Yürütmesi'nden Abdullah Kormaz, yürüyüşe ilişkin ajansımıza bilgi verdi. 11 Ağustos tarihinde yaptıkları çift taraflı ateşkes çağrısına 
PKK'nin olumlu yanıt vererek, 20 Eylül tarihine kadar ateşkes ilan ettiğini ancak devlet tarafından operasyonların hızlandırıldığına hatırlatan Kormaz, 18 Eylül tarihinde operasyonların durması için yeni bir çağrıda bulunacaklarını ifade etti. 18 Eylül tarihinde yapacakları yürüyüşte Kürtlerden çok Türklere çağrıda bulunacaklarını belirten Kormaz, şunları söyledi: 'Barış talebinin sadece Türkiye'de Kürt siyasi çevreler tarafından yada bir takım yazar çizer tarafından istendiği gibi bir algı var. Bu son derece yanlıştır. Habur sürecinde de görülmüştür ki; barış talebi, Türkiye'deki asker aileleri, özel tim aileleri, yarın çocuğu askere gidecek batıdaki yüz binlerce, milyonlarca insanın ortak talebidir. Özellikle 18 Eylül'de yapacağımız bu etkinlik vesilesiyle Kürtlere değil daha çok Türklere sesleneceğiz. Artık herkes evlerden çıkmalıdır. Ve gür bir sesle her ne olursa olsun barış talebini dile getirmek zorundadır. O yüzden çok geç olmadan 20 Eylül tarihi gelmeden, hükümetin bir açıklama yaparak, adım atacağını ifade etmesi gerekmektedir.'

Barış için son fırsat: Hükümet adım atsın

Korkmaz, yapacakları yürüyüşte hükümete seslenerek, adım atmasını ve müzakerelerin başlaması çağrısında bulunacaklarını belirterek, kimin kiminle müzakere yapacağı tartışmalarının geride kaldığını, çatışan tarafların müzakere edip, barışı getirmesi gerektiğini söyledi. Hükümetin bir an önce açıklama yapıp, iyi niyet ifadesinde bulunmasını isteyen Korkmaz, 'Şu an yaşadığımız süreç belli bir süre sonra Türkiye'de barışı oluşamaz, imkansız hale getirecektir. Bu belki de son fırsattır. Dolayısıyla özellikle batıda yaşayanların bu konuda hükümete baskı yapması ve hükümetinde bir an önce bu konuda somut adımlar atacağını ifade etmesi gerekir. Bunun hayati bir önem olduğunu düşünüyoruz' dedi.


Etiketler: insan hakları
nefret