03/05/2013 | Yazar: Seçin Tuncel
Barış İçin Ankara Kadın Girişimi, bugün Mülkiyeliler Birliği’nde yaptığı basın toplantısında, 27 Nisan’da gerçekleşen kadın çalıştayının çıktılarını paylaştı.
Barış İçin Ankara Kadın Girişimi, bugün Mülkiyeliler Birliği’nde yaptığı basın toplantısında, 27 Nisan’da gerçekleşen kadın çalıştayının çıktılarını paylaştı.
Barış İçin Ankara Kadın Girişimi adına konuşan Gökçe Otlu sözlerine çalıştayda çeşitli çevrelerden sosyal, politik, inanç ve cinsiyet yönelimi olan kadınlarla bir araya geldiklerini ve barış sürecini kadın ve lgbt bireyler için değerlendirdiklerini aktardı.
Yoksulluk, göç, cinsel sömürü, militarizm, keyfi gözaltılar, cinsel yönelim cinsiyet kimliği ayrımcılığı, cinsiyetçilik gibi konularda taleplerin dile getirildiği basın metninin tamamı şu şekilde;
BARIŞ İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR...
Barış için Kadın Girişimi-Ankara grubu olarak geçen hafta duyurusunu yaptığımız “BİZ KADINLAR SEYRETMİYORUZ BARIŞ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ!” başlıklı çalıştayı gerçekleştirdik.
Duyurumuzda da belirttiğimiz gibi farklı sosyal ve politik çevrelerden, farklı cinsel yönelimlerden ve farklı inançlardan yaklaşık yetmiş kadının katılımıyla barış sürecini, bu sürecin kadınlar açısından anlamını, kadınların taleplerini ve bütün bunlara düşündüğümüzde nasıl bir ülke hayal ettiğimizi konuştuk.
Otuz yıldır süren savaş ve çatışmalı ortamın biz kadınlar açısından çok büyük kayıplara neden olduğunu biliyorduk. Toplumun her kesimini ama en çok da biz kadınları ağır bir şekilde etkileyen bu savaş döneminde, şiddeti en doğrudan haliyle yaşadığımızı, taciz ve tecavüzlerin arttığını, yoksullaştığımızı, en yakınlarımızın faili meçhullerde yittiğini biliyorduk ama geleceğe ilişkin hayal kurabilmemizi ne kadar zorlaştırdığını ilk kez bu kadar açık bir şekilde gördük.
Evet hayal kurmakta zorlandık ama bu, hayal de kurabileceğimiz bir ülke/dünya yaratma isteğimizi güçlendirdi aynı zamanda.
Beş ayrı grup olarak yürüttüğümüz tartışmalarda bundan sonraki yol haritamıza zemin oluşturacak bir çerçeve belirledik. Aramıza yeni arkadaşlarımızın katılmasıyla bu çerçevenin daha da zenginleşeceğini düşünüyoruz. Konuşup tartıştıklarımızı sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Biz kadınlar;
Kimsenin görüşlerinden dolayı gözaltına alınmayacağı, tutuklanmayacağı, cezaevinde olmayacağı,
Milliyetçiliğin, her türden ayrımcılığın zayıflayacağı, iletişim ve diyaloğun kolaylaşacağı,
Tüm halkların kendi dilini konuştuğu, şehir ve köy isimlerinin iade edildiği,
Zorunlu göçün tüm etkilerinin, sonuçlarının ortadan kaldırıldığı, travmalarının onarıldığı,
Başta aleviler olmak üzere tüm dini ve mezhepsel kaygıların ortadan kalktığı
Zorunlu askerliğin olmadığı, vicdani red hakkının tanındığı,
Kadın erkek ayrımcılığının ortadan kalktığı,
İşsizliğin yoksulluğun olmadığı
bir ülkede yaşamak istiyoruz.
Herkes için konut hakkı, eğitim, sosyal güvence ve sağlık hakkının olduğu güvenli bir gelecek ve herkesin kendini güvenli hissedeceği bir toplum istiyoruz.
Biz kadınlar lgbt, cinsiyet, sınıf…vb. başka mücadele konu ve alanlarının güçleneceği bir gelecek istiyoruz.
Uzun sürecek ve geriye dönüşler de içerebilecek bu sürecin provokasyonlara açık olduğunu bilerek bunlara karşı dikkatli olmak gerektiğine inanıyoruz.
Aşağıda sıraladığımız hususların hem yürüttüğümüz barış mücadelesinde ve hem de birbirimiz ile ilişkilerimiz açısından önümüzdeki sürecin olmazsa olmazları olarak önem taşıdığını düşünüyoruz.
Barış sürecinin yukarıdan aşağıya doğru işlememesi ve kadınlar da dahil olmak üzere toplumun her kesiminin katılımının sağlanması gerektiğine inanıyoruz.
Biz kadınlar barış sürecinin her aşamasına aktif olarak katılacak, taleplerimizi dile getirmekle yetinmeyip gerekirse bunların kabul görmesi için baskı grupları oluşturacağız.
Savaş suçlarını ve özellikle kadınlara karşı işlenmiş cinsel suçların ortaya çıkarılmasını ve bu tür suçların af kapsamı dışında bırakılmasını talep ediyoruz.
Oluşturulacak Hakikatleri Araştırma Komisyonlarında mutlaka yer almayı ve ayrıca kadın Hakikatleri araştırma Komisyonları kurulmasını istiyoruz.
Köye dönüşlerin sağlanması ve izlenmesi aşamalarında kadınlar olarak yer almayı talep ediyoruz.
Gerekirse ev ev dolaşarak, işyerlerini ziyaret ederek, bulunduğumuz her yerde, mahallerde kadınlarla konuşmayı, bilgilerimizi, algılarımızı ve hayallerimizi paylaşmayı önemsiyoruz.
Bu çalışmalarımız sırasında bir araya gelmeyi hedeflediğimiz asker aileleri ile umduğumuz genişlikte bir iletişimi mümkün kılması açısından, ailelerin konuşmalarını engelleme ihtimali olan yasal düzenlemelerin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.
Biz kadınlar barışın sadece savaşın durması anlamına gelmediğine bundan daha geniş bir çerçevede birbirini anlamanın hakim olduğu demokratik bir ortamın bütün unsurları ile var olmasını gerektirdiğine inanıyoruz Bu nedenle önceki gün İstanbul Taksim’de yaşanan devlet şiddetini, bir kentte ilan edilmemiş sıkıyönetim koşullarının hakim kılınmasını barış sürecinin devamı açısından tehlikeli bir gösterge olarak görüyoruz.
Kurulması için mücadele ettiğimiz barışın, toplumsallaşması, yerelleşmesi ve sürdürülebilir olması için savaş sırasında uğranan kayıpların üzerinin örtülmemesi için tüm sürecin açıklıkla devam etmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz. Bundan sonraki eylem planımızı oluşturmak üzere 8 Mayıs 2013 tarihinde yine bir araya geleceğiz.
BARIŞ İÇİN KADIN GİRİŞİMİ-ANKARA
Etiketler: kadın