28/05/2015 | Yazar: Kaos GL

Kadın Dayanışma Vakfı Ankara’daki kamu hastanelerine telefonla ‘Kürtaj yapıyor musunuz’ diye sordu. Sadece 3 hastanede evli/bekar ayrımı yapılmaksızın kürtaj yapıldığı ortaya çıktı.

Ankara’da 30 hastaneden sadece üçünde isteğe bağlı kürtaj Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kadın Dayanışma Vakfı Ankara’daki kamu hastanelerine telefonla “Kürtaj yapıyor musunuz” diye sordu. Sadece 3 hastanede evli/bekar ayrımı yapılmaksızın kürtaj yapıldığı ortaya çıktı.
 
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın İstanbul’daki kamu hastanelerini telefon ile arayıp kürtaj yapılıp yapılmadığını sormasından sonra, Kadın Dayanışma Vakfı Ankara’daki 30 kamu hastanesini arayarak “Hastanenizde kürtaj yapılıyor mu?” sorusunu sordu.
 
Aramaların sonucuna göre, görüşülen hastanelerin yalnızca 3 tanesinde 10 haftaya kadar evli/bekar ayrımı yapılmadan isteğe bağlı kürtaj yapılıyor. İsteğe bağlı kürtajın gerçekleştirildiği diğer 2 hastanede ise çeşitli şartlar öne sürülüyor. 3 hastanede kürtaj yalnızca evli kadınlara, eşlerinin onayı olması halinde yapılıyor. 5 hastane ise ancak anne veya bebeğe dair komplikasyon riski varsa kürtaj yapıyor. 8 hastanede hiçbir şekilde kürtaj yapılmıyor. 5 hastanede ise kürtaj yapılıp yapılmayacağı yüz yüze muayene sonrası doktorun vereceği karara bağlı kalıyor.
 
Kürtaj sorusuna yanıt bulabilmek de zor!
 
Görüşmeler öncelikle telefona cevap veren santral görevlileriyle, daha sonra Kadın Doğum Servisleriyle gerçekleştirildi. Aramalar sade bir vatandaşın kürtaj konusunda hastanelerden ne kadar bilgi alabildiğini de ölçebilmek adına, ilk aşamada Kadın Dayanışma Vakfı ismi verilmeden yapıldı. Birçok hastanede kürtaj sorusuna dair kesin cevaba ulaşabilmek ortalama 4 farklı kişiyle görüşmeyi gerektirdi.
 
Vakfın bildirdiklerine göre; kürtaj yaptırmak için arayan bir kadınla görüştüğünü sanan birçok hastane personeli, özellikle kürtajın hiçbir şekilde yapılmadığı hastanelerde, yargılayıcı ve azarlayıcı bir ses tonu ve konuşma biçimiyle karşılık verdiler. Görüşülen hastanelerin 4 tanesi tam teşekküllü olmadıkları, veya hastanede kadın doğum doktoru olmadığı için kürtaj yapılmadığını bildirdi.
 
Kürtaj olmak için Kaymakamlık’tan belge!
 
Görüşülen hastanelerin yalnızca 3 tanesinde isteğe bağlı kürtaj 10 haftaya kadar her koşulda yapılıyor. Bu 3 hastane dışındaki 2 hastanede daha isteğe bağlı kürtaj yapılıyor; ancak, bir tanesinde 350 TL ile 600 TL arası tutan anestezi ücretinin devlet tarafından karşılanmadığı, kadının kendisinin ödemek zorunda olduğu vurgulandı. Diğer hastanede ise 9 haftaya kadar her koşulda kürtaj yapıldığı söylenmesinin üzerine, evli/bekar olmanın kürtaja erişimde fark yaratıp yaratmadığını anlamak için sorulan soruya “18 yaş üstü ve bekarsa Kaymakamlıktan evrak gibi gerekli evraklar isteniyor” cevabı verildi. Bu evrakın içeriği sorulduğunda “onu Aile Planlaması Polikliniğine geldiğinizde öğrenebilirsiniz” denildi. Kadın Dayanışma Vakfı’ndan arandığı söylenerek evrakın içeriği tekrar sorulduğunda ise “onun bilgisini telefonda vermezler, gidip görüşebilirsiniz” cevabı verildi.
 
Bekar kadınlara kürtaj yasakmış!
 
Görüşülen hastanelerin 3 tanesinde kürtaj yalnızca kadın evliyse, hastaneye eşi ve evlilik cüzdanıyla birlikte gelirse, ve eşten imzalı onay alınırsa gerçekleştiriliyor. Bu 3 hastanenin bir tanesinde kürtaj 10 değil 8 haftaya kadar yapılıyor. Yalnızca kadın evliyse kürtaj yapıldığı söylenen bir diğer hastanenin Kadın Doğum Bölümü’nde telefona cevap veren kişi “bekar kadınlara kürtaj yapılmıyor mu?” sorusuna kürtajın fiilen “yasaklı” halini ortaya koyacak şekilde “yok tabii yapılmıyor, zaten yasaklı olan bir şey şu anda” cevabını verdi.
 
Görüşülen hastanelerin 5 tanesinde kürtaj yalnızca komplikasyon varsa, bebeğin ve/ya annenin hayatı tehlikedeyse yapılıyor. Dr. Hulusi Alataş Elmadağ Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisinde “sadece düşüklerde” kürtaj yapıldığı söylendi. Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesi’nde ise sadece tıbbi zorunluluk varsa kürtaj yapıldığı şu şekilde ifade edildi: “Yani ben çocuğumu istemiyorum dersen alınmaz, ama anne sağlığını tehdit eden bir durum varsa, veya çocuk engelliyse, bir tehlike varsa her zaman yapılır”.
 
Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisinde ise ”canlı bebek”lerin alınmadığını şöyle anlatıldı: “Ölü bebekse önce Kadın Doğum’da ultrason çekiliyor. Sonra hastanenin radyoloji doktorları ultrason çekiyor ve kalp atışı olmadığına dair rapor veriyor. Tekrar Kadın Doğum’a geliniyor, burada doktorlar 3. ultrasonu çekiyor ve ölü bebek alınıyor. Kalp atışı varsa hiçbir şekilde alınmıyor.”
 
8 hastanede hiçbir şekilde kürtaj yapılmıyor
 
Görüşülen hastanelerin 8 tanesinde hiçbir şekilde kürtaj yapılmıyor. Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi Kadın Doğum Servisinde hastanede hiçbir şekilde kürtaj yapılmama nedeni “sonuçta Bakanlıktan gelen bir emir bu” cevabıyla açıklandı. Kürtaj yapılmayan hastanelerin 2 tanesinde Kadın Doğum Bölümü doktorlarına kürtaj yapılmama nedeni sorulduğunda hiçbir bilgi verilmeden “yapılmıyor, yapılmıyor” denilerek telefonlar kapatıldı. 2 hastanede ise telefona cevap veren santral görevlileri soruları yanıtlayamadıkları için Kadın Doğum doktoruna sormak amacıyla beklemeye aldılar. Bir süre sonra doktordan aldıkları bilgiyi aktararak hiçbir koşulda kürtaj yapılmadığını ilettiler. Evli/bekar ayrımı, ve komplikasyon halinde yapılıp yapılmadığı hakkında konuşmak için doktorlara bağlanmak istenildiğinde 2 hastanenin santral görevlisi de doktorların görüşmek istemediklerini söyleyerek telefonu kapattılar.
 
Doktorla yüz yüze görüşme sonrası karar veriliyor
 
Geriye kalan 5 hastanede ise kürtaj yapılıp yapılmayacağı tamamen doktorla yapılacak yüz yüze görüşme ve muayeneden sonra doktorun vereceği karara bağlı. Bu hastanelerin birinde Kadın Doğum Servisinde kararı muayene sonrası doktorun verdiği söylenirken “doktorlar ultrasonda çocuğa bakar, ona göre karar verilir, böyle şeyler telefonda konuşulmaz” denilerek kürtajın hastane personeli için telefonda konuşulamayacak kadar ayıp ve/ya tehlikeli bir konu haline gelmiş olduğu ortaya koyuldu. Bir diğer hastanenin Kadın Doğum Servisinde ise evli/bekar ayrımı olmadığı söylendikten sonra yine de son kararın doktor tarafından verildiği şöyle anlatıldı: “doktor muayene ediyor, kendisi bakıyor, izin verirse, eğer isterse yapılıyor, doktor istemezse yapılmıyor.”
 
“Kürtaja erişim hakkına keyfi kısıtlama”
 
Kadın Dayanışma Vakfı’nın çalışma sonuçlarına ilişkin görüşleri ise şöyle:
 
“Hastanelerden alınan cevaplar kağıt üzerinde yasak olmayan isteğe bağlı kürtajın pratikte yalnızca 3 hastane tarafından her koşulda sağlandığını, ve bu yüzden kürtaja erişimin birçok kadın için neredeyse imkansız olduğunu göstermektedir. 1983 yılında kabul edilen, ve 2012 yılında siyasi iktidarın değiştirileceğine dair açıklamalar yapması üzerine kadınların verdiği örgütlü tepki sayesinde yürürlükte kalmaya devam eden 2827 numaralı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un gebeliğin sona erdirilmesini düzenleyen 5. maddesine göre “Gebeliğin onuncu haftası doluncaya kadar annenin sağlığı açısından tıbbi sakınca olmadığı takdirde istek üzerine rahim tahliye edilir.” Bu yasanın varlığına rağmen hastanelerin büyük bir çoğunluğunda isteğe bağlı kürtajın yapılmaması, üstelik gerekçe olarak “yasak” olduğunun söylenmesi, ücretsiz ve güvenli kürtaja erişim hakkının kağıt üzerinde tanınıyor olmakla birlikte, siyasilerin söylemlerinin sonucu olarak keyfi biçimde kısıtlandığını göstermektedir.”   

Etiketler: kadın
İstihdam