02/03/2012 | Yazar: Seçin Tuncel

Kaos GL’den kadınlar da gökkuşaklı feminalı bayraklarıyla ve dövizleriyle alanda olacaklar.

Ankara’da 8 Mart  Hazırlıkları Başladı! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kaos GL’nin de bileşeni olduğu Ankara Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadına yönelik her türlü ayrımcılığa karşı seslerini yükseltmek için alanlarda olacağını açıkladı!
 
Platform, 8 Mart programını Kadın Dayanışma Vakfı’nda düzenlenen bir basın toplantısı ile duyurdu. Buna göre platform;bugün(2 Mart)  KESK’in örgütlediği Kesk üyesi tutuklu kadınlar için yapılacak kart atma eylemi ve meşaleli yürüyüşe destek verecek. 6 Mart tarihinde Yüksel caddesinde Standlar açılacak ve Sincan cezaevi önüne gidilecek.
 
8 Mart yürüyüşü 11.30’da Kolej kavşağından Ziya Gökalp caddesine kadar olacak.
 
Kadınlar 8 Mart gecesi FeministBiz’in düzenlediği  “Gece eylemine” katılacak.
 
Kaos GL’den kadınlar da gökkuşaklı feminalı bayraklarıyla ve dövizleriyle alanda olacaklar.
 
“ataerkil sistem ve onun uzantısı günümüz hükümetleri kadını kendi adına karar veren özgür bir birey olarak değil ailenin içinde, ailenin istek ve ihtiyaçlarına hapsolmuş ikincil bir varlık olarak görmekte ısrar ediyor. Lezbiyen, biseksüel ve trans bireyler heteroseksizm kıskacında birer tehdit olarak görülüyor ve hayatın her alanında var oluşları sınırlandırılıyor.”
 
Programın tam metni aşağıdadır.
Ankara’da kadına yönelik her türlü ayrımcılığa karşı sesini yükseltmek isteyen her kesimden kadınlar olarak bu yıl da 8 Mart’ta alanlarda olacağız.
 
Çünkü geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da onlarca kadın eşleri, sevgilileri, babaları, amcaları, kardeşleri veya hiç tanımadıkları erkekler tarafından hunharca öldürüldüler. Kimi eşinden ayrılmak istediği için, kimi aileleri tarafından zorla evlendirilmeye karşı koyduğu kimi erkeklerin homofobik ve transfobik nefreti kimi ise erkeklerin öldüren aşkı nedeniyle katledildi. Gün geçmiyor ki her gün yeni bir tecavüz haberi duymayalım.
 
Sokaklarda olduğu kadar ev içlerinden, iş yerlerinden, okullardan ve Van’daki deprem çadırlarından gelen tecavüz haberleri, ensest ve toplu tecavüz davaları ile ardı arkası kesilmeyen bir gündemle sarsılıyoruz, mücadele ediyoruz.
 
Bütün örgütlü kadınlara yönelikse tutuklamalar ve baskılar devam ediyor; eylemler esnasında kimlik tespiti yolu ile gözdağı verilmeye çalışılıyor. Çünkü ataerkil sistem ve onun uzantısı günümüz hükümetleri kadını kendi adına karar veren özgür bir birey olarak değil ailenin içinde, ailenin istek ve ihtiyaçlarına hapsolmuş ikincil bir varlık olarak görmekte ısrar ediyor.
 
Lezbiyen, biseksüel ve trans bireyler heteroseksizm kıskacında birer tehdit olarak görülüyor ve hayatın her alanında var oluşları sınırlandırılıyor. Bu nedenle Kadın Bakanlığı değil Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kuruldu, bu nedenle kadına istihdam değil istihdamdan çekilerek evde kalması önerildi, bu nedenle 3 çocuk tavsiyesi yenilendi.
 
Bir yandan da ülkede savaş ortamı hızını kesmeden arttı, Kürt halkına yönelik imha, inkar ve asimilasyon politikalarının aldığı boyut içinde bunun bedelini en çok ödeyen yine kadınlar oluyor. Her savaşta olduğu Türkiye’de de savaştan en çok etkilenen, bedenleri üzerinden tacizler ve tecavüzlerle harb edilen yine kadınlar oluyor.
 
Kadın özgürlük mücadelesinin bahar muştusu 8 Mart yaklaşıyor. Nüfusun yarısını oluşturan biz kadınlar, dünyanın her yerinde bir evde, sokakta, bir işte üretiyor olmamıza rağmen emeklerimiz görülmüyor. Aile içinde harcadığımız emek cinsiyetimizin doğal uzantısı olarak görülüyor. İşyerinde ve fabrikada vasıfsız işçi evde saçı uzun aklı kısa olarak görülüyor, en çok biz kadınlar işsiz kalıyoruz. Daha güvencesiz ve kötü koşullardaki işlerde daha düşük ücretlerde çalıştırılıyor, işten en kolay biz kadınlar çıkarılıyoruz.
 
Tüm bu olumsuzluklarla yıl boyu mücadele ettik, etmeye devam edeceğiz. 8 Mart’ta yine birlikte haklı mücadelemizi sürdüreceğiz...

  


Etiketler: kadın
2024