11/07/2011 | Yazar: Kaos GL

Antalya’da iki trans kadın, akşamüzeri banka işlemleri için dışarı çıktıklarında, kendilerine hakaret eden esnaf üyeleri tarafından linç edilmek istendi.

Antalya’da iki trans kadın, akşamüzeri banka işlemleri için dışarı çıktıklarında, kendilerine hakaret eden esnaf üyeleri tarafından linç edilmek istendi.
 
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği konuyla ilgili bir açıklama yayınladı ve Transfobik nefrete karşı bir “nefret suçları” mevzuatının derhal oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
 
Antalya’da iki trans kadın, akşamüzeri banka işlemleri için dışarı çıktıklarında, kendilerine hakaret eden esnaf üyeleri tarafından linç edilmek istendi. Çevredekilerin polise haber vermeleri üzerine olay yerine gelen polis ekibi, mağdur ifadelerine göre, saldırıyı önce bir süre izledi, daha sonra ise müdahale etti.
 
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği konuyla ilgili yayınladığı açıklama:
 
"Basına ve Kamuoyuna;
 
8 Temmuz 2011 tarihinde, iki trans kadın, Antalya’da banka işlemleri için dışarı çıktıkları 16.30 sularında, Yener Ulusoy Bulvarı üzerinde, kendilerine hakaret eden esnaf üyeleri tarafından feci şekilde dövülmüştür. Çevredekilerin polise haber vermeleri üzerine olay yerine gelen polis ekibi, mağdur ifadelerine göre, saldırıyı önce bir süre izlemiş, daha sonra ise müdahale etmiştir.
 
Trans bireylerin hemen her gün maruz kaldıkları hakaret, taciz, fiziksel ve psikolojik saldırılar ile cinayetler, Türkiye Hükümeti’nin acilen cinsiyet kimliği ve/veya ifadesi noktasında önlem alması gerektiğini bir kere daha gözler önüne sermiştir. Antalya’nın merkezinde ve gün içerisinde herkesin bakışları arasında yoldan geçen iki trans kadının çevredeki ona yakın esnaf tarafından feci şekilde darp edilmesi ve olay yerine gelen polis ekiplerinin de bir süre yaşanan durumu izlemesi kabul edilemez.
 
Her defasında bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına eşit şekilde davranılacağına dair vaatlerde bulunan Hükümet yetkililerinin ve yaşanan olay özelinde Antalya İl Emniyet Müdürlüğü’nün, ilgili vaka konusunda adım atması ve failleri derhal adli birimlere teslim etmesi gerekmektedir. Güpegündüz, olay mahallindeki herkesin gözleri önünde gerçekleşen bu fiil, trans bireylere yönelik açık düşmanlığın ve tahammülsüzlüğün ifadesidir. Olay yerine gelen polis ekibinin yaşanan saldırıyı sadece izlemiş olması da, görevini yapmadığının açık göstergesidir.
 
Türkiye Hükümeti, 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin deklare ettiği “Avrupa Konseyi Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetin ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Sözleşmesi”ni imzalayan 13 ülkeden biri olmuştur. İlgili Sözleşme, lezbiyenlerin ve biseksüel ile trans kadınların da hiçbir ayrım gözetilmeksizin şiddete karşı devlet korumasından faydalanması gerektiğine ve devletlerin gerekli bütün önlemleri alması yükümlülüğüne işaret eder.
 
Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, yaşanan nefret saikli eylemler karşısında mağdurların olay yerlerinde bulunan polisler tarafından bilinçli bir şekilde korunmaması gibi fiiller sebebiyle taraf devletleri defalarca mahkum etmiştir. Bu noktada, vatandaşların yaşanan hak ihlallerine karşı kolluk kuvvetleri tarafından etkin şekilde korunması gerektiğine vurgu yapılmıştır.
 
Antalya İl Emniyet Müdürlüğü, yaşanan olay sonrası failleri derhal yakalamalı ve soruşturmayı etkin şekilde tamamlayıp adli birimlere teslim etmeli; adli birimler de uluslararası sözleşmelerde yer alan kişi güvenliği, yaşam hakkı, her türlü kötü muamele ve işkenceye karşı korunma haklarını göz önünde tutarak faillere gereken cezayı vermelidir. Trans bireylere yönelik nefret suçlarına karşı her türlü etkin yasal önlem Türkiye Hükümeti tarafından gündeme alınmalıdır. Transfobik nefrete karşı bir “nefret suçları” mevzuatı derhal oluşturulmalıdır.
 
Saygılarımızla,
 
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği"
 

Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam