Antep’in 8 Mart’ı: Kısır da yaparım, devrim de!

 

Kırkayak Parkı’nda halaylar eşliğinde başlayan yürüyüşe Barış Anneleri, BHH’li Kadınlar, EMEP’li Kadınlar, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, KESK’li Kadınlar, KJA, ÖSP, SKM, SYKP’li Kadınlar ve ZeugMadi LGBT katıldı.

 

Yürüyüş boyunca kitlenin önünde erbaneleriyle yürüyen kadınlara sloganlarla eşlik edildi. Yol boyunca “Jin, Jîyan, Azadî”, “AKP Elini Bedenimden Çek!”, “Transfobik Devlet Yıkacağız Elbet!” ve “Bijî Berxwedanê Kobanê!” sloganları atıldı.

 

 

ZeugMadi LGBT’nin kendi pankartları ve bayrakları ile katıldığı yürüyüşte LGBT’lere olan ilgi oldukça yoğundu. ZeugMadi LGBT aktivistleri sık sık “Susma Haykır Lezbiyenler Vardır!”, “Kısır da Yaparım Devrim de Velev ki Dönmeyim Kime Ne!”, “Dünya Yerinden Oynar Dönmeler Özgür Olsa”, “Yaşasın Eşcinsel Emekçiler” ve “Ayşe Fatma’yı Seviyor” diye sloganlar attılar.

 

 

Demokrasi Meydanı’na gelindiğinde çeşitli kurumlardan temsilciler konuşmalarını yaptılar. Daha sonra kitle adına basın açıklamasını okuyan Özlem Yüksel, 8 Mart’ın anlam ve önemine değindi.

 

Yüksel açıklamasına “Kadın ve LGBTİ bireylere yönelik homofobik nefret cinayetlerinin, şiddetin ve tecavüzlerin yaygınlığı biliniyor ama gereği yapılmıyorsa, cinayetlerin ve şiddetin azmettiricisi devlettir… Bizler, DAİŞ vahşetiyle katledilen, tecavüze uğrayan, köle pazarlarında satılan ve yerinden edilen Kürt, Ezidi, Türkmen, Arap ve son olarak Süryani kadınların uğradığı zulme karşı, eril şiddetin her türlüsüne ve savaşa karşı, barışın safında yer alacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz” diyerek devam etti. Açıklaması sık sık sloganlarla kesilen Yüksel son olarak şunları söyledi:

 

“Bizler 8 Mart’ta erkek egemen sistemin emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki tahakkümüne karşı alanlarda isyanımızı büyütüyor;

 

Cinsiyet ayrımcılık da dâhil olmak üzere her türlü ayrımcılığa son verecek eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa hazırlanması için,

 

Trans cinayetleri ve tüm nefret cinayetlerinin durdurulması için,

 

Tüm kadınlara 8 Mart’ın resmî tatil ilan edilmesi için,

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yerine Kadın Bakanlığının kurulması için,

 

İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere, kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair imzalanan uluslararası sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi için,

 

Sendikalaşma ve örgütlenme önündeki yasal ve fiili engellerin kaldırılması için,

 

İş yerinde baskı, şiddet ve mobbingin son bulması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için

 

Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi yeniden ısıtılarak önümüze sürülen esnek, güvencesiz, kayıt dışı çalışma yerine güvenceli iş güvenli gelecek için,

 

Anadilinde eğitim ve kamusal hizmet için,

 

7/24 açık, erişilebilir, ücretsiz ve anadilinde kreşler açılması için,

 

Sokaklarda katledilmemize neden olacak iç güvenlik paketinin geri çekilmesi için,

 

Savaşa karşı barışı örgütlemek için,

 

Alanlarda olacağız. Meydanlar, sokaklar bizim. Örgütlü kadınla özgür bir toplum yaratmak için sokaklardayız. Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Kadın Mücadelesi! Jin, Jiyan, Azadi!”