Anti-Militaristlere Gözaltında Şiddet ve Hakaret

Vicdani Retçi Enver Aydemir ile dayanışmak amacıyla basın açıklaması yaparken gözaltına alınanlardan olan K.İ. işkenceye, şiddete, savaşlara, tahakküme karşı basın açıklaması yaparken polis ve yargı işbirliği ile suçlu duruma düşürüldüklerini ifade ederek duyarlılık çağrısında bulundu.

24 Aralık 2009'da İstanbul Kabataş'ta gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı askeri mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine götürülen Vicdani Retçi Enver Aydemir ile dayanışmak için 6 Ocak'ta basın açıklaması yapan gruba polisin müdahale etmesi sonucu gözaltına alınan 24 kişiden 23'ü serbest bırakılırken Volkan Sevinç tutuklanmıştı.
 

K.İ işkenceye, şiddete, savaşlara, tahakküme karşı basın açıklaması yaparken polis ve yargı işbirliği ile suçlu duruma düşürüldüklerini ifade ederek, "Şiddete-tacize maruz kaldık. Enver halen cezaevinde.. Volkan faşist polislerin iftiraları nedeniyle tutuklu. Dün Enver'e işkence eden polisler bugün bize işkence ettiler. Herkesi bu yaşananlara karşı sessiz kalmamaya çağırıyorum" dedi.
 

K.İ. basın açıklaması daha bitmeden çembere alındıklarını ve bu sırada özellikle erkek arkadaşlarının polislerin hakaretlerine maruz kaldığını ifade ederek önde duran arkadaşlarından kimlik istendiğini kaydetti. K.İ yıllardır basın açıklamalarına ve eylemlere katılan kişiler olarak böyle bir uygulamayla ilk defa karşılaştıklarını belirterek bu durumu kesinlikle kabul etmediklerini polislere bildirdiklerini ama daha fazla hakarete ve saldırıya maruz kaldıklarını ifade etti.
 

Kendilerinin polisle hiçbir şekilde bir çatışmaya girmediklerini kaydeden K.İ, "Bizler arkadaşlarımızı onların elinden kurtarmaya çalışırken bile onlara şiddet göstermemeye çalıştık. Onlar bizi ciddi şekilde darp ederken bile biz onlarla çatışmaya kesinlikle girmedik" dedi. K.İ Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüklerinde de ciddi anlamda hırpalandıklarını belirterek ayakkabı bağcıklarını çıkarmak istemeyen arkadaşlarının yere yatırılarak hırpalandığını belirtti. K.İ, "Bir arkadaşımın burnundaki hızmayı çıkarmak için iki kadın polisin üstüne çıkıp göğsüne vurduklarına şahit oldum. Bu arada kamera kaydı almadılar tabii ki. Kapıda beklerken yanımdaki polis içeride dövülen arkadaşımı göstererek ayağımı denk almamı söyledi" dedi. Kendilerine üzerinde "..... suçun gözaltına alınan... şüpheli" şeklinde boş yerler bırakılan kağıtları imzalatmaya çalışıldığını kaydeden K.İ, "İmtina etme hakkımız olduğu halde bu hakkımızı kullanmamıza karşı çıktılar" ifadesini kullandı.
 

Emniyette ve adli tıpta geçen süre boyunca saçları kısa olduğu için cinsiyetiyle ilgili bir çok hakarete maruz kaldığına dikkat çeken K.İ., "Aynı şekilde uzun saçlı erkek arkadaşlarımıza da zaten "karı" gibi olduklarını askere gidemeyeceklerini söylediler. Avukatlarımıza dahi çeşitli hakaretler ettiler. Emniyette susma hakkımızı kullanmak istediğimizde bizi cevap vermeye zorladılar" dedi. İfadelerin altına imza atmak istemeyen bazı arkadaşlarının 'seni kameraya alırız, hemen imza at' diye tehdit edildiğine vurgu yapan K.İ., kendilerine zorla imza attırıldığını ve tüm bu haksız uygulamalara ve polis şiddetine maruz kalmalarına rağmen kendilerinin medyada polise saldıran eylemciler olarak gösterilmesine tepki göstererek, "Şu anda kollarımda darp izleri bulunmakta. Polisler adli tıptan çıktıktan sonra darp ettiler. Bana hakaret eden ve kollarımda bu izleri bırakan polisin kimliğini de ne yazık ki öğrenemedim. Diğer arkadaşlarım yaşananlara şahittir" ifadesini kullandı.
 

Volkan Sevinç adındaki arkadaşlarının polise kesici aletle saldırdığı tarzında verilen haberlerin doğru olmadığına dikkat çeken K.İ., "Böyle bir şey olmamıştır çünkü polisler Volkanı yerlerde sürüklerken, tekmelerken ben yanındaydım ve kesinlikle böyle bir şey yaşanmadı. Ayrıca gözaltı arabasında kapı yanında oturduğumdan Volkan hakkında polislerin yaptıkları konuşmaları duydum. "Bu provokatöre gününü göstericem, tutuklatıcam. " gibi konuşmalar geçiyordu. Ve şu anda Volkan cezaevinde" dedi.