11/08/2011 | Yazar: Kaos GL
Tel Aviv başta olmak üzere ülkenin belli başlı kentlerinde sokağa çıkan yüz binlerce İsrailli, düşük ücretleri ve yüksek konut fiyatlarını protesto ederken, ‘Halk için sosyal adalet’ ve ‘devrim’ sloganları atıyor.

İsrail’de iki hafta kadar önce Dafni Leef adlı bir genç kızın, kiralık evinden çıkarılmasından sonra Tel Aviv’in ana caddelerinden Rothschild üzerinde bir çadır kurmasıyla başlayan protesto yüz binlerin katılımıyla devam ediyor.
Tel Aviv başta olmak üzere ülkenin belli başlı kentlerinde sokağa çıkan yüz binlerce İsrailli, düşük ücretleri ve yüksek konut fiyatlarını protesto ederken, “Halk için sosyal adalet” ve “devrim” sloganları atıyor.
“Kira, bir lüks değildir”
Geçen ay Tel Aviv’in lüks bir semtinde emlak fiyatlarını protesto etmek için kurulan birkaç çadırla başlayan gösteriler, İsrail hükümetinin son yıllarda karşılaştığı en büyük kriz olarak tanımlanıyor. Gösterilere toplumun her kesiminden büyük destek var.

Kudüs’teki göstericiler arasındaki 26 yaşındaki öğrenci ve barmen Ehud Rotem, “Bu ülkede yaşamak zor, askere gidiyoruz, çalışıyoruz ve yüksek vergiler ödüyoruz ve hâlâ bir ayı mali açıdan tamamlamak için yeterince kazanmıyoruz” diyor.
“İsrail’in Tahrir Meydanı”
İsrail’in başkenti Tel Aviv’de, yaklaşık bir ay öncesine kadar gezintiye çıkanların mekânı olan kentin prestijli caddelerinden Rothschild, bugün hayat pahalılığını protesto edenlerin buluşma alanına dönüştü.

Mısır’daki halk ayaklanmasından hareketle “İsrail’in Tahrir Meydanı” diye adlandırılan cadde, yaşlısından gencine, siyahisinden beyazına, laiklerinden dindarlarına, 600’den fazla çadırla, 2 binden fazla kişiye ev sahipliği yapıyor.
Protesto hareketine katılan İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Ulusal Öğrenci Birliği, doktorlar, emekliler, taksiciler ve diğer kesimlerin temsilcileri, sosyoekonomik değişiklik ve sosyal adalet talep ediyorlar.
“Vergiler nereye gidiyor?”
7 milyonu biraz aşan nüfusa sahip İsrail’de vatandaşlar, bugün alınan yüksek vergilerin nereye gittiğinin hesabını soruyor.
Protesto hareketini örgütleyenlerden İdo Aari, ailesinin yardımıyla geçindiğini söylüyor. "Hükümet bize hiçbir şey vermiyor. Bizim bütün paramızı alıyor, ama biz paranın nereye gittiğini bilmiyoruz" diyen Aari, gösterilerin güç kaybetmeyeceğini umuyor.
Aari, "Eylül başında öğrenciler okullara, anneler evlerine gidecek. Burada kalanlar ise gerçek savaşçılar olacak. Ondan sonra ülkede gerçekte ne kadar savaşçı olduğunu da görürüz" diye konuştu.
“Komşularımızla güvenlik ve barış içinde yaşamak istiyoruz”
Aşdod’dan protestoculara destek için gelen eski Sovyetler Birliği göçmeni, 48 yaşındaki Akiva, "Biz, komşularımızla bu bölgede güvenlik ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Savunma bütçesi çok yüksek. Bütçenin ele aldığı öncelikleri değiştirip, halkın daha iyi bir yaşam sürmesini sağlayabiliriz. Bunun için hükümetin kararlılığı ve kararı gerekiyor. Bütün gösterilerin ardından ve halkın da desteğiyle bunun olabileceğini sanıyorum. Öyle olmasını umarım" dedi.

İsrail hükümeti, protestocuların taleplerini değerlendirmek üzere akademisyenler ve bürokratlardan oluşan bir komisyon kurarken, İsrail parlamentosu da tatiline geçici ara vererek, olağanüstü bir oturumla ülkede giderek genişleyen sosyal protestoları görüşecek.
Etiketler: insan hakları