19/07/2023 | Yazar: Kaos GL

İstanbul Onur Haftası, 25 Haziran’dan bu yana kötü koşullar altında Geri Gönderme Merkezlerinde tutulan aktivistlerle ilgili güncel durumu paylaştı.

“Arkadaşlarımızın GGM’lerden çıkabilmeleri için çalışmalara devam edeceğiz” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası Komitesi, 25 Haziran Pazar günü Şişli’de yapılan İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü’nün ardından polisin keyfi olarak gözaltına aldığı sınırdışı edilme tehlikesi altındaki aktivistlerle ilgili güncel durumu paylaştı.

Komite paylaşımla, Avustralya, Rusya ve Portekiz & Güney Afrika vatandaşı üç aktivistin “Gönüllü Geri Gönderme” sürecine razı edildiğini; Libyalı aktivist ve geri gönderilme durumunda hakkında idam etme kararı verilmesi riski bulunan İranlı aktivist için Ağustos ayında, itiraz hakkı yeniden doğduğunda itirazları gerçekleştireceğini duyurdu.

Güncel durumun paylaşıldığı tam metin şöyle:

“Güncellemelere geçmeden önce, kısaca sizlere bu süreçte neden günlük olarak gelişmeleri aktaramadığımızı açıklayarak başlamak isteriz: Arkadaşlarımız GGM’lerde kötü koşullar altında tutuluyor. Bizler, (onların arkadaşları, avukatları ve aktivistler olarak) onlara ve süreçlerine dair kamuoyuyla paylaşacağımız her bilginin hem hukuksal sürece hem de arkadaşlarımızın GGM’deki ve sonrasındaki psikolojik ve fiziksel sağlıklarını etkileyebileceğini bilerek, temkinle hareket etmeye çalışıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan beş arkadaşımız (Avustralya, İran, Rusya, Libya, Portekiz & Güney Afrika vatandaşları) sınır dışı edilme riskiyle, kötü koşullar altında GGM’lerde tutulmaktaydı.

“Gönüllü Geri Gönderme” sürecine razı edilen, Avustralya, Rusya ve Portekiz & Güney Afrika vatandaşı 3 arkadaşımız, vatandaşı oldukları ülkelerine ‘gönüllü’ olarak geri gönderildi.

Geri Gönderme Merkezlerindeki yaygın uygulamada, ‘gönüllü’ (zorunlu) geri dönüşü kabul eden kişilerin uçak bilet masraflarını devlet karşılayabiliyor. ‘Gönüllü’ (zorunlu) dönüşü kabul eden arkadaşlarımızın bilet masraflarını bizler ödedik*. Devlet, hukuksuz bir şekilde arkadaşlarımızı haftalardır özgürlüğünden mahrum ettiği yetmiyormuş gibi maddi hasara da sebep oldu. Devletin gecikmeli bürokrasisiyle arkadaşlarımızın günler, haftalar ya da aylarca bu GGM’lerde kalmasını önlemek için harekete geçtik.

*Bu politik tercihimiz sebebiyle, düşündüğümüzden daha çok maddi birikime ihtiyaç duyar durumdayız. Bu sürecin hukuki takibinin yapılmasında birden farklı şehirde hareket etmek durumunda kalıyoruz. Bağışınız, dayanışma etkinlikleriniz, sesimizi büyütüyor olmanız şu anda özellikle değerli.

Avustralya vatandaşı arkadaşımız, İstanbul Tuzla’dan 26 Haziran gecesi aniden yönlendirildiği Erzurum Aşkale Geri Gönderme Merkezinden, Rusya vatandaşı arkadaşımız ve Portekiz & Güney Afrika vatandaşı arkadaşımız aniden yönlendirildiği Urfa Geri Gönderme Merkezinden, memurlar eşliğinde 13 Temmuz günü İstanbul Havalimanı’ndan uçakla Türkiye’den ayrıldılar. Pasaportlarını ve çantalarını ancak yoğun çabalarımızla arkadaşlarımıza ulaştırabildik.

Arkadaşlarımızın hepsi, evlerine sağlıkla vardı ve süreci takip edeceklerini, dava açacaklarını, enerjileri yerlerine geldiğinde basın ile konuşacaklarını söyledi.

Kendi ülkelerine zorla geri gönderilmeleri durumunda karşılaşacakları yaptırımlara dair en çok endişe ettiğimiz 2 arkadaşımızın (İran ve Libya vatandaşı) durumu ise şöyle:

Ülkesine geri gönderilmesi halinde hakkında idam etme kararı verilmesi riski bulunan, kamuoyunda oldukça ses getiren İranlı arkadaşımız için bizden bağımsız da kampanyalar oluşturuldu. Bütün dünyanın bi’ gözü Elyas ve sürecinin üstünde. Buna rağmen arkadaşımız Elyas için idari gözetim kararına yaptığımız itiraz reddedildi. Bu nedenle Göç İdaresi aksine bir karar vermezse bir süre daha GGM'de tutulmaya devam edilecek.

Libyalı arkadaşımız için yaptığımız idari gözetim itirazımız da, Elyas’la aynı gerekçelerle yani 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununa muhalefet ettiği söylenerek reddedildi.

Libyalı arkadaşımızın en son Tuzla GGM’den aniden Selimpaşa GGM’ye sevk edildiğini paylaşmıştık. Arkadaşımızı burada hem avukatlarımız hem de gönüllü arkadaşlarımız ziyaret etti. Kıyafet bırakıp, sağlık durumuna dair güncel bilgiyi almaya çalıştık.

Her iki arkadaşımız için Ağustos ayında, itiraz hakkımız yeniden doğduğunda itirazlarımızı gerçekleştireceğiz. Bu süreçte de takibi bırakmayacak, en kısa zamanda GGM’lerden çıkabilmeleri için çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Arkadaşlarımızın her zaman, her yerde yanındayız; iletişimde kalmaya devam edeceğiz! Dayanışmamız sınır tanımıyor.

Dayanışmamız büyüyerek, devam ediyor.

Ortak mücadelemizden vazgeçmiyoruz.

Uluslararası kamuoyunu arkadaşlarımızın hukuksuz ve uzun süreli tutulmalarına son verilmesi için yetkililere baskı yapmaları konusunda bizi desteklemeye devam edin.”


Etiketler: insan hakları, mülteci, nefret suçları, sağlık, onur yürüyüşü
İstihdam