06/02/2024 | Yazar: Kaos GL

Aşırı sağ siyasette son dönemde yaşanan yükselişin Avrupa Parlamentosu'ndaki güç dengesinde “keskin bir sağa kayışa” yol açması muhtemel.

Aşırı sağ siyasetin 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde güçlü bir etkiye sahip olacağı tahmin ediliyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Beatrice Fanucci’nin İrlanda’nın LGBTİ+ internet gazetesi Gay Community News (GCN) için kaleme aldığı yazı Kaos GL çevirisiyle Türkçede.

Yeni bir rapora göre, Haziran ayında yapılacak 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağcı ve popülist partilere verilen destekte bir "artış" yaşanabilir. Bu değişim, son yıllarda birçok Avrupa ülkesinde aşırı sağ siyasetin ana akım hale gelmesinde kaynaklanıyor ve başlıca AB politikaları üzerinde geniş çaplı sonuçlar doğuracak gibi görünüyor.

Avrupa Üniversitesi Enstitüsü'nden Simon Hix ve Ireland Thinks'ten Kevin Cunningham tarafından yayınlanan rapor, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi düşünce kuruluşunun verilerine dayanarak seçimler öncesinde olası oy verme kalıplarını araştırdı. Haziran ayında hangi partilerin sandalye kazanacağını tahmin etmek için her bir partinin 2014 ve 2019 seçimlerinde aldığı oylar ile kamuoyu yoklamalarında ortaya çıkan farklar karşılaştırıldı.

Bulgulara göre Avusturya, Belçika, Çekya, Fransa, Macaristan, İtalya, Hollanda, Polonya ve Slovakya'da önümüzdeki seçimlerde Avrupa karşıtı, sağcı ve popülist partilerin oyların çoğunluğunu alması bekleniyor. Bu üye devletlerin hepsi son birkaç yıldır aşırı sağ siyasette bir artışa tanık oldu ve bu da Avrupa Parlamentosu'ndaki güç dengesinde “keskin bir sağa kayışa” yol açabilir.

İtalya ve Macaristan'da Giorgia Meloni ve Viktor Orbán liderliğindeki iktidardaki aşırı sağcı partiler, oy kazanmak ve iktidara gelmek için LGBTQ+ karşıtı söylemleri kullanarak LGBTQ+ haklarına karşı politikaları defalarca uygulamaya soktu. Raporun yazarları, aşırı sağın ülke içindeki etkisinin artması ve bunun Brüksel ve Strazburg'da da temsiliyette bir değişime yol açmasının beklenmesinin, AB politika yapıcıları için bir " alarm zili" işlevi görmesi gerektiğini söyledi.

Yazarlar ayrıca bu yılki seçimlerin sonuçlarının "geniş kapsamlı" olabileceğini, AB'nin Yeşil Anlaşması gibi önemli politikaları da etkileyebileceğini ve göç, AB genişlemesi ve Ukrayna'ya destek gibi önemli alanları da vurabileceğini sözlerine ekledi. Seçimlerden sonra Avrupa Parlamentosu'nda çok daha kısıtlayıcı göç politikalarını destekleyen ve AB'nin iltica politikası çerçevesinde ciddi reformlar yapabilecek bir çoğunluğun oluşması muhtemeldir.

İrlanda'da aşırı sağ politikalar henüz ana akımın içine girebilmiş değil. Geçtiğimiz yıl ülke genelinde çok sayıda göç ve LGBTQ+ karşıtı protesto düzenlenmiş olmasına rağmen, hiçbir büyük ya da küçük aşırı sağ parti İrlanda Parlamentosu'nda temsil edilmeyi başaramadı.

Ayrıca, son Eurobarometer raporuna göre İrlanda nüfusunun %83'ü AB'nin geleceği hakkında olumlu görüşlere sahip. Bu oran, ortalama %61 ile 27 AB üye ülkesi arasında en yüksek oran.


Etiketler: insan hakları, mülteci, siyaset, dünyadan
İstihdam