24/02/2016 | Yazar: Kaos GL
Su’nun 9. Kadın Kadına Öykü Yarışması’nda yer alan "Aşk mücadelesiz olmaz ki!" isimli öyküsü: ‘İçimizdeki direnişe geçen kadınlar ‘o aşık olduklarımız işte’ el ele tutuşmuşlar, görünmez bir duvar olmuşlar.’
Su'nun 9. Kadın Kadına Öykü Yarışması’nda yer alan "Aşk mücadelesiz olmaz ki!" isimli öyküsü: “İçimizdeki direnişe geçen kadınlar “o aşık olduklarımız işte” el ele tutuşmuşlar, görünmez bir duvar olmuşlar.”
Aşk dünya üzerindeki en anlamlı mücadele alanıdır bence. Onun için her şey yapılır, her yere gidilir, her şeyden vazgeçilir. Bütün başka varoluş biçimleri, kimlikler, cinsiyetler önemini yitirir. Aşk her şeyin karşısında tek başına dimdik durmaya cesaret eder. Aşk, bir direnişin bir bedende ruh buluşudur. İşte bana bu cümleleri yazdıran da bir aşkın bedenimde ruh buluşu, bir kadının ruhumda direnişe geçişi.
Bir kadın ruhumda öyle bir direnişe geçti ki, görmezden gelemedim, yok sayamadım. Toplumu kullandım, medyayı kullandım, dini kullandım, psikolojik şiddet ne varsa işte hepsini kullandım ama bastıramadım. Tam tersine her baskıda biraz daha yükseldi sesi ve bu direnişin sesi beni yendi. Sadece beni mi, toplumu da, devleti de, dini de, bütün şiddet araçlarını yendi. Sonra ben bir direniş oldum. Direniş, güçlüydü. Bedenim güçlendi, yere sapasağlam basar oldum. Sonra zaman geçti, bir baktım ki etrafım ayakları yere sapasağlam basan kadınlarla dolmuş.
İçimizdeki direnişe geçen kadınlar “o aşık olduklarımız işte” el ele tutuşmuşlar, görünmez bir duvar olmuşlar. Ne önümüzdeler ne de arkamızda… İçimizde bir yerdeler. İçime bir ses verdim. “Buradayız” dediler koro halinde. Ayşe’si, Fatma’sı, Gözde’si, Alev’i, Sevgi’si, Arzu’su… İşte hepsi elden ele bana geçmiş, herkesin aşkı ruhuma, direnişime karışmış, birlikte güçlenmişiz.
Sonra bir yerden bir küfür salınmış üstüme, Fatma alaşağı etmiş onu, ayaklarıyla ezmiş. Bir el uzanmış mememe, Alev kıvırmış kolunu kırmış sanırım. Bir adam bir bakış atmış bana, Ayşe -en tecrübelimiz- parmaklamış adamın gözünü ustalıkla. Birileri beni görmezden gelmiş, Gözde önümden çekilmiş. Bir adamın siki kalkmış, tam arkama dayanmak üzereyken Arzu bir tekme atmış adamın sikine. Ve birileri benden nefret etmiş, Sevgi etkisiz hale getirmiş. Hepsini sonradan öğrendim.
Sonra sonra bir de öğrendim ki, ben mutlu mutlu dans edip eğlenirken, adam bir küfür de Fatma’ya savurmuş, sağlam olan koluyla Alev’in memesini sıkmış adam. Ayşe’yi yaka paça bardan atmışlar, bu kez de Gözde’ye bakmaya başlamış dik dik. Arzu’nun tekmesi adamı tahrik etmiş mastürbasyona başlamış Arzu’nun gözleri önünde. Bir tek Sevgi’ye bir şey olmamış ama onun da sabrı azalmış, sinirleri bozulmuş. Hepsi ben aşkımı daha rahat, daha mutlu yaşayayım diyeymiş.
Aşk olsun kadınlar size. Meğer birileri hep aşk için aşkla direnmiş. Meğer yalnız değilmişim bunca zamandır. Meğer birlikte olunca güzelmiş hayat ve birlikten doğmuş bu kuvvet ve mutluluk, bu mücadele aşkı… Şimdi şimdi anlıyorum…
Kadınlar içime dolmuş, direnişim aşk olmuş. Ben aşk olmuşum. Dilimde melodisiz bir şarkı: “Kadınlık, özgürlük, aşk“ diye… Bütün kadınları seven kadınlara ve aşk için aşkla direnenlere…
Etiketler: kadın
