27/11/2007 | Yazar: Kaos GL

24 Kasım tarihinde Hürriyet gazetesinde yayımlanan Nurettin Kurt imzalı ‘Gardiyana 'Lezbiyen misin' diyen avukata dava açıldı’ başlıklı habere Avukat Suna Coşkun’dan tepki geldi. Coşkun gazeteye gönderdiği tekzipte, haberin kendisini rencide ettiği gibi, lezbiyen ve eşcinselleri de aşağılamaya yönelik olduğunu belirtti.

24 Kasım tarihinde Hürriyet gazetesinde yayımlanan Nurettin Kurt imzalı ‘Gardiyana 'Lezbiyen misin' diyen avukata dava açıldı’ başlıklı habere Avukat Suna Coşkun’dan tepki geldi. Coşkun gazeteye gönderdiği tekzipte, haberin kendisini rencide ettiği gibi, lezbiyen ve eşcinselleri de aşağılamaya yönelik olduğunu belirtti.

KAOS GL - 27/11/2008

Sayın Nurettin Bey,

24.11.2007 günlü Hürriyet gazetesinin birinci ve üçüncü sayfasında "kadın gardiyana lezbiyen misin diyen avukatlara dava" başlığı altında ve haber içeriğinde gardiyanlara karşı "siz sapık mısınız, oramızı buramızı arıyorsunuz siz lezbiyen misiniz" şeklinde bir haber yapılmıştır.

Öncelikle haber başlığı ve içeriğini şiddetle reddettiğimi ve bu tür bir haberin yanlış ve eksik bilgilenmeden ve benimle görüşülmeden yapılmış olmasını asla kabul etmediğimi belirtmek istiyorum.

Düşüncelerim ve ilkelerim gereğince lezbiyen, eşcinsel insanlara karşı aşağılayıcı ve ötekileştirici tutum ve düşüncelerin karşısında olduğum tartışılamaz bir gerçekliktir.
İnsanların cinsel yönelimleri nedeniyle aşağılanmalarını asla kabul etmediğim gibi, insan haklarına da aykırı olduğunu ve benim tarafımdan hiç bir zaman düşünülmeyecek ve söylenmeyecek insanlık dışı iddiaların, sırf davalı tarafça beyan edildiği için ve iddianamede yer almasından bahisle, benim tarafımdan söylenmiş gibi lezbiyen ve eşcinsel insanları aşağılayan hakaret eden sözlerin ve ayrımcı bir tutuma tabii tutulmalarını da asla kabul etmediğimi tarafınıza iletmek istiyorum. Kaldı ki, kişinin cinsel yönelimini ifade eden eşcinsel (gey-lezbiyen), biseksüel, heteroseksüel gibi kelimeleri bir hakaret olarak kullanılabilecek kelimeler olmadığı halde sapık ve lezbiyen ifadeleri birlikte kullanılarak insanların aşağılanmaları hedeflenmektedir.

Yapılan haber beni rencide ettiği gibi, lezbiyen ve eşcinselleri de benim ağzımdan söylenmiş gibi hakarete ve aşağılamaya yöneliktir.

Diğer taraftan Sincan L tipi cezaevlerinde, tutuklu yakınlarının bize yaptıkları şikayetlerinde, kadın gardiyanlarca yapılan üst aramalarında, tutuklu yakınlarının iç çamaşırlarının sıyrılarak göğüslerinin dışarıda kalacak şekilde gösterilmesinden sonra ancak arama odasından çıkarıldıklarını bize söylemektedirler.

Söz konusu iddianın kökeni, Sincan Cezaevi L tipi 1 No’lu cezaevinde ki girişlerdeki aramalarda gardiyanların görevlerini aşan, amacı aşan ve biz avukatları rencide eden ve mesleki onura yakışmayan tavırlarına karşı yaptığımız uyarıların, gardiyanlar tarafından, tek taraflı ve habersiz ve asılsız tutanak oluşturarak, bu haksız uygulamalarını meşrulaştırmaya yönelik bir iddiadan başka bir şey değildir.

Tüm bu nedenlerle yapılan haberin düzeltilmesini bekliyor ve ekte dava dosyasında bulunan savunmamı içeren dilekçeyi gönderiyorum.

Avukat Suna Coşkun

*Suna Coşkun’un dilekçesi:

SİNCAN CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

Sor. No:2007/11509

ÖZÜ: Savunmamın sunulmasıdır.

SAVUNMALARIM: 1- 02.03.2007 tarihinde müvekkil görüşmesi yapmak üzere 1 No’lu L tipi cezaevinin x-ray cihazından geçtim. X-ray cihazı geçtiğimde cihaz, herhangi bir sinyal vermedi ve avukat kimliğimi orada bulunan görevliye uzattığım sırada, benden önce x-ray cihazından geçmiş olan avukat Şaziye Yurtsever ile görevlilerin arama konusunda tartıştıklarını ve cezaevi genelgesini birlikte incelediklerini gördüm.

Avukat Şaziye Yurtsever görevlilere "birkaç dakika önce de içeriye girdiğini ve o esnada arandığını ve bir belge eksik olduğu için dışarı çıktığını bu nedenle beni ikinci kez neden arıyorsunuz, ben hamileyim bu benim ve çocuk için zararlı, üstelik üst aramasını taciz edecek şekilde yapmanız, yasalara da aykırı" diyordu.

Onlarda Şaziye Yurtsever'e genelgeyi göstererek "şüpheli durumda bir avukatın aranacağını" söylüyorlardı. Şaziye Yurtsever "ben bir dakika önce arandım ve belgeyi unuttuğum için tekrar geldim. İşte avukat kimliğim beni neye göre şüpheli kabul ediyorsunuz" derken bana döndü.

Görevlilerden biri de bana "geçiş sırasında x-ray cihazının sinyal vermesi durumunda avukatların aranıp aranmadıklarını ve buna ilişkin belge imzalamıyormusunuz avukat hanım" dedi.

Bende "böyle bir durumda belge imzalatılarak arama yapıldığını ama arama sırasında bazı görevli arkadaşlarımız arama olayını maalesef abarttıklarını" söyledim. Bunun üzerine görevli "bizim görevimiz bu dedi.

"Bende tabiî ki aramak sizin göreviniz olabilir ancak, geçen günü stajyer avukat arkadaşımla birlikte geldik ve stajyer arkadaşımızın göğsündeki iç çamaşırının kopçasından sinyal gelmesine rağmen arama yapan görevlinin, stajyer avukat arkadaşın, iç çamaşırının içine elini sokarak ve göğüslerini yoklayarak ve üstelik cihazda üst taraftan sinyal gelmesine rağmen aramayı yapan görevlinin onun alt edep bölgelerini de yoklayarak arama yaptıklarını ve arkadaşımızın içeriden utanarak çıktığını, eğer bu şekilde arama yaparsanız, amacı aşmış oluyorsunuz" dediğimde, 2. müdür "avukat hanım siz, bize sapık mı diyorsunuz" dedi. Bende "sakın ha müdür bey meseleyi çarpıtmayın, ben böyle bir şey demedim, yanlış anlaşılmasın ben burada hiç bir görevliye bu şekilde ithamda bulunmuyorum, ama eğer arama sırasında bu şekilde arama yapılırsa amaç aşılıyor demektir ve gerek kişiliğimiz gerekse mesleki onurumuz rencide edilir, bu nedenle aramalarda biraz daha dikkatli olunması gerekir" dedim.

Bunun üzerine görevliler bana, "tamam avukat hanım sizinle bir sorun yok siz görüşmeye girebilirsiniz" dediler ve ben müvekkil ile görüşümü yaptım ve çıktım.
Görevlilerin şahsıma böyle söylemelerine rağmen, tutanak tuttuklarını savcılığınızın tebliği sonucu öğrenmiş bulunuyorum. Çünkü ne giriş esnasında ne de sonrasında tutanak tutuklarını görmedim.

2-Avukat olarak Sincan Cezaevinin tüm kurumlarına görüş yapmak için giriyoruz. Ancak cezaevlerinin hiçbir bölümünde 1 nolu L Tipi cezaevinin girişinde gördüğümüz onur kırıcı müdahale ile karşılaşmadığımızı belirtmek istiyorum.

Bu bölümdeki görevlilerin onur kırıcı tavırlarına karşı, 04.04.2007 tarihinde Ankara barosuna 1 nolu L tipi cezaevinde karşılaştığımız meslek onurumuza yakışmayan ve bizleri rencide eden, keyfi uygulamalara karşı ve bunların önlenmesini içeren dilekçe verdim. Buna bağlı olarak da şikayetçi sıfatı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadem alınmıştır.

Olay günü bahse konu ettiğim (arama olayının) avukat Stajyer Özge Akyol'un da tanıklığına başvurulduğunda cezaevinin bu bölümünde karşı karşıya kalınan onur kırıcı arama biçimine açıklık getirilecektir.

Diğer taraftan, belirtildiği gibi, giriş sırasında, ilgili kamera kayıtları orada geçen tüm konuşmalar ile birlikte incelenebildiğinde, görevlilerin iddialarının aksine bana yönelttikleri hiçbir sözü söylemediğim de ortaya çıkacaktır. Bu nedenle konuşma kayıtlarının da incelenmesini talep ediyorum.

Görevlilerin bu şikayetleri, amacın ötesinde, kendi keyfi uygulamalarını örtbas edebilmek ve avukatların mesleki onurlarını rencide etmeye yönelik gerçeklikten uzak bir iddiadır.

KANITLAR: 04.04.2007 gün 11338 sayılı Ankara Barosuna tarafımdan yapılan şikayet dosyası, İlgili bölümde bulunan kamera görüntüleri ile birlikte ses kayıtlarının incelenmesi

Tanık: Stajyer Avukat Özge AKYOL ve daha sonra bildireceğim diğer tanıklar

SONUÇ VE İSTEM

02.03.2007 tarihinde 1 nolu L Tipi cezaevine giriş esnasında infaz koruma görevlilerine karşı tarafıma yönelik olarak iddia edilen suçlamayı kabul etmediğimi belirtir gereğinin yapılmasını saygıyla dilerim. 11.08.2007

Avukat Suna COŞKUN


*Hürriyet gazetesinde yayımlanan haber:

Gardiyana 'Lezbiyen misin' diyen avukata dava açıldı

24 Kasım 2007

Nurettin KURT/ANKARA

Cezaevine girişte yapılan üst araması sırasında kadın gardiyanlarla tartışarak "Siz lezbiyen misiniz" diyen iki kadın avukat hakkında, görevli memura hakaret ettikleri gerekçesiyle 3 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

ANKARA Sincan L Tipi Cezaevi'nde meydana gelen olayda, Ankara Barosu avukatlarından Şaziye Yurtsever ve Suna Coşkun, 2 Mart 2007'de tutuklu müvekkilleriyle görüşmek için cezaevine gitti. Ancak girişte, iki kadın avukat ile gardiyanlar arasında üst araması yüzünden tartışma çıktı.

Savcı Nuri Yiğit'in hazırladığı iddianameye göre tartışma sırasında avukat Şaziye Yurtesever, "Siz kim oluyorsunuz da beni arıyorsunuz? Yönetmeliğe aykırı davranıyorsunuz. Bu seferlik arama yaptırmayı kabul ediyorum. Ancak bir dahaki sefere kesinlikle kendimi aratmam" dedi.

Avukat Suna Coşkun ise üst araması yapan kadın gardiyanlar Nazik Özteke ve Fatma Gürler ile ikinci müdür Soner Bayrak'a "Siz arama yapamazsınız. Kadın memurlarınız sapık mı oramızı buramızı arıyorsunuz. Terbiyesizce davranıyorsunuz. Siz lezbiyen misiniz" diye bağırdı.

Görevli gardiyanların şikayeti üzerine açılan soruşturmayı tamamlayan Savcı Yiğit, iki avukat hakkında "kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dün dava açtı. İki avukat ağır ceza mahkemesinde yargılanacaklar.


Etiketler: medya
nefret