14/03/2022 | Yazar: Kaos GL

Avrupa Birliği Komisyonu’nun 8 Mart’ta kabul ettiği “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetle Mücadele Yönerge Teklifi’ni” SU Gender’dan Ayşe Gül Altınay ve Nazlı Türker değerlendirdi.

“Avrupa Birliği Komisyonu’nun bu adımının arkasında yıllardır bu zor alanda yılmadan çalışan herkesin eli var” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Avrupa Birliği Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetle Mücadele Yönerge Teklifi’ni 8 Mart’ta kabul etti.

İstanbul Sözleşmesi kadar etkili bir metin olan Yönerge, toplumsal cinsiyet temelli siber şiddeti de suç kapsamına alıyor. Komisyonun ana araştırma programı olan Horizon Europe, Yönerge Teklifi’ni duyururken Avrupa Birliği Ufuk 2020 kapsamında desteklenen RESISTIRE (RESpondIng to outbreaks through co-creaTIve sustainable inclusive equality stRatEgies / Salgınlarla Ortak, Yaratıcı, Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Stratejilerle Baş Etme) projesinin ilk döngü çıktılarına dayanarak hazırlanan ve LGBTİ+’ları da kapsayan bilgi notlarını paylaştı. 

Toplumsal cinsiyete dayalı şiddete yönelik ulusal tepkilerin iyileştirilmesi”, “İstanbul Sözleşmesi aracılığıyla Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetle mücadele için AB düzeyindeki eylemlerin güçlendirilmesi” bilgi notlarını; proje çalışmalarında yer alan Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Ayşe Gül Altınay ve Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi, RESISTIRE Proje Sorumlusu Nazlı Türker değerlendirdi.

avrupa-birligi-komisyonu-nun-bu-adiminin-arkasinda-yillardir-bu-zor-alanda-yilmadan-calisan-herkesin-eli-var-1

“Proje pandemi döneminde var olan eşitsizlikleri kesişimsellikle ele alıyor”

Ayşe Gül Altınay, “SU Gender’ın parçası olduğu Ufuk 2020 RESISTIRE projesi, toplumsal cinsiyet+ perspektifini merkeze alarak, pandemi döneminde var olan eşitsizlikleri, yeni ortaya çıkanlarla birlikte, kesişimsellik yaklaşımıyla ele alıyor” diyor.

Altınay şöyle devam ediyor:

“Araştırmanın ilk dönem çıktıları, toplumsal cinsiyet temelli şiddetin pandemi döneminde arttığı ve yeni formlarla ortaya çıktığını gösteriyor. Bu çıktılara dayanarak hazırlanan iki bilgi notu, toplumsal cinsiyet temelli şiddetle mücadelede uygulamaya yönelik tavsiyelerin hem Avrupa düzeyinde hem de ulusal ve yerel düzeyde politika yapıcılar, sivil toplum kuruluşları, işverenler ve diğer paydaşlar tarafından hayata geçirilmesini hedefliyor.”

avrupa-birligi-komisyonu-nun-bu-adiminin-arkasinda-yillardir-bu-zor-alanda-yilmadan-calisan-herkesin-eli-var-2

“RESISTIRE projesi kapsamında toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadeleye dair geliştirilen politika önerilerinin AB nezdinde yerini bulması sevindirici”

Nazlı Türker, Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin Kadına Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetle Mücadele Yönerge Teklifi’nin kabul etmesini, “Kadın ve LGBTİ+’ların maruz kaldığı şiddetle mücadele yönünde çok önemli bir adım” olarak değerlendiriyor ve ekliyor:

“RESISTIRE projesi kapsamında toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadeleye dair geliştirilen politika önerilerinin AB nezdinde yerini bulduğunu ve somut adımlar atıldığını görmek çok sevindirici!”

Politika önerileri 31 ülkede yürütülen çalışmalardan

Altınay’ın projenin RESISTIRE politika önerilerine dair değerlendirmesi ise şöyle:

“RESISTIRE kapsamında geliştirilen politika önerilerinin arkasında 31 ülkede yürütülen araştırmanın yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu, aktivist ve -yerel, ulusal ve Avrupa düzeyinde- karar alıcının katıldığı katılımcı atölye çalışmalarından süzülenler var. “

“AB düzeyinde politika önerilerinin derlendiği belgede Aslı Alpar'ın bizim cömertçe paylaştığı, güçlendirici ve umut verici bir dayanışma çizimi de var. Bu belgenin kendisi pek çok anlamda bir dayanışma ürünü. Yıllardır bu zorlu alanda çalışan herkese teşekkür borçluyuz - biriktirdikleri bilgeliği ve yaratıcılığı cömertçe paylaştıkları ve eşitsizlikleri, şiddeti, ayrımcılığı azaltma yönünde yürüttükleri cesur çalışmaları için... Nazlı ile birlikte bu önerilerin derlenmesinde çalışmak bizim için çok öğreticiydi. 8 Mart'ta AB Komisyonu tarafından atılan bu adımın arkasında yıllardır bu zor alanda yılmadan çalışan herkesin eli var.”

 


Etiketler: insan hakları, kadın
nefret