22/09/2024 | Yazar: Aylime Aslı Demir
Türkiye’den Kaos GL’nin de katkı sunduğu Eurocentralasian Lezbiyen Topluluğu raporuna göre, Avrupa’daki lezbiyenlerin yüzde 34’ü son beş yılda fiziksel ya da cinsel saldırıya uğradı, istihdam ve barınmada ayrımcılık ise çok yaygın.
Eurocentralasian Lezbiyen* Topluluğu (EL*C), lezbiyen, biseksüel ve queer kadınların karşılaştığı ayrımcılığa ilişkin rapor yayınladı.
Rapor, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet kimliği temelli ayrımcılıkla mücadeleye yönelik CM/Rec(2010)5 sayılı tavsiye kararının uygulanmasına dair kapsamlı bir inceleme sunuyor.
EL*C’nin hazırladığı rapora Avrupa'daki pek çok lezbiyen odaklı örgüt desteğini sunarken Kaos GL de Türkiye’deki durumla ilgili katkı sundu. Araştırma süreci, yerel topluluklarla yapılan saha ziyaretleri, çevrimiçi anketler ve odak grup çalışmaları ile yürütüldü.
LGBTİ+ karşıtı propaganda yasaları, örgütlenme özgürlüğünü kısıtlıyor
Rapor, lezbiyen, biseksüel ve queer (LBQ) kadınların Avrupa’da çeşitli alanlarda karşılaştığı ayrımcılık ve hak ihlallerine dair önemli bulgular sunuyor. Rapora göre, LBQ kadınlar, özellikle kamusal alanda ve çevrimiçi ortamda şiddet ve nefret suçlarına maruz kalıyor. Araştırma, son beş yılda lezbiyen kadınların yüzde 34'ünün fiziksel ya da cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.
Örgütlenme ve ifade özgürlüğünün LGBTİ+ karşıtı propaganda yasaları nedeniyle birçok ülkede ciddi şekilde kısıtlandığını vurgulayan rapora göre, ayrıca, LBQ kadınların üreme teknolojilerine erişimi çoğu ülkede engelleniyor, bazı ülkelerde ise lezbiyen ailelerin tanınmaması aile hayatlarını zorlaştırıyor.
İstihdamda ayrımcılık, ev bulmada zorluk, sporda homofobi
Raporda öne çıkan bazı sonuçlar şöyle:
*Eğitim ve istihdam alanlarında da kadınlar ayrımcılıkla karşı karşıya kalıyor. Lezbiyen kadınların yüzde 21’i işyerinde veya iş ararken ayrımcılığa uğradıklarını belirtti.
*Sağlık hizmetlerinde ise LBQ kadınların cinsel ve üreme sağlığı ihtiyaçları çoğunlukla göz ardı ediliyor, sağlık çalışanlarının yeterli eğitimi olmaması bu durumu daha da derinleştiriyor.
*Barınma konusunda da ayrımcılık yaşayan LBQ kadınlar, ev bulmada zorluk çekerken, spor dünyasında ise cinsiyetçi ve homofobik şiddet yaygın bir sorun olmaya devam ediyor.
*LBQ mülteciler cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli çoklu ayrımcılıkla karşılaşıyor ve bu durum sığınma süreçlerini olumsuz etkiliyor.
İyi örnekler Fransa, İspanya ve Belçika’dan
Karşılaşılan ayrımcılıkları belgeleme dışında iyi örneklere de yer veren rapor, özellikle sağlık ve eğitim gibi alanlarda LBQ kadınlar ve toplulukları desteklemek amacıyla geliştirilen projeler hakkında da detaylar içeriyor.
Fransa’da “Tomber la culotte” ve İspanya’da “Salud integral de la mujeres diversas” gibi projeler, lezbiyen kadınların sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bilgi üretme ve cinsel yolla aktarılan enfeksiyonların önlenmesi gibi konularda iyi bir örnek teşkil ederken, Belçika’daki “GotoGyneco” projesi, LBQ kadınların jinekolojik sağlık alanında daha fazla eğitimli sağlık profesyonellerine erişmesini kolaylaştırmaya çalışıyor.
Devletlere çağrı: Somut adımlar atın
Son olarak ulusal ve uluslararası düzeyde daha etkili yasalar, politikalar ve eğitim programlarının devreye sokulması gerektiği ifade eden araştırma raporu, devletlerin ve kurumların, LBQ kadınların görünürlüğünü artırarak, onların topluma tam ve eşit katılımını sağlamaya yönelik somut adımlar atması çağrısında bulunuyor.
İngilizce yayınlanan raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, çalışma hayatı, barınma, aile, sağlık, siyaset, cinsellik, dünyadan, dijital şiddet, ekonomi, özel haber, araştırma