05/03/2018 | Yazar: Kaos GL

Avrupa Parlamentosu LGBTİ+’lara yönelik düzenlenen “onarım terapileri”ni yüksek oyla kınadı ve üye devletleri yasaklamaya çağırdı.

Avrupa Parlamentosu “onarım terapisi”ni kınadı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Avrupa Parlamentosu LGBTİ+’lara yönelik düzenlenen “onarım terapileri”ni yüksek oyla kınadı ve üye devletleri yasaklamaya çağırdı.

Avrupa Parlamentosu, üye devletleri 109 oya karşılık 435 oyla “onarım terapisi”ni yasaklamaya çağırdı. Uzmanlar, cinselliği tedavi etme çabalarının yanlış ve çoğunlukla zararlı olduğu konusunda hemfikir. İnsanları cinselliklerini bastırmaya zorlamak, depresyon, kendine zarar verme ve hatta intiharla sonuçlanabiliyor.   

Parlamento’nun yayınladığı raporda şu ifadeler yer alıyor: “Parlemento, LGBTİ dönüşüm terapilerini, trans kimliklerin hastalık olarak görülmesini yasaklamayı ve tüm üye devletleri cinsiyet kimliği ve cinsiyet ifadesi özgürlüğüne saygı duyan ve buna benzer önlemleri almaya çağırıyor.”

Bu kınama ve çağrı, Avrupa Parlamentosu’nun özel olarak dönüşüm terapilerini reddetme konusundaki ilk adımı.

Reşit olmayanlara uygulanan “onarım terapisi”, dokuz ABD eyaletinde, İsviçre, Malta, Tayvan, bazı Kanada eyaletleri ve Avustralya'nın Victoria eyaletinde zaten yasaklanmıştı.

“Onarım terapisi” bilimsel dayanaktan yoksun ve zararlıdır!

Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi, geçtiğimiz ay bir açıklama yayınlayarak “onarım terapileri”nin; bireyin cinsel kimlik ifadesini değiştirmeye yönelik müdahale olduğunu belirtmişti:

“‘Onarım terapileri’ (veya ‘dönüşüm terapileri’), heteroseksüelliği tercih edilmesi gereken bir yönelim olarak göstererek ona teşvik etmek amacıyla bireyin cinsel kimlik ifadesini değiştirmeye yönelik müdahalelerdir. Bu müdahaleler, cinsel kimliklerin patolojik olduğu yönündeki yanlış önerme ile sağlanmaktadır. Dahası, ‘onarım terapileri’nin, gençlik döneminde ruh sağlığının kötü yönde etkilenmesine yol açtığına dair kanıtlar bulunmaktadır.”

“Belirli bir cinsel yönelimin, cinsiyet kimliği ya da cinsiyet ifadesinin sağlıksız olduğu varsayımıyla sürdürülen herhangi bir ‘terapötik müdahale’ uygulamasını destekleyen kanıta ulaşamamıştır. Dahası, mevcut bilimsel kanıtlara dayanarak, Akademi böyle ‘onarım terapileri’nin (ya da belirli bir cinsel yönelim ve/veya cinsiyetin tercih edilen bir tedavi hedefi olarak teşvik edilmesi niyeti içeren diğer girişimlerin) bilimsel dayanak ve klinik kullanışlılıktan yoksun olduğunu savunmaktadır.”    

“Buna ek olarak, böyle girişimlerin zararlı olduklarına dair kanıtlar mevcuttur. Sonuç olarak, ‘onarım terapileri’ çocuk ve ergenlerin davranışsal sağlıklarına yönelik herhangi bir tedavinin parçası olmamalıdır. Bununla birlikte, bu durum klinisyenin cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve/veya cinsiyet ifadesinin serbestçe, önceden belirlenmiş bir sonlanım olmaksızın, gelişimsel olarak uygun bir şekilde araştırılması ve keşfedilmesini kolaylaştırmasını öneren bakım standartlarından uzaklaşmasını gerektirmez.”


Etiketler: insan hakları
İstihdam