22/06/2009 | Yazar: Kaos GL

Basın açıklamasınd

Basın açıklamasında hem Türkiye'deki hem de Avrupa'daki mültecilere yaklaşımı değerlendiren Uluslararası Af Örgütü, Türkiye Hükümetinden öncelikle İkametgah harçlarının kaldırılmasını istedi:

20 Haziran Dünya Mülteciler Günü: Avrupa’da hükümetler mültecilere koruma sağlamayı reddettikçe mültecilerin hayatları tehlikede Bugün, Uluslararası Af Örgütü, Avrupa’daki hükümetlerin mültecilere koruma sağlamayı reddettikleri için insanların hayatlarını tehlikeye soktukları konusunda uyarıda bulundu. Dünya Mülteciler Gününde barınma olanağı arayanların hakları görmezden gelindikçe Avrupa’nın kapıları kapanıyor.

 

Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Nicola Duckworth ‘Mülteciler sadece Avrupa’ya vardıklarında geri çevrilmek için hayatlarını tehlikeye atıyorlar’ dedi. ‘Hükümetler insanların hayatlarını tehlikeye atmaya son vermeli ve uluslararası yükümlülüklerini yerine getirerek bu savunmasız insanları korumalı.’

 

Avrupa sınırındaki ülkeler mültecilere yönelik uluslararası yükümlülüklerini açıkça görmezden gelen bir tavır sergiliyorlar:

 

İtalya uluslararası sularda, mültecileri koruma ihtiyaçlarını değerlendirmeden alıkoyup Libya’ya

taşıyor. Libya’da göçmenlerin, sığınmacıların ve mültecilerin kötü muameleye maruz kalma ve

insan hakları ihlallerin yüksek olduğu ülkelere zorla geri gönderilme riskleri bulunuyor.

 

Türkiye, Avrupa dışından gelen insanları mülteci olarak tanımamaya devam ediyor, bu nedenle

binlerce kişiye gereken koruma sağlanmıyor. Türkiye’de sayıları 18 bin civarında olan

sığınmacıdan ikamet harcı tahsil etmeye devam ediyor ve bu harçları ödeyemeyen sığınmacıları

güvenli bir ülkeye yerleşmesi de dahil bir çok haktan mahrum bırakarak cezalandırıyor.

Sığınmacıların sağlık, çalışma ve eğitim hakları alanında bir gelişme olmadığı gibi İçişleri

Bakanlığı yetkililerinin mülteci hakları konusunda çalışan İnsan Hakları Örgütlerine yönelik

olumsuz tavrı da halen devam ediyor.

 

Yunanistan insanları sığınma iddialarını dinlemeden Türkiye ile olan toprak ve deniz sınırlarına

geri gönderiyor. Ülkeye giren mültecilere koruma sağlanabilmesi için birçok yasal engel mevcut.

 

İspanya’nın Afrika’daki birkaç ülke ile birlikte imzaladığı çift taraflı antlaşmalar, bu ülkelerde

bulunan mültecilerin, sığınmacıların ve göçmenlerin keyfi tutuklanmalarını, gözaltına

alınmalarını veya sınır dışı edilmelerini meşrulaştırmak için kullanılıyor.

 

Avrupa Birliği (AB) üyesi diğer ülkeler daha az mülteci kabul etmeye uğraşırken AB’nin

sınırındaki mültecilerin ve sığınmacıların haklarına saygı gösterilmemesini görmezden geliyorlar.

Her sene binlerce sığınmacı ‘Dublin II’ adlı bir sistem doğrultusunda mülteci ve sığınmacıların

haklarının yetersiz derecede korunduğu ülkelere transfer ediliyor.

 

Dünya Mülteciler Günü’nde Uluslararası Af Örgütü, Avrupa Birliği ülkelerinin mültecilere yönelik

davranışlar üzerine bir mesaj yollayarak, yaptıklarının sadece kendi ülkelerinde değil tüm dünyada

mültecilerin korunmasını zayıflattığı konusunda AB ülkelerine uyarıda bulunuyor. Bütün ülkeler hem

kendi sınırları içerisinde hem de etkili derecede kontrollerinin bulunduğu bölgelerde bulunan mültecilere ve sığınmacılara yönelik yükümlülüklerini yerine getirmeliler.

Türkiye Avrupa Birliği’nde korumaya erişmek isteyen birçok kişi için Türkiye iki arada bir derede kaldıkları ülke oluyor. Türkiye’ye her yıl gelen binlerce sığınmacı için haklarına erişmek aşılamaz bir mücadele haline geliyor. Irak, İran, Somali ve Afganistan’dan gelen sığınmacılar iltica sistemine erişimde yasal açıdan ve uygulama açısından ciddi engellerle karşılaşıyorlar.

Türkiye, Mülteci Sözleşmesi’ne taraf olup uygulamada Avrupa Konseyi dışındaki ülkelerin vatandaşlarını mülteci olarak etkin bir şekilde tanımayan tek devlet. Sonuç olarak, sayıları giderek artan uluslar arası korumaya ihtiyaç duyan kişilerin bu talebi geri çevriliyor. Sığınmacılar genelde keyfi bir şekilde kötü koşullarda uzun bir dönem gözaltında tutuluyor ve bu süreç içerisinde kötü muameleye maruz kalıyorlar.

Bununla birlikte, bireylerin Türkiye’den insan hakları ihlallerin yoğun olduğu ülkelere zorla geri

gönderilmeleri yaygın bir durum.

Avrupa Konseyi ülkelerinden gelen sığınmacılar için ise etkili bir iltica sistemi bulunmuyor.

Birçok insan Türkiye’de koruma sağlanma olanağının olmadığını görüp Avrupa Birliği’ne deniz veya karadan ulaşmaya çalışıyor. Bazıları için bu yolculuk felaketle sonuçlanıyor çünkü Yunan yetkililer tarafından geri itiliyorlar ve bazen bu sırada insanlar hayatlarını kaybediyor.

 

Ayrıntılı bilgi için Medya Koordinatörü ve Mülteci Koordinatörü ile iletişime geçebilirsiniz:

Avi Haligua – avi@amnesty.org.tr 0532.396.25.07

Volkan Görendağ – multeci@amnesty.org.tr 0533.270.02.64

0212.361.62.17-18 www.amnesty.org.tr

Abdülhakhamid Cad. No: 30/5 Talimhane Taksim / İstanbul

Uluslararası Af Örgütü 150’den fazla ülkede faaliyet gösteren, 2.2 milyon üyesiyle insan hakları için

mücadele eden küresel bir harekettir.

Amacı, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesiyle garanti altına alınan insan haklarının her insan için

geçerli olmasını sağlamaktır.

Uluslararası Af Örgütü, tüm hükümetlerden, politik görüşlerden, ekonomik çıkar ve inançlardan

bağımsızdır. Sadece üyeleri tarafından ve şeffaf bağışlarla desteklenir.

 

 


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam