07/06/2018 | Yazar: Kaos GL

Ben yalnızca bana ve çevremdeki insanlara zarar gelmeyecek şekilde hukuken haklarımı aramak istiyorum.

Ayda yaşadıklarını anlatıyor: Hakkımı aramak istiyorum Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Yalova’da nefret saldırısına maruz kalan mülteci trans kadın Ayda: Ben yalnızca yakınlarım ve buradaki değerli dostlarımın desteğiyle bana ve çevremdeki insanlara zarar gelmeyecek şekilde hukuken haklarımı aramak istiyorum.

UYARI: Bu haber şiddete ilişkindir. Detaylara girilmese de yaşananlar aktarılmaktadır. İçerik daha önce şiddete, ayrımcılığa, nefrete uğrayan ya da şahit olan kişiler için o anları tetikleyebilir, travmatik etkiler yaratabilir. Böyle bir durumda size destek olabileceğini düşündüğünüz ruh sağlığı uzmanına ulaşabilir, şehrinizdeki LGBTİ oluşumu ile bağlantıya geçebilir veya destek için danisma@kaosgl.org a mail atabilirsiniz.

Yalova’da kalabalık bir grubun nefret saldırısına uğrayan mülteci trans kadın Ayda yaşadıklarını anlattı. Ayda ve mülteci LGBTİ+’lar ile dayanışmak için açılan “My Name Is Ayda” sayfasından paylaşılan anlatı şöyle:

“Ailem tarafından yakıldım”

“Türkiye'ye gelişim doğup büyüdüğüm topraklarda yaşadığım acı tecrübeler sonrası gerçekleşti. Ailem tarafından trans bir birey olduğum için yakıldım. Türkiye’nin insan haklarına verdiği değerlere güvenerek İran’dan Türkiye’ye kaçtım. Birleşmiş Milletler’de kendime dosya açtırdım. Hormon tedavisine başladım ve görünüşüme dair değişiklikler yapabilme özgürlüğüne kavuştum artık ben de kadınlar gibi giyinebiliyordum dış görünüşümü şaklamak zorunda kalmıyordum. Fakat ne yazık ki burada da büyüdüğüm ülkeyle benzer sorunlarla karşılaşmaya başladım. Burada da birbirine benzer olan aynı sorunlar olduğunun farkına vardım.

“İş bulamıyor ve bulunduğum yerlerde şiddete maruz kalıyordum. Çalışmak adına girdiğim işyerlerinde bana iş veriliyor fakat karşılığında cinsel içerikli çirkin taleplerde bulunuluyordu. İnsanlar için onlar gibi benim de bir insan ve bir birey oluşumdan evvel nasıl oluyordu da yalnızca cinsel bir obje olarak görülebiliyordum? Bu problemler sonrası Birleşmiş Milletler’den kötü olan maddi durumum için yardım istedim ve bir nebze de olsa maddi açıdan bana yardımcı olundu.

Türkiye’de iki yıl içerisinde yedi kez şiddet!

“Türkiye’ye gelişimden bu yana iki yıl geçti ve iki yıl içerisinde yedi kez şiddete maruz kaldım. Çok sonrasında benimde şikayetçi olma ve darp raporu alma gibi haklarım olduğunu öğrendim.

“Şimdi size 30 Mayıs 2018 Çarşamba günü başıma gelen acı bir olayı anlatacağım.

MÜDEM derneğinden toplantı olduğuna dair mesaj aldım. Katılımım sonrası akşamüstü saat 18:00 civarında arkadaşımla toplantıdan çıktık. Derneğin bulunduğu yere dört sokak mesafede olan evime gitmek üzere arkadaşımla girdiğim bir sokakta 8-10 kişinin olduğunu gördük.

“Yürümeye devam ettiğimiz sırada bu insanların alkış tutarak "Şerefsiz travesti" diye bağırmalarını işittik. Aralarından birinin cebinden bir bıçak çıkardığını gördüğümüzde hızla ilerlemeye devam ettik fakat bu esnada bu kalabalık grup taşlarla bize saldırmaya başladı ve sonrasında yanımdaki arkadaşıma "Polisi ara" diye bağırmaya başladım arkadaşım arbededen dolayı polisi arayamadı fakat olayı videoya almaya başladı. Görüntü alındığını fark eden kalabalığın sayısı giderek arttı ve 8-10 kişiyle başlayan bu kalabalık dakikalar içerisinde 70 ila 100 kişiye ulaştı. Orta yaşta birkaç insanın bıçaklı saldırıya engel olmaya çalıştığını gördüm. Onlara teşekkürü borç bilirim.

“Bu yalnızca yaşadığım son hikayemdi”

“Herkes tüm hırsıyla ben ve arkadaşıma saldırarak bizi linç etmeye çalışıyorlardı. Arkadaşım Muhammed’le ayrı yerlerde dayak yiyorduk. O anda bir polis memuru kalabalığın içerisinden beni ve arkadaşım Muhammed’i alarak bir dükkanın içerisine götürdü. Böyle olunca kalabalık bu sefer dükkana saldırmaya başladı sonrasında bulunduğumuz yere bir jandarma aracı geldi askerler elleriyle tünel yaparak bizi araca bindirdiler. Araca bindiğimde kalabalığın askerlere ellerini boğazlarına götürerek "Travestiyi öldür işareti" yaptıklarını gördüm. Olay yerinden götürüldüğümüzde jandarmanın tutanağı sonrasında Yalova Devlet Hastanesi’ne sevk edildik orada darp raporu aldık ve oradan da yine jandarmaların eşliğinde Yalova İl Emniyet Müdürlüğü karakoluna götürüldük. Jandarma kendi tutanağını götürüldüğümüz karakola teslim etti. Sonrasında polisler tarafından olayın nasıl gerçekleştiğine dair ifademiz alındı. İfademiz ve hastane raporlarımıza rağmen bize hiçbir tutanağın nüshası verilmedi. Bu yalnızca yaşadığım son hikayemdi.

“Ben yalnızca yakınlarım ve buradaki değerli dostlarımın desteğiyle bana ve çevremdeki insanlara zarar gelmeyecek şekilde hukuken haklarımı aramak istiyorum.

“Yaşadığım bu acı tecrübeye destek olan herkese canı gönülden teşekkür ediyorum.

“Sevgiyle kalın...”

*Ara başlıklar KaosGL.org’a aittir.

İlgili haber:

Yalova’da mülteci trans kadın nefret saldırısına uğradı

 


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam