11/07/2011 | Yazar: Cenk Erdem

Hiç kimse ne ‘Gönül Yarası’ filmindeki o yanık yorumunu, ne de her şarkısındaki içli yakarışını asla unutamıyor çünkü kalp güzel sesi unutmuyor. Aynur, 15 Temmuz akşamı 18. İstanbul Caz Festivali’nde.

Aynur, 18. İstanbul Caz Festivali’nde Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Hiç kimse ne “Gönül Yarası” filmindeki o yanık yorumunu, ne de her şarkısındaki içli yakarışını asla unutamıyor çünkü kalp güzel sesi unutmuyor. Aynur, 15 Temmuz akşamı 18. İstanbul Caz Festivali’nde.
 
Şarkılarıyla dünya müziğinin starları arasına girerek yükselmeye devam eden Aynur, 18. İstanbul Caz Festivali’nin en iddialı gecelerinden birinde, ünlü İspanyol yapımcı, şarkı yazarı ve Flamenko gitaristi Javier Limon’la birlikte sahne alacak. Tıpkı ünlü prodüktörün Mujeres de Agua (Suyun Kadınları) albümünde olduğu Akdeniz’in dev isimleriyle yine yan yana geliyor. Mujeres de Agua albümünde, Hüsnü Şenlendirici’nin klarnetiyle eşlik ettiği “Amanecer En Estambul” şarkısını yorumlayan Aynur’u ve sesini, Javier Limon öve öve bitiremiyor... Aynur’la şarkılarını, Javier Limon’la projesini, Sony Music etiketiyle yayınlanan son albümünün isim şarkısı Rewend (Göçebe) için ona nelerin ilham verdiğini ve Akdeniz kadınını konuştuk...
 
Türkiye’den çıkan en güçlü seslerden biri olarak artık birçok yabancı prodüktörün de övgülerini alan bir dünya müziği şarkıcısı olarak gösteriliyorsunuz, bu anlamda kariyerinizi daha yukarı taşımak için neler planlıyorsunuz?
Öncelikle, bu kadar değerli ve başarılı müzisyenler tarafından övgüler almak elbette çok güzel ve motive edici. Bunun devamlılığı ancak daha çok çalışmak ve daha çok yoğunlaşmakla sağlanabilir… Zaten ancak bu yoğunluk ve duyarlılık var olduğu sürece müzikte daha öteler zorlanabilir. Bu da kariyerinizi daha kalıcı hale getirir. Burada kariyerle ilgili kaygılardan çok yapacaklarımın beni ikna etmesi önemli. Bunun için evrensel duygular ve düşünceler içinde olmak yeterli. Fiilen çalışmanın yanında duygu dünyamızı duru ve temiz tutabilirsek yapacaklarımız hem daha doğru olur, hem de başarıyı hak etmiş olur. Benim için başarının anlamı bu...
 
Bir müzik dehası diyebileceğimiz Javier Limon’un (Mujeres de Agua) albümünde, dünya müziğinin birbirinden ünlü isimleriyle beraber yer aldınız, peki siz bu projeye nasıl dahil oldunuz?
Javier Limon kendi alanında gerçekten çok başarılı bir isim. Büyük bir keyif alarak bu projede yer aldım. Bu proje İspanya’da çok iyi kontakları olan ve aynı zamanda yıllardır birlikte  çalıştığımız Pasion Turca’nın sahibi Sinan Nergis üzerinden iletişim sağlayarak gerçekleşti.
 
Bu albümle Akdeniz’in güzel sesli kadınları bir araya gelmiş oluyor, siz Akdeniz kadınını nasıl tarif edersiniz?
Akdeniz kadını sıcak duygusal ve özgür ruhludur, yaptığı veya uğraştığı alanlarda başarılıdır ve en önemlisi samimi ve içtendir ve Akdeniz güneşinin sıcaklığını içinde taşır…
 
Javier Limon sizin sesinizi överken, kırık kalplerin sesi olarak bahsediyor ve sizi Flamenko şarkıcılarına benzetiyor, sizce de size en çok kırık kalplerin şarkıları mı yakışıyor?
Kürt müziğinin içinde acılar çok fazla dolayısıyla Flamenkoyla haykırış biçimleri birbirlerine çok benziyor. İkisi de içinde acı ve isyan taşıyor…
 
15 Temmuz’da, 18.İstanbul Caz Festivali’nde, Javier Limon’un projesiyle, Buika, Glykeria, Rita gibi divalarla sahneye çıkıyor olacaksınız, Javier Limon’un Akdeniz kadınları içinde sizi en çok hangisi etkiliyor?
Bu projenin içinde yer alan bütün kadınlar beni etkiliyor çünkü hepsi de içlerinde farklı renkler ve farklı duygular taşıyorlar. Zaman zaman yapılan müzikle birlikte değişiklikler oluyor elbette, fakat hepsinin yorum ve tınısı bende ayrı ayrı güçlü duygular uyandırıyor…
 
Son albümünüz Rewend’in (Göçebe) adını veren ve Hasankeyf’te Fatih Akın’ın çektiği kliple çok konuşulan şarkınızın sözü ve müziği size ait, peki size şarkı yazarken en çok neler ilham veriyor?
Yaşadıklarımız, kültürümüz, farkında olmadan insanda bir bellek yaratıyor. Sonra bir gün bir cümle kullanmak istediğinizde, kendinizi ifade etmek istediğinizde sözcükler geçmişinizden çıkıp geliyor.
 
Herkes sizin sesinizi yangın gibi tarif ediyor, peki sizin en sevdiğiniz sesler kimler?
Benim de dünyada sevdiğim çok fazla yangın ses var, sevdiğim çok fazla şarkıcı olduğu için bu röportaja sığdırmam mümkün değil…
 
18. İstanbul Caz Festivali’nde 15 Temmuz akşamı beraber sahne alacağınız İspanyol yapımcı ve şarkı yazarı Javier Limon sizin sesinizi öve öve bitiremiyor, peki sizin İspanyolca şarkılarla ve Flamenko ile aranız nasıl?
Ben Flamenko dinlerim. Üstelik çok severim ve kendime çok yakın hissetmişimdir hep. Ayrıca Flamenko şarkılarındaki duyguları Kürt duygusuna ve ağıtlarına çok benzetirim…
 

Etiketler: kültür sanat
İstihdam