03/03/2016 | Yazar: Kaos GL
Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği’nin homofobi ve transfobiyle mücadelede öne çıkan kişi ve kurumlara verdiği Baki Koşar Ödülü bu yıl LGBTİ çalışma grubu kuran Konak Kent Konseyi’ne gitti.
Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği’nin homofobi ve transfobiyle mücadelede öne çıkan kişi ve kurumlara verdiği Baki Koşar Ödülü bu yıl LGBTİ çalışma grubu kuran Konak Kent Konseyi’ne gitti.
Bu yıl “Ses” teması ile 8. kez yola çıkan Baki Koşar Kültür ve Sanat Festivali geçtiğimiz hafta sonlandı.
Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği’nin nefret suçu sonucu yaşamını yitiren gazeteci-yazar Baki Koşar anısına 2009 yılında nefret suçu kavramına odaklanarak özellikle hukuk ve medya alanındaki panellerle bilinç ve görünürlük yaratmayı hedefleyerek başlattığı hafta geçen yıl kültür sanat festivaline dönüştü.
Birçok etkinliğin formatı değişse de Baki Koşar Ödülü korundu. Homofobi, bifobi ve transfobiye karşı mücadelesiyle ön açan kurum ve kişilere verilen ödülü bu yıl Konak Kent Konseyi aldı. 27 Şubat’ta düzenlenen ödül töreninde Konak Kent Konseyi adına Yönetim Kurulu Üyesi Şehnaz Demirbağ, “Hakların lütuf olarak verilmediği bir dünya için verilen her türlü mücadeleyi saygıyla selamlıyoruz. Böyle bir ödülün verilmesi ve LGBTİ çalışma grubumuzun takdir edilmesi çok acı. Daha büyük hayallerimiz var” dedi.
Ödül töreninin ardından katılımcılar Ayta Sözeri konserinde hep beraber eğlendi.
Hafta boyunca ne oldu?
Hafta boyunca birçok panel ve film gösterimi yapıldı. Erdem Gürsu’nun “Kentin Issız Köşeleri” söyleşisi, Berkant Çağlar moderatörlüğündeki Nazlı Cabadağ ve Serkan Delice’nin “Queer Anlatılar ve Sesler” paneli ile Yavuz Cingöz moderatörlüğündeki Onurcan Çakır ve Seda Ergül’ün “Uygarlığın Ninnisi ve Ses Yalıtımı” panelinde sesin ne olduğu sorusuna yanıt arandı.
Salih Canova, Süreyya Karacabey ve Sema Yakar’ın konuşmacı olduğu “Kaybın Sessizliği ve Kalanın Sesi: Yas ve Umut” paneli ile kayıplara rağmen umut veren seslere kulak verildi.
Sansürle kesilen sese alternatifler üretme ve bilişimde engelleri aşarak ses çıkarmanın yöntemleri İlden Dirini ve Ali Rıza Keleş’in yürütücülüğündeki Sansürü Aşma ve Veri Güvenliği atölyesinde tartışıldı.
Gülkan Noir, Nil Sakman ve Asuman Susam’ın konuşmacı olduğu “Ses, Ses, Sadece Ses Kalır Geriye” panelinde yazın diliyle ses tartışıldı, Ahmet Çoymak’ın “Gökkuşağını Boyayan Eller” atölyesinde de sessiz bir iletişim olan işaret dili üzerinden iletişimde sesin ifadesini masaya yatırdı.
Siyah Pembe Üçgen İzmir’in sözlü tarih serisinin ikinci kitabı olan 90’larda Lubunya Olmak’tan uyarlanan ve İzmir’de ilk kez sahnelenen aynı isimli tiyatro oyunu dışında, kederden çok neşeye yakın cazgır kızların eğlenceli intikam hikayesi olan “Apaçi Gızlar” ve Tankred Dorst’un yazdığı “Ben, Feuerbach” ile Berk İnan’ın tek kişilik gösterisi olan “Ben Senin Bildiğin Erkeklerden Değilim” oyununa sahne olan olan festivalde Pembe Hayat KuirFest’ten 8 Kısa animasyon seçkisi ile “Yeni İnsan”, “Yalnız Yıldızlar”, “Çember” ve “Gizli Dosya: Tab Hunter” filmleri de yer aldı.
Ayrıca Cansu Ergin ve Başak Güneş’in dans performansları, Efsun Sertoğlu ve Nurgül Öz’ün kolaylaştırıcılığında “Lezbiyenler için Cinsel Sağlık: Mitler ve Gerçekler” atölyesi ve gelenekselleşmiş Baki Koşar Ödül Töreni de festivalin diğer etkinliklerindendi.
3 atölye, 4 panel, 2 dans, 4 tiyatro performansı, 4’ü uzun metraj, 8’i kısa animasyon olmak üzere 12 film dışında Kara Pembe Karşı Sanat Kolektifi’nin çağdaş enstalasyon anlayışını simulatif bir sinema kurgusu içinde vermeyi amaçlayan Zeliş ve Boysan anısına K2 Güncel Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdiği “Devrim Benim Çiçekli Gömleğimdir” sergisi, eski pavyonların nostaljisi ile eğlendirip, peynir ve anason tadıyla birlikte zihinlere kazınacak Ayta Sözeri konseri ve Siyah Pembe Üçgen İzmir’in doğum günü partisi festival katılımcılarını ağırladı.
Etiketler: kültür sanat
