31/10/2022 | Yazar: Kaos GL

Pembe Hayat, transların bir arada yaşadıkları, çalıştıkları Küçük Bayram Sokak’taki evlerin dayanaksız gerekçelerle 3 ay süreyle mühürlenmesiyle ilgili uzman değerlendirmesi yayınladı.

Barınma ayrıcalık değil, en temel insan hakkıdır! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Geçtiğimiz hafta İstanbul Beyoğlu’ndaki transların bir arada yaşadıkları, çalıştıkları Küçük Bayram Sokak’taki evler, “dayanaksız” gerekçelerle 3 ay süreyle mühürlendi.

Pembe Hayat, trans kadınların evsiz bırakılmasıyla ilgili “Ülker Sokak’tan Esat-Eryaman’na, Meis Sitesi’nden İzmir Alsancak’a trans kadınlar; delilsiz, usulsüz ve hukuksuz şekillerde yaşadıkları evler mühürlenerek açıkça barınma haklarından yoksun bırakılıyor. Transların, linç ve sürgün politikalarıyla yaşadıkları mahallelerden kovulmaları, evlerinin mühürlenmeleri veya şehrin sadece yalıtılmış bölgelerine sıkıştırılmaya zorlanmaları kabul edilemez. Bayram Sokak’ta daha önce birçok kez sırf trans oldukları için gözaltına alınan, evleri basılan, şimdi de devlet tarafından barınma hakları ellerinden alınan transların, barınma hakkı gasp edilemez!” diyerek uzman yorumlarına yer verdi.

Pembe Hayat Derneği’nden Av. Evrim Demirtaş, trans seks işçilerinin genellikle cinsiyet kimlikleri ve işleri nedeniyle ev sahipleri tarafından ayrımcılığa uğrayarak fahiş kiralar ödemek zorunda bırakıldığını söyledi:

“Trans seks işçilerinin ev sahipleri ve/veya komşuları, kişisel duyguları üzerinden onları yaygın olarak şikayet edebilmekte ve bu da trans seks işçilerinin evsiz kalmasına ve/veya güvenli olmayan alanlarda çalışmalarına neden olmaktadır.”

Özgürlük için Hukukçular Derneği’nden (ÖHD) Av. Nurdan Kılıç, trans kadınların devlet eliyle korunaksızlaştırıldığını vurguladı:

“Bu türden uygulamaların yerleşikleştirilmesiyle trans kadınlar bizzat devlet eliyle korunaksızlaştırılıyor, kırılganlaştırılıyor. Bu sebeple hem yargısal hem de toplumsal mücadelenin devlet zulmünün yöneldiği, yoksayılan, suçlulaştırılan trans kadınlarla, seks işçileriyle dayanışarak büyütüleceğini hatırda tutmamız gerektiğini düşünüyorum.”

Ayrıntılı değerlendirmeyi buradan okuyabilirsiniz.


Etiketler: insan hakları, yaşam, barınma
nefret