22/04/2016 | Yazar: Kaos GL

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin bildirisine imza attıkları için tutuklanan akademisyenler tahliye edildi.

Barış akademisyenleri tahliye edildi! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin bildirisine imza attıkları için tutuklanan akademisyenler tahliye edildi.

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin bildirisine imza attıkları gerekçesiyle “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla tutuklanan Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Muzaffer Kaya’nın ilk duruşması bugün İstanbul Adliyesi’nde görüldü.

Avukatların savunmalarından sonra mahkeme tutuklu akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı ve Muzaffer kaya hakkında tahliye kararı verdi.

Duruşmayı HDP ve CHP milletvekilleri, sendika ve demokratik kitle örgütü başkanları, akademisyenler, öğrenciler ve aralarında Kaos GL’nin de olduğu LGBTİ örgütleri takip etti. Çağlayan Adliyesi önünde bugün duruşması olan Can Dündar ve Erdem Gül ile tutuklu akademisyenler için adalet nöbeti tutuldu.

Akademisyenlerin savunmalarından satır başları şöyle:

Kaya: Öğrencim yazsa bu iddianameyi 10 üzerinden 2 verirdim

Muzaffer Kaya: “Bugün bizim şahsımızda ifade özgürlüğü yargılanmaktadır. İki problem var bu iddianamenin çözüm süreci bölümünde. Kötü bir özet olmuş. Süreci hepimiz biliyoruz, gereksiz detaylara girilmiş. Operasyonlarda kimler yakalandı gibi ayrıntılar var. Açıkçası öğrencim bana böyle bir özet sunsa on üzerinden iki bile vermem. Savcı wikipediaya bakmış daha ciddi kaynaklara bakması gerek.

“Haftalarca sokağa çıkma yasakları ile sağlık ve eğitime ulaşılamadı. Cenazeler sokaklarda kaldı. Çocukların ölü bedenleri buzdolabında saklandı ve tek bir soruşturma bile açılmadı. Sağlık Bakanlığı 355 bin yurttaşın evinden ayrıldığını söyledi. Biz bu ülkenin yurttaşları olarak maaşımızı alıp korunaklı hayatlarımızı sürdürmedik.

“Savcı Bese Hozat adlı örgüt yöneticisinin talimatıyla bildiriyi yayınladığımızı söylüyor.  Sayın hakim iddianamede adı geçen örgüt yöneticisinin talimatıyla akademisyenleri harekete geçirdiğini düşünmek örgüt propagandasıdır. Savcı bize isnat ettiği suçu kendi işledi. Sayın hakim öz yönetimin demokrasinin geliştirilmesi anlamında tartışılması gerektiğini düşünüyorum, ama öz yönetim ilanlarıyla bizim bildirimizin alakası yok. Biz bildirimizle temel insan haklarına sahip çıktık.  Öz yönetim kelimesi bir kez geçmiyor iddianamede o nedenle temelsizdir. Olmayan bir şeyin olmadığını ispatlamaya çalışıyorum şu anda. Herhangi bir yasal ya da siyasi otoriteden talimat almayız, bizi bağlayan tek şey hakikattir.”

Mungan: Yasal muhatap devletin kendisidir

Esra Mungan: “İddianamenin 11 sayfasında elle tutulur hiçbir şey yok. Ne bir delil ne bir tanık var. İddianame asıl şunu demek istiyor: ‘Sen devlet gibi düşünmek zorundasın eğer bunun aksini düşünüyorsan tutuklarım.’ Bizler geleceğin bilim insanlarını yetiştirmeye çalışıyoruz. Ben ne talep ediyorum? Ben gerçek ve kalıcı bir barış talep ediyorum. Yani şiddeti üreten ortamın kaldırıldığı farklılıkların hakları ve düşünceleri ile yan yana eşit olarak yaşadığı bir ülke talep ediyorum.

“2013’te bütün bir ülkeyi çocuğu, askere ve gerillaya giden anneler bizi umutlandırdı. 11 Ocak'ta ölümlerden nefes alamaz bir hale geldiğimiz noktada bir tekme ile devrilen masaya dönün çağrısı yaptık. Aylar süren ağır ablukaların kaldırılmasını talep ettik. Bizim bu metinde herhangi bir örgüte övgü yoktur. Metin analizi yapıldığında da bu görülecektir. Metin devlete hitabendir. Çünkü yasal muhatap devletin kendisidir.

“Bu mahkeme tüm tarafsızlığı ile şunu göstermelidir. Akademisyenlerin devleti barış politikasına çağırma hakkı vardır. Hiçbir kaçma delil karatma ihtimalimiz yokken tutuklanıyoruz. Umarım bu mahkeme Türkiye ve dünya kamuoyunun vicdanını rahatlatacak karar verir.”

Ersoy: Barışı savunmak aydın sorumluluğudur

Kıvanç Ersoy: “Bu asılsız, mesnetsiz suçlamayı kesinlikle reddediyorum. Talimat iddiası aydın tanımının bilinmediği fikrini oluşturdu. Bize ‘aydın’ diyor savcı; teşekkürler ama aydın kelimesinin anlamını bilmiyor. Aydın otoriteyi karşısına alır. Okuduğumuz ve imzaladığımız kelimeler aydın olmanın gereğidir. İmzaladığımız bildiri aydın olmanın gereğidir. Bizler cansız bedeni buzdolabında saklanan çocukların, beyaz bayrakla vurulanların can güvenliği için bildiriye imza attık. Barış istediğimiz için attık. Barışı savunmak aydın sorumluluğudur. Aydın hiçbir çıkar gözetmeden hiçbir yerden talimat almadan korkusuzca fikrini savunan kişidir.”

Camcı: Sessiz bir tanıklık olamaz

Meral Camcı: “Derhal beraat kararı verilmesini talep eder olduğumu, devleti muhatap gördüğünü vurgularım. Bilim insanı tanıktır. Aslolan eleştirel düşünce üretmek, yazmak, konuşmak, gerçekleştirmektir. Tanıklık dedim. Sessiz bir tanıklığın konu bile olmayacağı aşikardır. Kast ettiğim gerçekliğin yüksek bir şekilde dile getirdiği bir tanıklıktır. İmza metni sivil ölümlerine, yasaklara, yaşam hakkının ihmal edilmesine muhalefetin dile getirilmesidir.” 


Etiketler: insan hakları
İstihdam