19/12/2006 | Yazar: Kaos GL

‘Tüm militarist yapıların, toplumsal yaşamı militarize edebilmek üzere, bedenimiz ve cinselliğimiz de dahil olmak üzere bizler üzerinde sürekli bir denetim kurmaya çabaladığının farkındayız.’ Ankaralı Feministler’in Halil Savda için yaptığı basın açıklaması…

‘Tüm militarist yapıların, toplumsal yaşamı militarize edebilmek üzere, bedenimiz ve cinselliğimiz de dahil olmak üzere bizler üzerinde sürekli bir denetim kurmaya çabaladığının farkındayız.’ Ankaralı Feministler’in Halil Savda için yaptığı basın açıklaması…

KAOS GL

Biz feministler, militarizmin hayatlarımızı sadece topla tüfekle, üniformayla ya da askeri kurumlarla işgal etmediğinin farkındayız. Devlet yönetiminde ve siyasette önemli bir karar verici olarak yer alan ordunun, gerçekleştirdiği üç buçuk darbeye doyamayıp, her gün ‘irtica’ ya da ‘bölücülük’ tehditleriyle, güvenlik paranoyası yaratarak gözümüze soktuğu militarist yapılanmalarla karşı karşıya olduğumuzun bilincindeyiz.

Militarizmin sadece güvenlik alanında kalmayarak, OYAK gibi kuruluşlarla kendi sermayesini yarattığını ve böylece güçlü bir biçimde ‘sistem içinde sistem’ oluşturduğunun ayırdındayız. Militarizmden uzakmış gibi görünen eğitim, sağlık, cezaevleri, bürokrasi gibi alanların tümüyle militarist örgütlenmeler olduğunu ve bireyi ezerek, güçsüz, iradesizleştirilmiş askercikler haline getirdiğini görüyoruz.

Savaş zamanında ganimet olarak kaçırılan, tecavüz edilen, fuhuşa zorlanan kadınlardan, sözde barış zamanlarında militarist yapıların oluşması ya da sürmesi için işbirlikçi olması beklendiğini biliyoruz. Saldırgan ve şiddet dolu bir eril iktidar yapılanması olan militarizmin, kadınlardan ‘sadık eş, yurtsever anne, modern kadın, profesyonel hemşire, idealist öğretmen, suçluluk duyan tecavüz kurbanı, anlayışlı kız arkadaş’ olmalarını beklediğini anlıyoruz. Tüm militarist yapıların, toplumsal yaşamı militarize edebilmek üzere, bedenimiz ve cinselliğimiz de dahil olmak üzere bizler üzerinde sürekli bir denetim kurmaya çabaladığının farkındayız.

Farkındayız, görüyoruz ve REDDEDİYORUZ!

Militarize şiddetin uygulayıcısı olmayı ve ‘saygın/iffetli kadın’, ‘vatansever anne’ rolleriyle
pekiştirici ve savunucusu olmayı reddediyoruz!

‘Her Türk asker doğar’ın ‘Her Kürt gerilla doğar’ı yarattığını biliyor, bu ikilemin dayatılmasını reddediyoruz!

Irkçı, milliyetçi, ataerkil, heteroseksist, militarist yapılardan arınmış, gerçek bir barış ortamının mümkün olduğunu biliyor ve bunun için çalışıyoruz.

Barış bir haktır. Hakkımızı istiyoruz!

Barış hakkımız için, askere gitmeyi reddeden tüm vicdani redciler üzerindeki baskıların DERHAL sona ermesini talep ediyoruz!

Barış ortamının tesisi için bir adım olarak, vicdani red hakkını istiyoruz!

Vicdani redci Halil Savda’ya DERHAL ÖZGÜRLÜK!!!

Ankaralı Feministler

ankaralifeministler@yahoo.com


Etiketler: insan hakları
İstihdam