08/02/2012 | Yazar: Kaos GL

Gündem Çocuk Derneği, ‘dindar olmasınlar da tinerci mi olsunlar’ diyen Başbakan Erdoğan’ın özür dilemesini bekliyor.

Gündem Çocuk Derneği, “dindar olmasınlar da tinerci mi olsunlar” diyen Başbakan Erdoğan’ın özür dilemesini bekliyor.

“Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin gereklerini yerine getirmeye söz vermiş bir ülkenin Başbakanı olarak Tayyip Erdoğan’a düşen çocukları yaftalamak değil onlara borçlu olduğumuz haklarını vermek, ihtiyaçlarını karşılamaktır.”
Başbakan Erdoğan’ın uçucu madde bağımlısı çocukları konu ederek “dindar olmasınlar da tinerci mi olsunlar” deyip ayrımcılık yaptığını belirten Gündem Çocuk Derneği, suça sürüklenmiş, sokakta yaşayan ve uçucu madde bağımlısı çocuklara yaklaşımla ilgili bir açıklama yaptı.
 
Başbakan’ın “tinerci” diyerek yaftaladığı çocukların sokakta yaşamalarının ve madde bağımlısı olmalarının sebebinin dinsizlik değil sosyal devletin yokluğu ve bir dizi hak ihlali olduğunu belirten Gündem Çocuk Derneği’nin yaptığı açıklama şöyle:
 
“Tinerci” değil, madde bağımlısı

Başbakan’ın “dindar gençlik yetiştirmek” konulu siyasi manevrasını meşru kılmak için bir kalemde ”tinerci” diyerek yaftaladığı çocuklar sokakta yaşayan madde bağımlısı çocuklardır. Öncelikle onları bu şekilde yaftalamak ve ötekileştirmek; onların neden sokakta yaşadıklarını, madde bağımlısı olduklarını ya da suça sürüklendiklerinde başlarına ne geldiğini anlamamızı imkansız kılar.
Bu çocuklar bizden çok uzakta, çok farklı değiller; hepsi bu toplumun hak sahibi bireyleri. Tek farkları bu çocukların haklarının seri bir şekilde ihlal ve gasp ediliyor olması.

Sayıları tam olarak bilinmemekle birlikte Türkiye’de çok sayıda çocuğun sokakta yaşadığı ve bunların birçoğunun madde bağımlısı olduğu tahmin ediliyor.  Sokakta yaşamalarının ve madde bağımlısı olmalarının sebebi de dinsizlik değil sosyal devletin yokluğu ve bir dizi hak ihlalinin sonucudur.

Neden tiner? Başedebilmek, üşümemek ve utanmamak için

Yapılan araştırmalar da sokakta yaşayan madde bağımlısı çocuklara neden tiner kullandıkları sorulduğunda ortaya çıkan en önde gelen sebepler şunlar: kendilerini değerli ve önemli hissetmek, yaşadıklarını unutmak, yaşamak için cesaret bulmak, düştükleri durumla başedebilmek, üşümemek ve utanmamak (dilenirken).
 
Madde bağımlısı olmak dindar olmak ya da olmamakla ilgili değil

Çeşitli araştırmalara göre, Türkiye’de toplumun yarıdan fazlası kendisini muhafazakâr ve/veya dindar olarak nitelendirmektedir. Bu çocukların sokakta yaşamalarının da madde bağımlısı olmalarının da sebebi ne kendilerinin ne de ailelerinin “dindar” olmaları ya da “dindar olmamaları” değil: Kendilerine, ailelerine borçlu olunan, hakları olan sosyal hizmetlerin verilmemekte olmasıdır.

Sebep, sosyal hizmetlerin iflas etmiş olmasıdır!

Sosyal hizmetler sadece sosyal yardıma indirgendiği için, sorun çözmeye değil sorunu örtmeye yönelik politikalar yüzünden sokaklarda hala binlerce çocuk yaşamaktadır. Bu çocukların tamamı madde bağımlılığı, cinsel istismar ve suça sürüklenmek gibi riskler ile karşı karşıya, başedemeyecekleri zorlukta bir yaşamı sürdürmeye çalışmaktadırlar.

Bütün bu süreç içinde Başbakan’ın sorun olarak sadece uçucu madde bağımlılığını görmesi ve sorunu daha dindar bir nesil yetiştirerek çözebileceğini düşünmesi bizleri dehşete düşürmektedir. Bir Başbakan’ın konuya bu kadar uzak kalmış olması sokakta yaşayan, uçucu madde bağımlısı çocukların sorunlarının çözümünde yakın gelecek için umutsuz bir tablo çizmektedir.

“Başbakan yaftaladığı çocuklardan özür dilemeli!”
 
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin gereklerini yerine getirmeye söz vermiş bir ülkenin Başbakanı olarak Tayyip Erdoğan’a düşen çocukları yaftalamak değil onlara borçlu olduğumuz haklarını vermek, ihtiyaçlarını karşılamaktır.

Sosyal çevresi ile birlikte bir konutta, ailesi ile yaşama şansı bulamayan, hakkı olan eğitimi alamayan, sorunla karşılaştığında korunmayan, gözetilmeyen, ailesine gerekli ekonomik ve sosyal hizmet desteği verilmeyen ve sonuçta madde bağımlısı olan bir çocuğun başına gelenlerden onları “tinerci” diye yaftalayanlar ve ayrımcılık yapanlar sorumludur. 

Gündem: Çocuk! Çocuk Hakları Merkezi, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Başbakanı’nın bir an önce BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin şartlarını Türkiye’nin tüm çocukları için, hiçbir ayrımcılık yapmadan, nasıl gerçekleştireceğini açıklamasını, kamuoyunu ilgisiz polemiklerle meşgul etmemesini ve yaftaladığı çocuklardan da bir an evvel özür dilemesini bekliyor.

Etiketler: insan hakları
İstihdam