06/09/2009 | Yazar: Kaos GL

Berlin’de bugün (6 Eylül Pazar) nefret suçlarıyla ilgili bir atölye toplanıyor.

Berlin’de bugün (6 Eylül Pazar) nefret suçlarıyla ilgili bir atölye toplanıyor. SUSPECT Grubunun organize ettiği ve Türkiyeli Eşcinseller Derneğinin (GLADT) de katılımı ile gerçekleşecek atölyenin programı üç başlıktan oluşuyor.

Atölye çağrısında, nefret suçlarını herkesin konuştuğuna dikkat çekiliyor ve ‘Bahsedilen ceza artırımları topluluklarımızı gerçekten daha güvenilir kılıyor mu? Peki, nefret suçlarını tanımlama doğrultusundaki kanuni düzenlemeler, tam da önlemeye çalıştıkları şiddete, homofobiye / transfobiye, polis şiddetine ve sınır dışı edilmelere daha fazla neden olmuyor mu?’ soruları sıralanıyor.
 
Yan yana gelmek amacıyla atölyeleri düzenleyen Nefret Suçları Okuma Grubu, etkinliklere katılım çağrısı yaptı. ‘Örgütlü olup şiddetin her türlü insani, devletsel biçimiyle mücadele etmeyi dileyen, polis şiddetine maruz kalan, kriminalleştirilen göçmen, siyah, trans, queer tüm kadın ve erkekler’ bugün öğleden sonrası için davet ediliyor.
 
Etkinliğin düzenleyicileri kendilerini, ‘geçmişlerinde hiçbir vesileyle ırkçı, anti-müslüman, antisemitist, milliyetçi veya insanı küçümseyen diğer söz ve ifadelerle görünür olmadıklarını ve herhangi bir sağ partiye veya örgüte üye olmaktan, sağcı çevrelere ait olmaktan imtina ettiklerini’ önemle belirtme gereği duyduklarını söylüyorlar.
 
Üç bölümden oluşan atölye başlıkları şunlar:
 
Adaletin rengi mi adaletin renk körlüğü mü?
‘Toplumda var olan ırkçı stereotipleştirme pratiklerinin ve önyargıların sinsi etkileri, tüm yaşamsal yolların ve kurumların içerisinde kendine bir yol bulabiliyor. Yasama, Yürütme, Yargı da burada bahsedebileceğimiz istisnalar değil. Yargı sistemiyle bağıntılı olarak adalete duyulan inanç çok büyük. Halbuki hukukçular ve yargıçlar da referans sistemleri vesilesiyle ırkçılıktan etkilenebiliyorlar ve gayet sık ayrımcı davranabliyorlar. ‘Açık atölyede’ birkaç vaka üzerinden giderek bir analiz yapmayı ve  stratejilerimizi tartışmak istiyoruz.’
 
Nefret Cinayetleri ve örgütlenme stratejileri / Jin Haritaworn
‘Nefret Suçları ideolojisi bizi nereye götürüyor? Günümüzde cinsel, hatta toplumsal cinsiyetin tarafları arasındaki, ırkçı veya sınıfsal şiddetin hangi biçimleri politika veya medyada yer alan temsillerde ön plana çıkarılıyor, neler gözardı ediliyor ve neler aksine vurgulanıyor. Bu atölyede günümüzde cinsel politikanın topluluğumuz üzerinde etkilerini masaya yatıracağız ve insanlar arası veya kurumsal her türlü şiddetle mücadele ederken nasıl bir hareket doğurmalıyız üzerine kafa yoracağız.’
 
Varolanın Sınırları Düşüncelerimizin de Sınırı Olmalı mı? / Koray Yılmaz-Günay
‘Etnik ya da cinsel farklılıkların kabul görmesi, çekirdeğinde daha sonra başlayan bir değişimi de taşıyor: Bireylerin bağlayıcı davranış biçimlerine hapsedilmesi aynı zamanda toplumun ve devletin eline başka kontrol mekanizmaları verilmesi vs. Bu değişim birçok kez, kalıcı ayrımcılıkların temelini de atmakta aynı zamanda; ‘kendimizin’ olan bu kimlikler, birçok kez düşüncelerimizi ve hayal gücümüzü de sınırlamakta. Bu atölyede, mevcut şartların buna elverişli olup olmadığına fazla kafa takmadan varolanların ötesine çıkabilmek için bir iki atılımda bulunacağız.’(AE) 


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam