02/11/2006 | Yazar: Ertuğrul Kürkçü

Toplumdaki öteki güçlerle, bütünleşen ve dördüncü güç olma özelliğini yitiren medyaya karşılık bütün yurttaşların gücünü bir araya getiren "beşinci güç" inşası 4–5 Kasım 2006 tarihleri arasında Uluslararası Bağımsız Medya Forumu'nun temel konusu... Kaos GL de eşcinsel medyanın alternatifliğini anlatacak.

Toplumdaki öteki güçlerle, bütünleşen ve dördüncü güç olma özelliğini yitiren medyaya karşılık bütün yurttaşların gücünü bir araya getiren "beşinci güç" inşası 4–5 Kasım 2006 tarihleri arasında Uluslararası Bağımsız Medya Forumu'nun temel konusu... Kaos GL de eşcinsel medyanın alternatifliğini anlatacak.

KAOS GL

Ertuğrul Kürkçü

"Dördüncü güç" kapitalist küreselleşme çağında "artık, kendisini toplumsal hedefler ve insan hakları ihlallerini teşhire adamış dördüncü güç olmaktan çıkıp toplumdaki öteki güçlerle iç içe geçti" diyordu Ignacio Ramonet, 2003’te "Medyayı Özgürlüğüne Kavuşturalım" başlığıyla kaleme aldığı makalesinde. "Eskaza, dördüncü bir güç oluşturabildiğindeyse toplumda var olan siyasal ve ekonomik güçlerin bir eklentisi halini alıyor, onları tamamlıyor, halkı ezmeye yarayan bir medya gücü oluyor".

"Bütün bunlara nasıl karşılık verebiliriz? Kendimizi nasıl savunabiliriz?" sorusunun yanıtı "Basit" diyor Ramonet: "Yeni bir güç, bu yeni egemenler koalisyonuna karşı yurttaşların gücünü bir araya getirecek olan beşinci bir güç yaratmamız gerek. Bu beşinci güç neoliberal küreselleşmenin suç ortağı olan ve onu yayılmasını sağlayan medya holdinglerinin hiper iktidarını hedef almalı."

Le Monde diplomatique gazetesinin yayın yönetmeni Ramonet, pratik bir önlem olarak "Küresel Medya Gözlem" (Media Watch Global) adını verdiği bir yapının oluşturulmasını önermiş ve Dördüncü Dünya Sosyal Forumu'nda bu yönde ilk adımlar atılmıştı.

Gelecek hafta sonu İstanbul'da toplanacak olan Uluslararası Bağımsız Medya Forumu'nda ardan üç yıl geçtikten sonra bu alanda neler gerçekleştirildiğini öğrenmek fırsatını bulabileceğiz. Gerçekten de bir "beşinci güç" toplanıyor, neo-liberal küreselleşme saldırısına küresel ve yerel ölçekte karşı koyuşun imkanları gerçekliğe dönüşüyor mu?

Avrupa'dan Orta Doğuya, Avrasya'dan Latin Amerika'ya

Ramonet'in konuşmasıyla açılacak olan forum "dünyayı yorumlamak"la yetinmeyen, dünyanın değiştirilmesi, gazetecilik ve haberciliğin gerçekleştirilme tarzının dönüştürülmesi, iletişim eğitimine eleştirel potansiyellerinin iade edilmesi için oldukları yerden çaba gösteren onlarca insanın özgürce tartışması için bir fırsat sunacak.

Dünyanın ve Türkiye'nin birçok yerinde benzer kaygılar taşıyan ama çok farklı mecralar, çok farklı alan ve düzeylerde çaba gösteren "medya eylemcileri" IPS İletişim Vakfı'nın çağrısına uyarak, bütün forumu aydınlatan büyük soruya kendi pratiklerinden hareketle yanıt sunmaya çabalayacaklar: "Başka bir iletişim mümkün" ama nasıl?

4–5 Kasım'da İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere yerleşkesinde hemen hemen her kıtadan ve Türkiye'nin her bölgesinden, Roma, Tiflis, Paris, Zonguldak, Atina, İzmir, Lefkoşa, İstanbul, Berlin, Üsküp, Gazze, Samsun, Bogota, Ankara, New York, Venedik, Caracas, Londra, Eskişehir, Muğla, Manavgat, Mersin, Diyarbakır, Erivan, Belgrat, Baku, Kudüs, Beyrut'tan gazeteciler, akademisyenler, öğrenciler, aktivistler bu amaçla bir araya gelecek.

Panel ve grup tartışmalarında bazılarını herkesin bildiği, bazılarının adını henüz kimsenin duymadığı ama hepsi de dağarcıklarında bir diğeri kadar değerli deneyim ve düşünce sahipleri var.

Liste uzun. Meraklısı forum.bianet.org adresinden forum websayfasını ziyaret ederek daha ayrıntılı bilgi edinebilir ama, bir fikir versin derseniz bağımsız ve alternatif medya efsaneleri, Ramonet ve DeeDee Halleck de; efsane yayınlar Il Manifesto ve Tageszeitung da; iletişim öğrencileri Gökçe Susam ve Selma Arslantaş da, çok ortaklı Birgün de, az ortaklı Express de orada olacak.

İletişim fakültelerinin dekanları, Özden Cankaya ve Sevda Alankuş da, hiç iletişim okumamış Mehmet Can Toprak ve Erol Önderoğlu da aynı forumu paylaşacak, Türkiye gazeteciliğinin en eski ve bilge kişiliklerinden Hıfzı Topuz da, en genç asistanlardan Mutlucan Şahan da, Yerevanlı ve Bakülü, Gazeli ve Tel Avivli, Kuzey ve Güney Kıbrıslı, Atinalı ve Konyalı gazeteciler de orada olacaklar.

Uluslararası Bağımsız Medya Forumu herkese açık. İletişim sürecinin bütün momentlerinde yer alanların birbirlerini duymaları ve birbirlerinden öğrenmeleri için. Zaten bir forum olmasının anlamı da burada.

Düzenleyen IPS İletişim Vakfı'nın çalışanları için ise, forum, üç yıldır sürdürülen "Medya Özgürlüğü ve Bağımsız Gazetecilik İzleme ve Haber Ağı" ya da BİA² projesinin tacı olacak. Bu büyük bir organizasyon. Bunu başarırsak pekala olimpiyat da düzenleyebiliriz.

Medya içinden dönüşür mü, başka türlüsü nasıl olur?

"Yeni küresel yaygın medya evreni: Sınırlar ve Sorunlar"la açılacak Pandora'nın kutusu. Bir "savaş aracı" olarak yaygın medyanın işlevini içerden bakanların ağzından dinleyeceğiz: Zenginin yoksulla, erkeğin kadınla, haksızın haklıyla savaş aracının içerden dönüştürülmesi olanağı var mı?

İnsanlık ne şanslı ki, haberleşmek için tek seçeneğe mahkum değil. Küçük çaba ve imkanları bir araya getirerek, insanların kendi deneyimlerini anlamlandırmalarına kapı ve pencereler açan bağımsız medya, başka türlüsünün nasıl mümkün olabildiğini gösterecek.

Her biri başlı başına bir serüven olan deneyimler Açık Radyo , AMARC ; Bianet , Birgün , Deepdish TV, El Cezire , Evrensel , İl Manifesto , Inter Press Service , OurMedia , Tageszeitung , TeleSur , Express, Ülkede Özgür Gündem , Özgür Radyo ve KAOS_GL den sözcülerin "Bağımsız Medya Evreni ve Yaygın Dışı Medyanın Gelişme Olasılıkları"nı tartışmak için ilk günün ikinci oturumunda buluşması, kıtalar ve bölgeler arasında yeni bir dayanışma olanaklarını da ortaya çıkarabilir.

İkinci gün, Türkiye haberciliğinin iki can damarı: Yerel haberciler ve geleceğin habercileri, iletişim öğrencilerinin deneyim ve eleştirilerinin başka bir iletişim için sunduğu imkanlara tanıklık etmemizi sağlayacak. Akademi ile yerel haberciler, öğrenciler ile öğretmenlerin karşılaşmasından bir hakikat kıvılcımı doğmasını beklemek için pek çok haklı nedenimiz var.

Barış ve toplumsal cinsiyet

Ve hem Türkiye hem dünya için iki yeni habercilik deneyimi alanı: Barış ve toplumsal cinsiyet bağlamında habercilik tartışmaları, erkek egemenliği, cinsiyetçilik, ırkçılık, milliyetçilik, homofobinin kalıcı izlerini taşıyan dil, biçem ve bağlam dışından hareket eden bir medyanın imkanları ve başarılarını düşünmemize fırsat verecek.

Fotoğraf sergileri, standlar, öğrencilerin işleri, film gösterilerinin yanında, İsrail'in saldırılarına göğüs geren Beyrutluların esin kaynaklarını dillendirecek iki Lübnanlı sanatçı Umayma El-Halil ve Hani Siblini'yi dinleme fırsatı bulacağız. Onlara İstanbul'dan Sema karşılık verecek, yalnızca Türkçe ve Arapça değil, bölgemizin bütün dillerinden şarkılar ve ezgilerle kapanacak forum, iki de çağrı çıkaracak: Yaygın medya için eylem ve gözlem çağrısı ve başka bir Medya için eylem ve gözlem çağrısı.

4-5 kasım günleri, dünyanın değişmesinden yararı olanların yalnız ve çaresiz, hele başarısız hiç olmadıklarına bir kez daha tanıklık etmeleri için eşsiz bir fırsat sağlayacak. İki günde dünya değişmez elbet, ama onu değiştirecek olanların dünyanın bilgisiyle donanmalarını sağlamanın bin bir yolu hakkında fikir edinmek için iki gün hiç de kısa bir süre sayılmaz.

Kaynak: Radikal, 30 Ekim 2006





Etiketler: medya
nefret