04/03/2014 | Yazar: Kaos GL

Bir eşcinsel annesi, 22 Şubat’ta Yalova gösterimini yapan ‘Benim Çocuğum’ belgeselinin şehre gelmesi için verdiği mücadeleyi anlattı.

Bir Anne Eşcinsel Oğlu İçin Ne Yapabilir? Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Bir eşcinsel annesi, 22 Şubat’ta Yalova gösterimini yapan “Benim Çocuğum” belgeselinin şehre gelmesi için verdiği mücadeleyi anlattı. İşre Rabia annenin başarısı:
 
22 Şubat 2014 Cumartesi günü Yalova Raif Dinçkök Kültür Merkezindeki “Benim Çocuğum” gösteriminde beni yalnız bırakmayan LİSTAG ailesine sonsuz teşekkürler...
 
Oğlum 14 yaşındayken gey olduğunu söyledikten sonra onunla yeni hayatımız başladı. O yaşına kadar birlikte büyüdüğümüz, duruşuyla, tüm haliyle gurur duyduğum evladımla ömrümün sonuna kadar gurur duymalıydım ve bu durum bizim önceliğimiz olmamalıydı. Zaman zaman sendelesem de biz çocuğumla beraber bir bina inşa etmeye başladık. O binadan kimsenin bir tuğla çekmesine izin vermedim.
 
“Benim Çocuğum”u Yalova’ya İzletmeliyim
Bu süreçte neler yapabilirim diye araştırırken internetten LİSTAG ailesini ve “Benim Çocuğum” belgeselini takip ettim. Gösterimleri tek tek takip etmeme rağmen filmi izleme fırsatım olmadı.
 
Bir gün oğluma “belgesel sinemalarda gösterilmeye başladı, keşke Yalova’daki sinemalara da gelse” dedim. Oğlum “anne bu kendini deşifre etmek olmaz mı, gider misin” deyince cevabım “tabi ki giderim dört gözle bekliyorum” oldu. Oğlum da bana “anne seninle gurur duyuyorum” dedi.

Belgeseli DVD çıkar çıkmaz internetten siparişle aldım. İzleyince “yakınlarıma da izletmeliyim” diye düşünürken “hayır, ben bunu Yalova’ya izletmeliyim” dedim ve yola çıktım.
 
LİSTAG ailesiyle tanıştım, beni yüreklendiren yeni ailemle..
 
Bir organizatör arkadaşımın desteğiyle başladığım işte maddi kısmını önce sivil toplum örgütlerine giderek çözmeyi düşündük. Hiç birinden olumlu yanıt gelmeyince b planına geçildi, dostlarımdan gönüllerinden ne koparsa aldım, hayatımda ilk defa para topladım.
 
“Belgeseli Göstermekteki Amacınız Nedir?”
Afişimiz belliydi. Broşür için çocuğum fotoğrafçılık yeteneğini döktürdü. Dağlara çıktık. LGBT bayrağı tutan bir genç onu arkadan destekleyen beyazlar içinde bir anne. Davetiye ise “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine... Bu davet bizim” diyordu ve kitap ayracı olarak yapıldı. Artık her şey hazırdı. Sıra kişilere ulaşmaya geldi...
 
Tabi ki önce destek alamadığımız sivil toplum örgütlerine gidildi. İlk randevumuzda çok saygın bir örgütte üye olan bir kadın doğum uzmanı doktorumuz; “Bu belgeseli göstermekteki amacınız nedir? Bu insanları böyle oldukları için alkışlayalım mı, yoksa bu gençleri buna özendirelim mi?” diye sordu. Mümkün olduğunca sakince anlatmaya çalıştıysam da oradan çıktıktan sonra uzun süre ağladım. Toplumun maalesef aydın dediğimiz kesimine ağladım.
 
Daha sonrasında gittiğimiz her yerden çok olumlu tepkiler aldık. Öğretmenlere, doktorlara, rehberlikçilere, gençlere, anne-babalara, ulaşabildiğimiz her yere  gitmeye çalıştık. Yerel gazetelerle broşürleri dağıttık. Köylere kadar ulaşmasını istiyordum. Gelemeyecek olsalar bile bir anne babaya yol gösterir diye düşündüm.
 
Benim Çocuğumu Üzmeye Çalışanlar Başka Çocukları Üzmesin Diye...
Evet, bu belgeseli göstermek istememdeki tek amacım; bir anneyi dahi olsa yüreklendirmek, çocuklarına sımsıkı sarılmalarını sağlamak. Türkiye’de her konuda olduğu gibi bu konuda da önyargılı olan toplumumuzda küçük de olsa bir kesimi bilinçlendirip bakışaçısını değiştirmek. Benim çocuğumu üzmeye çalışanların başka çocukları üzmemeleri...
 
Sadece bir sinemaya giderek izleyeceğim bir belgesel için benimle gurur duyacak çocuğuma, Yalova’ya izletmek hediyemdi. 22 Şubat 2014 tüm Yalovalıları davet ettiğim “Benim Çocuğum”un düğünüydü...
 
Bu süreçte beni yalnız bırakmayan Gen Organizasyona, tüm dostlarıma ve o akşam yanımda olan LİSTAG ailesine tekrar teşekkür ediyorum.  

Etiketler: insan hakları, aile
İstihdam