07/02/2025 | Yazar: Kaos GL

Pembe Hayat Derneği, “Trans İntiharları Neden Politiktir” başlıklı açıklamasında “LGBTİ+ karşıtı politikalar, transların hayatını daha tehlikeli hale getiriyor” dedi.

“Bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok!” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği, internet sitesinde “Trans İntiharları Neden Politiktir” başlıklı bir açıklama yayınladı. Geçen günlerde İzmir’de trans kadın Cansu C.’nin intihar etmesinin ardından gelen açıklamada dernek, LGBTİ+ karşıtı politikaların transların hayatını daha da tehlikeli hale getirdiğini söyledi.

Tıklayın- İzmir’de trans kadın Cansu yaşamına son verdi

“Bu siyasal ortam yalnızca fiziksel şiddeti değil, psikolojik şiddeti de derinleştirmekte ve trans intiharlarının temel nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır” diyen dernek, şu ifadeleri kullandı:

“Sağ popülizm, geleneksel aile yapısını, cinsiyet rollerini ve heteronormatif değerleri kutsayan bir ideolojik çerçeveye dayanır. Bu anlayış, LGBTİ+ların varoluşlarını tehdit olarak görür ve onları toplum dışına iten yasalar, nefret söylemleri ve politikalar üretir. Özellikle biz translar, bu ideolojik saldırıların en savunmasız hedeflerinden biri haline geliyoruz, getiriliyoruz. Eğitimden sağlığa, istihdamdan hukuka kadar her alanda maruz kaldığımız sistematik ayrımcılık, ruhsal sağlığımız üzerinde yıkıcı etkiler yaratıyor. Geçtiğimiz 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’nde, kaybettiğimiz trans arkadaşlarımızı anarken, beden geçiş/uyum sürecimizin bir parçası olan hormon replasman terapisi (HRT) ilaçlarına erişimin zorlaştırıldığını öğrenmiştik. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun e-reçete zorunluluğu kararı, biz transların yaşamı için hayati öneme sahip hormon ilaçlarına erişimi daha da kısıtlıyor. Testosteron ve östrojen içeren enjeksiyonlar, jeller ve oral ilaçlar artık doğrudan erişilebilir değil; bu ilaçlara ulaşmak için karmaşık ve caydırıcı bürokratik süreçlerle karşı karşıyayız.

Bir kişinin intihara sürüklenmesi, yalnızca bireysel bir zayıflık ya da depresyon olarak ele alınmamalı ve alınamaz. Trans arkadaşlarımızın intiharları, toplumun bizi dışlaması, kimliklerimizi yok sayması ve şiddetle baskılamasının doğrudan sonucudur. Sağ popülist rejimlerin LGBTİ+ haklarını hedef alması, bizlerin yaşam alanlarını daha da daraltmakta ve intihar vakalarını artırmaktadır.

Nefret söylemiyle meşrulaştırılan ayrımcılık, bizlerin hem aileleri hem de sosyal çevreleri tarafından reddedilmelerine yol açıyor. Okullarda, iş yerlerinde ve kamusal alanda uğradığımız şiddet yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir baskı aracıdır. Bu şiddetin sonucu olarak yalnızlaşmakta, yalnızlaştırılmakta ve yaşamdan kopma noktasına sürüklenmeye çalışılıyoruz."     

“Trans intiharlarının politik olduğunu kabul etmek zorundasınız!”

Dernek açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Medyanın transfobik dil kullanımı, nefret suçları karşısında adalet sisteminin cezasızlık politikaları ve sağ popülist hükümetlerin LGBTİ+ karşıtı yasaları, bu intiharları bireysel trajediler olarak değil, sistematik bir toplumsal şiddet biçimi olarak ele almamızı gerektirir. Trans intiharları politiktir çünkü bizlerin maruz kaldığı şiddet ve dışlanma, sadece bireysel değil, sistematik ve politik bir yapı tarafından beslenmektedir.

Bu bağlamda bizler yaşamlarımızı savunurken, yaşam haklarımızı savunurken; yalnızca intiharlara karşı durmak değil, aynı zamanda LGBTİ+ karşıtı politikaların ve nefret söylemlerinin karşısında durmak bu toplumdaki herkesin birer görevidir. Bizlerin varoluş mücadelesine saygı göstermek ve eşit bir toplumsal düzen için mücadele etmek hepimizin birer sorumluluğu ve görevidir. Bizim bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok! Trans intiharlarının politik olduğunu kabul etmek zorundasınız!  Tekrar ve tekrar ve tekrar söylüyoruz; Trans Cinayetleri ve İntiharları Politiktir!”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset, sağlık hakkı
2024